English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I kill you

I kill you traducir turco

24,306 traducción paralela
Maybe I keep it after I kill you.
Belki de seni öldürdükten sonra kendime saklarım.
I'm gonna need it later when I kill you.
Seni öldürmem için ihtiyacım olacak.
Not yet, but I needed you to trust me so I could find out who else knew about my existence before I kill you two.
Henüz değil, fakat bana güvenmelisin böylece benim varlığımdan başka kimlerin haberi olduğunu bilmeliyim, ikinizi öldürmeden önce.
Every time I meet a guy, you send someone to almost kill him?
Bir erkekle tanıştığımda birini onu öldürsün diye mi göndereceksin?
Every time I meet a guy, you gonna send someone to almost kill him?
Bir erkekle tanıştığımda birini onu öldürsün diye mi göndereceksin?
I will kill you with your own armor.
Seni kendi zırhınla geberteceğim.
Well, hell, looks like I'm gonna have to kill you for the third time.
Galiba seni üçüncü kez öldürmek zorunda kalacağım.
I'll have to kill you.
Sizi öldürmek zorunda kalırım.
I'll kill you for what you did to Andy.
Andy'ye yaptıkların yüzünden seni öldüreceğim.
I'm not going to kill you, but I can't guarantee you'll walk away from this.
Seni öldürmeyeceğim. Ama buradan yürüyerek gideceğinin garantisini veremem.
You shut up for five minutes, I won't have to kill you. Whoo!
Eğer 5 dakika susmazsan, seni öldürürüm.
I think that you need to just trust the fact that he will not kill you and trust that he may be able to see things clearer than you do and know that this wasn't your fault.
Bence, onun seni öldürmeyeceği gerçeğine güvenmeli, aynı zamanda bazı şeyleri senden daha berrak gördüğüne ve aynı zamanda bunun senin hatan olmadığı inanmalısın.
I thought you were hiring me to kill the Green Arrow.
Beni Green Arrow'u öldürmem için tuttun sanıyordum. Hayır.
I guess I'll just have to kill you again, Oliver.
Sanırım seni tekrar öldürmem gerekecek, Oliver.
You got a "To Kill" list, and I'm the out-of-control one?
"Öldürülecekler" listen var ve kontrolden çıkan kişi ben mi oluyorum?
You know, on the one hand, I get to hack actual extraterrestrial technology, but on the other hand, E.T.s are real, but unfortunately, they're dickwads who are gonna kill us.
Bir yandan dünya dışından gelen bir teknolojiye sızacağım diğer yandan uzaylılar gerçekmiş ama ne var ki kendileri bizi öldürmeye niyetli mankafalarmış.
Either way, I'm gonna kill you.
Her türlü şekilde, seni öldüreceğim.
And now I'm going to have to kill you.
Şimdi de seni öldürmem gerekecek.
Now I'm gonna kill you both.
İkinizi de öldüreceğim.
I will kill you!
Seni öldüreceğim!
I will kill you, I will kill you, Toby.
Seni öldüreceğim, seni öldüreceğim Toby.
Look, I miss Jodi as much as you all do, but Travis didn't kill her. Her addiction did.
Bak ben de Jodi'yi en az sizin kadar özlüyorum ama onu Travis değil bağımlılığı öldürdü.
I ain't gonna kill you.
Seni öldürmeyeceğim.
Since the day I met you, you've been telling me I've been trying to kill you.
Tanışalı altı yıl oldu, seni öldürmeye çalıştığımı söyler durursun.
Put the damn gun down, or I'll kill you too.
Silahı bırak, yoksa seni de öldürürüm.
You stand down, I won't just kill you,
Çekilirsen, sadece seni değil öldürürüm.
I'll kill everyone you love, and I'll do them first, so you've learned your lesson before you die.
Ölmeden önce ibret olsun diye, önce onları ölür. Destek yolda.
Morland is so dangerous that I did. Ever since we found out that someone tried to kill your father, you said that we could get caught in the crossfire of a war.
Birinin babanı öldürmeye çalıştığını öğrendiğimizden beri savaşın çapraz ateşine yakalanabiliriz diyorsun.
They were not able to identify the owner of that account, but since I doubt even a man as Machiavellian as you would have lured Kurtz into spying on him only to kill him later, it would appear to support your innocence.
Hesabın sahibini tespit edemediler. Ama senin gibi entrikacı birinin bile sadece Emil Kurtz'e, sırf sonrasında öldürmek için casusluk yaptıracağından şüphe duyduğum için masumiyetin kanıtlanıyor gibi görünüyor.
I'll kill you, get out!
Çık lan, yoksa öldürürüm seni!
I'm sorry, but, uh, if you think that they killed your husband and that they are trying to kill you, why are you staying so close to their campus?
Üzgünüm ama, eğer kocanı öldürdüklerini ve seni öldürmeye çalıştıklarını düşünüyorsan neden yerleşkelerine bu kadar yaında kalıyorsun?
You know, I saw a lot of... a lot of highway, broken bottles, broken people, um, kind people, fast food wrappers, and, uh, and road kill.
Anlarsınız, bir sürü otoyol, kırık şişeler kırık insanlar, nazik insanlar fast food paketçileri, ve yolda yatan cesetler gördüm.
If I have to kill you first, I will!
Eğer ilk seni öldürmem gerekirse, yaparım!
Or I will kill you.
Yoksa seni öldürürüm.
Phil, having another person yell, "I love you," to the person you're having sex with is kind of a buzz kill.
Phil, seks yaptığın bir kişiye başka biri "seni seviyorum" derse biraz sinir bozucu olabilir.
I'll kill her if you come any closer!
- Daha fazla yaklaşırsan kızı öldürürüm!
If you call the police, I kill her.
Polisi ararsan, onu öldürürüm.
If you tell anyone, I kill her.
Birine söylersen, onu öldürürüm.
I would have let you kill me if I knew you were going to do this anyway.
Her halükarda bunu yapacağınızı bilsem beni öldürmenize izin verirdim.
- I can't. And you can't kill her.
Ve onu öldüremezsin.
I wonder... if pain can kill you.
Merak ediyorum da acı, birini öldürebilir mi?
I will hunt you down and I will kill you.
Peşinden gelir ve seni öldürürüm.
I don't know who you are, but if you don't step back, I will kill you.
Kimsin bilmiyorum ama geri çekilmezsen seni gebertirim.
When you kill Akan, I want you to look him right in those eyes until the rest of him is just as dead as they are, understood?
Akan'i öldürdüğünde gözlerinin içine, geri kalanı kadar ölü olana dek bakmanı istiyorum, anlaşıldı mı?
I'm gonna find and stop whoever tried to kill you.
Seni öldürmeye çalışanı bulup onu durduracağım.
If you refuse, we will kill Nick.
Reddedersen, Nick'i öldüreceğiz.
I'm not going to kill you, Nick.
Seni öldürmeyeceğim Nick.
I mean you can't kill them.
Onları öldüremezsiniz demek istiyorum.
Get out of my apartment right now or I'll kill you.
Hemen evimden çek git yoksa seni öldürürüm.
You don't want to kill me, I...
Beni öldürmek istemezsin, ben...
Then you better give me one good reason why I shouldn't have my friends kill you.
O zaman bana seni arkadaşlarıma öldürtmemen için iyi bir neden versen iyi olur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]