I say this traducir turco
15,298 traducción paralela
In fact, as I say this, you know what, I think I'm going to take you over to Daddy's a little later on today, okay?
İşin aslı, hazır bunu demişken sanırım bugün ilerleyen saatlerde sizi babanıza götüreceğim.
I know I should probably say that I already have plans tonight but to be honest, I haven't had plans outside of this place in months.
Bu akşam planım olduğunu söylemem gerekirdi ama açıkçası aylardır burası dışında bir planım olmadı.
I wouldn't say this is a hostage situation.
Burada bir rehine durumu olduğunu söylemedim.
I gotta say, I'm not feeling this strategy.
İtiraf etmeliyim, bu planı anlamadım.
And this is an android that I programmed to say nothing but "yes."
Bu sadece "evet" demesi üzere yaptığım android idi.
I'm gonna run point on this, and I need to hear you say that you're comfortable with that.
İşleri bundan sonra ben yöneteceğim ve senin bu konuda rahat olduğunu duymam gerek.
If this is what you say it is and I can verify it, we are in a whole new place, Chuck.
Dediklerin doğruysa ki bunu ben de doğrulayabilirim yeni gelişmeler olacak demektir, Chuck.
If I live to a hundred, I wouldn't be this grown-up.
Yüz yaşıma kadar yaşayacaksam, o kadar da büyük sayılmam.
I'd say we're more like that Scooby gang with this piece-of-shit van.
Ben daha çok Scooby çetesine benzediğimizi söyleyebilirim Bu bok parçası vanıyla.
We were accosted in the woods by some ham-fisted... dare I say, drunken... soldiers, who dragged us into this entire mess.
Ormanda bize bazı hödükler yaklaştı. Bizi bu karmaşaya sürükleyen, nasıl desem, sarhoş askerlerdi.
I'll say this once, Mr. Nelson.
Bunu bir kez söyleyeceğim Bay Nelson.
Yeah. But he's scared shitless over this psycho shooter, Matt, and I can't say that I blame him.
Evet, ama bu tetikçiye olan korkusundan altına sıçacak Matt.
And when she retires at the end of this term, I'm delighted to say that her daughter, Celia, will run for the open seat to continue delivering just like her mother has.
Ve kendisi bu dönem sonunda emekli olduğunda, kızı Celia'nın boşalan koltuğa annesi gibi bir anlayışla aday olacağını söylemekten mutluluk duyuyorum.
Uh, Mr. President, I got this.
- Sayın Başkanım, ben hallettim.
And I don't just say that because African Americans represent half the vote in this state.
Bunu Afro-Amerikan insanlar bu eyaletin yarısını oluşturduğu için söylemiyorum.
And I dare say with this new job, you might be able to afford a slightly faster car.
Ve bu yeni işinin biraz daha hızlı bir araba almana olanak sağlayacağını söyleyebilirim.
Oh! Well, I'll say, this is some kind of casa.
- Söylemeden geçemeyeceğim, ev de bayağı güzelmiş.
I'll just say this from the get-go, this wasn't planned.
Şunu söyleyeyim, bu planlanmış bir şey değildi.
Well, I never thought I'd have to say this in the line of duty, but who's got the registration for the vagina?
Görev başında bunu söylemek zorunda kalacağım hiç aklıma gelmezdi ama..... bu vajinanın ruhsatı kimde?
I say you can't go wrong with this baby.
I yanlış gidemem ki. Bu bebek.
Well, this is a surprise, I must say.
İfade etmeliyim ki bu bir sürpriz.
I think this is the bit where I say, "Thanks for a lovely evening."
Sanırım burası "Bu hoş akşam için teşekkür ederim" diyeceğim yer.
I'll say this much for your father, God rest his soul, he had balls.
Baban için şunu söylememe izin ver Tanrı ruhunu kutsasın taşaklı adamdı.
She thinks she's a coffee table edition, though I can't say much for this volume's condition.
Kendini özel kahve masası edisyonu sanıyor gerçi fiziki yapısı hakkında fazla bir şey diyemem.
But since this is my city, I say we play by my rules.
Ama burası benim şehrim olduğu için, bence oyunu benim kurallarımla oynamalıyız.
And though some can find romance in the Liberty Bell umm, I just wanted to say this so there's no confusion.
Ve bazıları Özgürlük Çanı'nda romantizm bulabilse de sadece kafaları karıştırmamak için söylemek istedim.
I've been holding off telling you this for years, Oliver. You're very handsome, not especially bright.
Yıllardır bunu söylemeyeyim diyordum Oliver çok yakışıklısın ama pek zeki sayılmazsın.
I will only say this once more.
Bunu sadece bir kere daha söyleyeceğim.
I never thought I'd say this, but huh?
Bunu söyleyeceğimi hiç düşünmezdim ama, ne dedin?
And I've heard him say repeatedly how he wants to destroy this city and that if I didn't help him do it, then he'd kill my daughter.
Ve defalarca bu şehri yok etmek istediğini söylediğini duydum kendisinin ve eğer ona yardım etmeseydim kızımı öldürecekti.
Listen. I--I never thought I'd say this, but I am glad that you are the Black Canary, I'm glad for all the good you're doing, and I'm glad for the good it's done you, but you got to know that taking this job, that means taking off that mask forever.
Bunu söyleyeceğimi hiç düşünmezdim ama Black Canary olmandan mutluyum yaptığın bütün o iyi şeylerden dolayı mutluyum ve onların sana getirdiği iyi şeyler için mutluyum ama bu işi kabul etmenin o maskeyi sonsuza kadar çıkarman anlamına geldiğini bilmen gerekir.
I heard about this game while I was in prison, Mr. Brick.
Ben, hapishanede Sayın Tuğla ise Bu oyun hakkında duydum.
I think I speak for all our viewers when I say, don't do this.
Sanırım bunu tüm izleyici kitlemizin adına da söylemiş oluyorum : Yapma bunu.
And so I say to you, America, we are going to win this war, we're going to end this depression, and there's no reason to suspect that I cannot walk.
Ve size şunun sözünü veriyorum Amerika ; bu savaşı kazanacağız, bu kasveti sonlandıracağız. Ve de yürüyemediğime dair şüphe duymanız için hiçbir sebep yok.
You know, I don't exactly know what to say in these moments when you get like this'cause the feeling I have is there's absolutely nothing
Böyle yaptığın bu anlarda tam olarak ne söyleyeceğimi bilmiyorum çünkü bu duyguya şu an kesinlikle sahip değilim.
In one piece, which is more than I can say for this place.
Tek parçayım ama burası için aynı şeyi söyleyemem.
And Ken would come in to the pits and i say, Ken you got to get your finger out and I say, gurney's gonna win this race if you don't watch it.
Ve Ken çukurlara gelirdi ve derim, Ken parmağınızı dışarı çıkarmalısınız. Ben de söylüyorum, gurney izlemiyorsan bu yarışı kazanacak.
Yeah, see, Joe, there's no easy way to say this, but, um... I offered that key to the Wendigo.
Bunu söylemek hiç kolay değil Joe, ama, um... o anahtarı Wendigo'ya önerdim.
I know this is my first rodeo, but we seem very short on actual Intel on this Hidden One, and why the both of you need to go back to the Catacombs.
Bu işte yeniyim. Saklı Kalan karşısında sayıca çok azken... neden ikinizin de oraya gittiğini anlamıyorum.
Considering the baggage Abbie brought to the party, I'd say you're handling this pretty well.
Abbie'nin seni buraya getirmesi gayet iyi oldu bence.
Look, can I just say, this feels like a long shot.
Bunun uzak bir ihtimal olduğunu söyleyebilir miyim?
[Door opens] I have to say, this whole do-it-yourself process is a bit sweaty.
Bu her şeyi kendin yap aşaması bayağı terleticiymiş.
Um, do I get a say in this?
Bu konuda söz hakkım var mı? - Yok.
He wants me to stand up in front of God and everyone, and... and say, " I love this man so much.
Tanrı'nın ve diğer herkesin karşısında durup... "Bu adamı seviyorum ona kocam demekten gurur duyuyorum." dememi istiyor.
I don't say this often, but I agree with Clary.
- Bunu pek söylemem ama Clary'e katılıyorum.
And then he'd say, "What if I told you that this spaghetti strainer is also a hat?"
Sonra o da "Bu makarna süzgecinin aynı zamanda şapka olduğunu söylesem ne yapardın?" derdi.
I'm sorry, I have to say this.
Üzgünüm, bunu söylemeliyim.
I'm just saying what everyone else in this town is just too polite to say out loud.
Ben sadece tüm şehrin söylemek istediğini yüksek sesle kibarca söylüyorum.
I won't say the names of those who are guilty in this.
Suçluların isimlerini sayacak değilim.
I'll say it again, The misogynistic blind eye bylaw enforcement in this.
Güvenlik güçlerinin kadın düşmanlığı...
I really shouldn't say this, but she doesn't need it.
Aslında söyleme bile gerek yok, ama gerçekten ihtiyacı yok.
i say yes 41
i say 2187
i say go for it 17
i say no 61
i say to myself 19
i say to you 25
i say it 18
i say a lot of things 16
i says 53
i say again 124
i say 2187
i say go for it 17
i say no 61
i say to myself 19
i say to you 25
i say it 18
i say a lot of things 16
i says 53
i say again 124
i say that 23
i say so 31
this 8555
this is 5015
this way 5411
this is my bedroom 18
this is your captain speaking 58
this is it 3373
this is important 545
this is bullshit 584
i say so 31
this 8555
this is 5015
this way 5411
this is my bedroom 18
this is your captain speaking 58
this is it 3373
this is important 545
this is bullshit 584
this is bad 606
this is awesome 376
this one 1756
this isn't you 235
this is me 479
this is different 405
this is weird 356
this is crazy 1291
this is fun 448
this is a 428
this is awesome 376
this one 1756
this isn't you 235
this is me 479
this is different 405
this is weird 356
this is crazy 1291
this is fun 448
this is a 428
this is ridiculous 1419
this isn't right 330
this is the guy 68
this is for you 917
this is not good 352
this time 1599
this is a bad idea 175
this isn't going to work 72
this is good 1083
this morning 1627
this isn't right 330
this is the guy 68
this is for you 917
this is not good 352
this time 1599
this is a bad idea 175
this isn't going to work 72
this is good 1083
this morning 1627