I thought you would traducir turco
4,450 traducción paralela
I thought you would favour the Cardinal over me.
Kardinali bana tercih edersiniz sanmıştım.
I thought you would understand that.
Anlayacağını sanmıştım.
I thought you would have some ideas.
Birkaç fikrin olabileceğini düşündüm.
I thought you would be happy for me
Sandım ki, mutlu olursun benim adıma.
I thought you would rewrite boxing history
Düşünmüştüm ki, sen boks tarihini yeniden yazacaksın.
I thought you would want to know before the morning papers.
Sabahki gazetelerden önce bilmek istersin diye düşündüm.
She's even asked me how I thought you would react to her dating.
Bana sordu, buluşma teklifi etsem nasıl tepki veririrsin diye.
I thought you would, uh, hate me.
Benden nefret edeceğini düşünüyordum.
I just thought you guys would really like each other.
- Sadece birbirinizi sevebileceğinizi düşündüm.
- I thought you guys would be here.
- Burada olacaksınız sanıyordum.
And I think I've thought of one, so would you mind saying it again?
Ve sanırım aklıma bitane geldi, tekrar söyleyebilir misin acaba?
I thought I would fool you with my 212 number.
Seni Manhattan telefon koduyla kandırabileceğimi düşünmüştüm.
I thought someone would have snatched you up a long time ago, that's all.
Birinin seni çoktan kapmış olabileceğini sanmıştım halbuki.
I just thought, you know, why would I do that to the man I'm going to marry?
Bir an durup dedim ki, neden evleneceğim adama bunu yapayım!
I thought that the burden of specifics would distract you from the goal at hand.
Detayların yükünün, amacınıza olan dikkatinizi dağıtacağını düşündüm.
I would've thought, of all people, you might have understood.
Bilhassa senin anlayabileceğini düşünmüştüm.
Thought I would give it to you
Sana veririm diye düşünmüştüm.
Well, if I had taken it, what would you have thought?
Eğer kabul etseydim, sen ne düşünürdün?
Well, I thought you were away for seven years and it would be a nice change for you to be in a beautiful place in Moscow.
Yedi yıldır buralarda yoktun ve ben de düşündüm ki Moskova'da güzel bir yerde olmak senin için güzel bir değişik olur.
I thought someone like you would hurry back to Copenhagen.
Senin gibi birinin hemen Kopenhag'a dönmek isteyeceğini düşünmüştüm.
I thought if I helped you catch Fung Yu-sau, Sinn Ying would be safe.
Fung Yu-sau'nu yakalamanıza yardım edersem Sinn Ying güvende olacaktı.
Harry, I just thought it would be nice to take afternoon coffee with you.
Harry sadece beraber bir kahve içmek hoş olur diye düşündüm.
I never thought you and Geena would make it, you know.
Geena ile başarabileceğinizi hiç düşünmemiştim, biliyor musun?
Forgive me, but... given what happened to your brother..... I'd have thought this would be the last place you'd choose to live.
Bağışlayın ama... Kardeşinize olanlar düşünülünce... Burası yaşamak isteyeceğiniz son yer olurdu gibime geliyor.
I thought this would just be a nice opportunity for us to have fun together and, you know, prove to everyone via instagram that we can still have fun as a group.
Bunu sadece grupça eğlenebileceğimiz bir fırsat olarak düşünüyordum.. .. bilirsiniz instagramda herkese grupça.. .. eğlenebildiğimizi kanıtlayacağımız.
I thought allowing you to do athletics would help you control that temper of yours but..
Atletizme katılırsan düşündüm belki de, öfkeni azcık da olsa kontrol altına alabilirsin ama..
No I thought since it is dark and quiet, you would assume..
Hayır, ama böyle ıssız ve karanlık bir yerde sen düşünebilirsin ki..
even you thought it would be better if I was dead?
benim ölmemin daha mı iyi olacağını düşündüm
Now, I would have thought that was cause for huge national celebration, but you're telling me that until I just told you, you'd never even heard of it?
Ben büyük ulusal ün sebebiyle olduğunu düşünürdüm ama ben diyene kadar bundan haberinin olmadığını mı söylüyorsun?
You... you thought... you thought I'd think this would happen?
Bunu tahmin ettiğimi mi sanıyorsun?
You're the only one I thought would understand.
Anlayacağını düşündüğüm tek insan sensin.
I honestly thought that he would have discussed this with you.
Gerçekten bunu seninle konuşmuş olacağını düşünmüştüm.
But I thought Delphine's promotion would be of more interest to you.
Ama ben Delphine'in kampanyasının seni daha çok ilgilendireceğini düşünmüştüm.
I let you go to Toronto because I thought that you would be safe.
Toronto'ya gitmene güvende olursun diye izin verdim.
I would have thought he would have offered you a membership.
Sana üyelik teklifinde bulunacağını düşünmüştüm.
I just thought you would recognize vanilla.
Ben sadece vanilyayı tanırsın sandım.
I thought it would be weird if I saw you and I didn't say anything.
Ben sadece... düşündüm ki, seni görüp hiçbir şey söylememem tuhaf kaçacaktı.
- I doubt that. I thought that you would, but somehow you haven't.
Değiştiğini düşünmüştüm ama bir şekilde değişmemişsin.
I thought that maybe you would want this back.
Düşündüm ki, belki bunu geri isteyebilirsin.
You thought I would let you in?
Seni aramıza alacağımızı mı?
Tonight, I thought I would tell you a little story And let you decide.
Bu gece size bir hikaye anlatıp buna karar vermenizi isteyeceğim.
I never would have agreed to meet if I thought concealed assassins were going to try and attack you.
Sana saldıracaklarından haberim olsaydı buluşmayı asla kabul etmezdim.
I would have thought you'd be more relaxed... Having defeated Abaddon.
Abaddon'u yok ettikten sonra daha rahatlamış olacağını düşünmüştüm.
If I thought that would make a difference, don't you think I would?
Bunun bir faydası olacağını bilsem yapmaz mıydım sence?
Grayson isn't a Red Hawk, and if I thought his parents were gonna be a threat to you or any other Atrian at the party, I would have told.
Grayson, bir Kızıl Şahin değil. Eğer ailesinin sana veya partideki başka bir Atrian'a zarar vereceğini bilseydim, bunu kesinlikle sana söylerdim.
You know, I thought I would miss this place the moment I stepped inside but I don't.
Adım atar atmaz burayı özlerim diye düşünüyordum ama özlememişim.
Well, I thought I would go cas, since it's just you and me tonight.
Günlük giyiniriz diye düşündüm sadece sen ve ben olacağız çünkü.
If they thought that you and I were together, they would kill you. Just to send a message.
Beraber olduğumuzu düşünürlerse, sırf mesaj göndermek için seni öldürürler.
The prospect doesn't seem to trouble you as much as I would have thought.
- Bu ihtimal seni düşündüğüm kadar rahatsız etmiyor gibi.
- I thought it would exonerate you.
- Bunun seni aklayacağını düşünmüştüm.
I'll practice. If Alicia told you she was wesen before you knew about wesen, you would have thought she was crazy.
Sen Wesenları öğrenmeden önce Alicia sana Wesen'ım dese delirdiğini düşünürdün.
i thought you were mad at me 17
i thought you loved me 27
i thought 2845
i thought you were sleeping 18
i thought you'd never ask 124
i thought you were my friend 71
i thought you were 177
i thought i did 154
i thought so 720
i thought it was you 92
i thought you loved me 27
i thought 2845
i thought you were sleeping 18
i thought you'd never ask 124
i thought you were my friend 71
i thought you were 177
i thought i did 154
i thought so 720
i thought it was you 92
i thought i was going to die 44
i thought about it 224
i thought you were someone else 53
i thought i'd lost you 79
i thought you 107
i thought you were at work 20
i thought we were friends 161
i thought you were different 43
i thought as much 65
i thought you were dead 378
i thought about it 224
i thought you were someone else 53
i thought i'd lost you 79
i thought you 107
i thought you were at work 20
i thought we were friends 161
i thought you were different 43
i thought as much 65
i thought you were dead 378