I never doubted you traducir turco
144 traducción paralela
I never doubted you, mademoiselle.
Sizden hiç şüphelenmedim ki.
I never doubted you would.
Bundan hiç şüphe etmedim.
I never doubted you for a moment.
Senden hiç şüphe etmedim.
You could have been president three times over. But I never doubted you, Matt.
Üç kez başkan olabilirdin ama senden asla şüphe etmedim, Matt.
I never doubted you for a second.
Bunu becerebileceğinden emindim.
I never doubted you
Senin hakkında hiç şüphem olmadı.
I never doubted you for an instant, poppet.
Bundan bir an bile şüphe etmedim cicim.
I never doubted you.
Sana hep güvendim.
I never doubted you.
Senden hiç şüphelenmedim.
I never doubted you for a second.
- Senden bir an bile şüphe duymadım.
- I never doubted you.
- Hiç şüphe etmedim.
- I never doubted you'd be back.
Benim döneceğine şüphem yoktu.
I never doubted you'd stab him.
Bıçaklıyacağından emindim.
You know, I never doubted you for a moment, partner.
Biliyorsun, senden bir an olsun şüphelenmedim, ortak.
I never doubted you.
Senden hiç şüphe etmedim.
I was just doing my job. I never doubted you for a minute.
Sadece işimi yapıyorum, senden hiç ümidimi kesmedim.
I never doubted you for a second.
Bundan hiç şüphem yok.
I never doubted you but you gotta ask yourself, would I come in here unarmed knowing that, without an ace in the hole?
Bundan hiç şüphem olmadı. Ama kendine şunu sormalısın. Buraya silahsız olarak, işimi sağlama almadan gelir miydim?
I never doubted you, man.
Şüphe etmemiştim adamım.
I never doubted you.
Senden asla şüphe duymamıştım.
I knew you'd be good today, I never doubted it
Bir gün iyi olacağını biliyordum, bundan hiç şüphe etmedim.
Never have I doubted that for you.
Asla senden şüphe ettiğimden değil.
I never really doubted you.
Senden hiç şüphe etmedim.
I've never doubted you, brother.
Senden hiç şüphe etmedim, kardeşim.
- I should never have doubted you.
Senden asla kuşku duymamalıydım. İşte, işte.
I never doubted that you wouldn't prevail in this outrageous...
Bunun üstesinden geleceğinizden hiç şüphe duymadım...
Martha, I should never have doubted you.
Martha, Senden asla şüphelenmemeliydim.
I knew you were right all along, Woody. Never doubted ya for a second.
Başından beri haklı olduğunu biliyordum, Woody.
While I have no doubt Sam Cayhall is guilty as charged, I've always doubted he acted alone and as you know, he's never been inclined to help himself in that regard.
Bunun yanısıra, Sam Cayhall'ın hepsinde suçlu olduğuna hiç kuşkum olmamasına rağmen, onun tek başına çalıştığına ve senin de bildiğin gibi kendisine yardım edilmesine istekli olmamasına inanmak bana hep zor geldi.
I never doubted for a minute you'd find me.
Beni bulacağından kesinlikle şüphe etmedim.
I never once ever doubted that I didn't make the right choice until I met you.
Seninle tanışana kadar doğru kararı verdiğimden hiç şüphe etmemiştim.
- I should never have doubted you.
- Bundan hiç şüphem yoktu.
The truth is, I never doubted how well l knew you, Joey.
Gerçek şu ki, seni ne kadar iyi tanıdığıma asla şüphem olmadı Joey.
I never should have doubted you.
Senden hiç şüphelenmemeliydim.
I never should have doubted that you'd be alive.
Hayatta olduğundan hiç şüphe etmemem gerekirdi.
No more promotion but I knew the time would come, I never doubted that the beast would strike again one day and who do you think they go looking for then?
Ama, zamanımın gelmesini bekledim. Yaratığın bir gün geri döneceğini biliyordum. Ve o gün geldiğinde onu naftalinlerin arasından kim çıkaracaktı?
I never doubted that you'd find them.
Onları bulduğundan hiç şüphem olmadı.
- I should have never doubted you.
- Senden asla şüphelenmemeliydim.
And these strange things would happen and I never doubted that I knew you.
Ve bu tuhaf şeyler olduğunda seni tanıdığımdan asla şüphe etmedim.
Whether you believe in me or what I have chosen to do does not change the fact that I have never doubted your heart, Rya'c.
Bana veya seçtiğim yola inanıp inanmaman... senin yüreğinden asla şüphe etmediğim gerçeğini değiştirmeyecek.
I never should have doubted you, You risked your life for me,
Senden hiç şüphelenmemeliydim. Benim için hayatını riske attın.
I would have probably never doubted you had I given you a child!
Bana çocuk vermeyeceğinden de şüphelenmeyeceğim.
Since the day I met you in Junwon, I've never doubted. Not even once...
Sizi Junwon'da gördüğüm günden beri hiç şüphe etmedim.
You never doubted anything I told you.
Anlattığımda hiç şüphe duymadın.
I never should have doubted you, Christian.
Senden hiçbir zaman şüphelenmemeliydim, Christian
Look, I never should have doubted you, Duncan.
Bak Duncan. Senden hiç kuşkulanmadım
I never doubted for a moment you were gonna hold firm, not for a second.
Sımsıkı tutacağına bir an bile şüphe duymadım... bir saniye bile.
I mean, I should have never doubted you.
Senden şüphe duymamalıydım.
But I don't think anybody understood the love that I had for you, because if they did, they would have never doubted us.
Ama sana duyduğum aşkı kimsenin anlayabildiğini sanmıyorum. Çünkü anlasalardı bizden asla şüphe etmezlerdi.
I should have never doubted you.
Senden hiç şüphelenmemeliydim.
I never should have doubted you.
Senden asla süphe etmedim.
i never loved you 31
i never lie 31
i never want to see you again 115
i never told you 44
i never meant to hurt you 82
i never stopped loving you 42
i never left 34
i never saw it 34
i never did 142
i never said that 415
i never lie 31
i never want to see you again 115
i never told you 44
i never meant to hurt you 82
i never stopped loving you 42
i never left 34
i never saw it 34
i never did 142
i never said that 415