I got an traducir turco
11,013 traducción paralela
I put out feelers with a real-estate agent about the house, and looks like I got an offer.
Emlakçıyla ev hakkında görüşmüştüm. - Teklif gelmiş bile.
I think i got an idea to get people excited About this chilleeze thing.
Bu Chilleeze konusunda milleti heyecanlandıracak bir fikrim var galiba.
Oh, I got an audition for you for a part on Blacklist for an Indian guy who runs an Indian buffet where James Spader eats at.
Sana Blacklist'te bir rol için seçme buldum. James Spader'ın yemek yediği Hint büfesini işleten Hintli bir adam için.
And last night, I got an alert that five of them had been used together in New York City.
Ve geçen akşam, Bir beşinden bir alarm aldım New York da birlikte kullanıldılar.
I got an idea.
Bir fikrim var.
I got an email from this travel site offering, like, $ 50 tickets to Nashville.
Bir seyahat sitesinden e-posta aldım, Nashville'e 50 $'lık bilet öneriyorlar.
All right, well, I got an idea.
- Bir fikrim var beyler.
Yeah, I got an alert from Beale.
Beale'dan uyarı geldi.
I got an ID on our Mr. Creepy.
Manyağın ismini buldum.
I'm really sorry, but I got an army of reporters out there and they want to know if you want to make a statement.
Üzgünüm ama dışarıda binlerce muhabir var. Bir şeyler söyleyecek misin diye soruyorlar.
I got an e-mail today from a hacker.
Bir hackerdan mail aldım bugün.
I got an idea.
- Bir fikrim var.
I got an alert on my phone.
Telefondan bildirim gelmişti.
You know what, I got an essay to write, so if this isn't about the precipitous fall of the French ruling class...
Kompozisyon yazmam lazım. Fransa'da üst sınıfın düşüşüyle ilgisi yoksa...
Listen, I've got an idea.
Dinle! Bir fikrim var.
Before he died, I think, in an effort to make sure his wife got to keep the money he'd been paid to murder Dr. Henson, your client swallowed a note.
Müvekkiliniz ölmeden önce, Dr. Henson'ı öldürmesi için verilen paranın karısının eline geçeceğinden emin olmak amacıyla bir not yuttu. - Ne notu?
I got her an Uber.
Taksi çağırdım.
I know you're worried, but I'm sure he got out of Ma'an in time.
Endişelendiğini biliyorum ama eminim Ma'an'dan vaktinde ayrılmıştır. - Evet.
I've got a couple of boxes to keep an eye on, and a world to keep safe.
Göz kulak olmam gereken bir çift kutu var. Ve koruyacak bir dünya.
I think I accidentally got forwarded an email chain.
Galiba yanlışlıkla bir dizi e-posta yolladılar bana.
I would've been back sooner, but we got stuck behind an Asian driver.
Daha önce gelirdim de Asyalı bir sürücünün arkasında takılı kaldık.
Plus, I forged your signature to make sure I got school credit for being an intern.
Ayrıca stajyer kredisi almak için imzanı taklit ettim.
But now I've got the edge of it, and I'm gonna keep on peeling it back until I know everything, with or without your help.
Şu an tam ucunda duruyorum, seninle veya sensiz herşeyi öğreneceğim.
I just got off the phone with an assistant A.G. In D.C., an Allison Hyde.
Az önce telefon da D.C. Başsavcılıktan Allison Hyde ile konuştum.
You know, when I first got here, there was an Avenger who really got under my skin.
Biliyorsun, ben de ilk buraya geldiğimde beni gerçekten sinir eden bir İntikamcı vardı.
Even now, I got to pick between the ribs and the chicken.
Şu an bile pirzola ve tavuk arasında seçim yapmam lazım.
You can't You've got to force them into stuff So, I've got an idea.
Edemiyorsun. Zorlaman gerekiyor. Bu yüzden bir fikrim var.
and they totally got it, and now they're gonna make more of an effort to position me with artists I'm really into.
Beni anladılar. Artık sevdiğim grupları ayarlamaya çalışacaklar.
I've got an idea.
- Bir fikrim var.
I've got to find that power key, and I can't take no for an answer!
Güç anahtarını bulmalıyım, ve hayırı cevap olarak kabul etmiyorum.
- I've got an idea for us.
- Bizim için bir planım var.
I've got an appointment back in my office in... oh, now.
Ofisimde bir randevum var saat... Ah, şimdi.
We get all the aliens on our side in the next half an hour, and then we reveal I've got the chronolock, not you, and boom!
Gelecek yarım saatte bütün uzaylıları kendi tarafımıza çekeceğiz ve sonra kronokilidin sende değil bende olduğunu göstereceğiz ve işte!
A man dressed as an owl, of all things... I got him drunk enough to admit that no travel to other worlds was even occurring.
Baykuş kıyafeti giymiş adamı sarhoş edip gezegenler arası seyahat yapılmadığını itiraf ettirdim.
I've got an idea, but you're gonna have to follow my lead.
Bir fikrim var ama söylediklerimi yapman gerekecek.
Look, I got somewhere to be.
Başka bir yerde olmalıyım şu an.
I put a whole 20's worth in the minute I got here because I know what these Marines listen to, and there's only so much jam band a man can handle.
Denizcilerin ne dinlemek istediğini bildiğimden anında 20'liklerden koydum. İnsan rock müziğe bir yere kadar dayanabiliyor.
I got a plan in motion.
Şu an işleyen bir planım var.
- I would just like to submit to you that, although I agree that mangy hound is a bit of an eyesore... doesn't smell very good either... but he's got as much right to be in here as you do.
- O çirkin hayvanın biraz göze battığının ben de farkındayım. Hatta kötü de kokuyor. Ama en az senin kadar onun da burada olmaya hakkı var.
I understand that an innocent person wrongly got hurt which made you pissed off, But Jo is virtually untouchable.
Masum biri yaralandığı için üzülüyorsun, öfkeden kuduruyorsun anlıyorum ama bugüne kadar onlara dokunabilen tek bir polis dahi olmadı.
I've got an...
Bir fikrim var...
I just got an alert from my father's "Preferred Skies" app.
- Az önce babamın "Gözde Semalar" uygulamasından bir uyarı aldım.
Hold on. I just got an update from Computer Sciences.
Bilişim departmanından yeni bir bilgi geldi.
I've got to say, an operation this size... you'd have to pull me away from some of my other duties.
Şunu söylemem gerek, bu büyüklükte bir operasyon için bazı görevlerimi iptal etmen gerekecek.
I've got an idea.
Benim bir fikrim var.
Well, you got to let it out. Well, if talking won't cut it, I have an idea that will.
Bunu atlatmalısın, konuşmak işe yaramıyorsa... işe yarayacak başka bir fikrim var.
And soon. Now, if you'll excuse me. I've got people to see, an army to build, revenge to plot.
Şimdi eğer bana izin verirseniz, görmem gereken insanlar kurmam gereken bir ordu ve intikamını almam gereken bir komplo var.
I've got an emo streak.
- Emo dönemimdeyim.
I got to laugh at myself here.
Şu an kendime gülüyor olmam lazım.
'Yeah, I've got an opinion all right...'
- Aynen öyle düşünüyorum.
- I got you an iPad, ma'am.
- Size iPad getirdim.
i got an idea 490
i got angry 33
i got another call 31
i got another one 45
i got an e 43
i got an a 23
i got it 7988
i got you 2294
i got your back 246
i gotcha 166
i got angry 33
i got another call 31
i got another one 45
i got an e 43
i got an a 23
i got it 7988
i got you 2294
i got your back 246
i gotcha 166
i gotta go 3018
i got' em 146
i got this 1718
i gotta 283
i got it wrong 28
i gotta pee 85
i got to go 1926
i gotta go pee 16
i got you something 203
i got a 294
i got' em 146
i got this 1718
i gotta 283
i got it wrong 28
i gotta pee 85
i got to go 1926
i gotta go pee 16
i got you something 203
i got a 294