I truly am traducir turco
742 traducción paralela
I want to tell Joong Won... who I truly am.
Gerçekte kim olduğumu ona söylemek istiyorum.
I truly am.
Bağışla.
I-I am truly...
B-Ben...
I am truly sorry!
Ben özür dilerim!
Truly I am.
Gerçekten.
Now I am truly Tsar.
Şimdi tamamen Çar oldum.
─ I'm happy to hear that. Truly I am.
- Duyduğuma sevindim.
Am I truly delivered into your hands?
Elinize gerektiği gibi teslim edildim mi?
Truly, sir, in respect of a fine workman, I am but, as you would say, a cobbler.
Doğrusu güzel iştir benimki, insanları ben yürütürüm diyebiliriz.
If someone truly loves you, send it to me, I am your confessor.
Birisini gerçekten, seversen bana söyle, itirafını dinlerim.
I am truly a man!
Ben içten biriyim!
I feel for you deeply, and am truly fond of you.
Sizin için güzel şeyler hissediyorum ve size çok düşkünüm.
For that I am truly sorry.
- Bunun için çok özür dilerim.
I am truly impressed.
Çok etkilendim.
I now call upon all the gods to prove to me and to all men that I am truly the son of heaven, by giving me this day... victory.
Şimdi, tüm tanrılardan yardım istiyorum, bugün bana zafer kazandırarak gerçekten tanrının oğlu olduğumu bana ve tüm askerlere... kanıtlayın.
I tell you truly, I am Prince Paris.
Gerçegi söylüyorum, ben Prens Paris.
I am truly sorry, senor.
Gerçekten üzgünüm, bayım.
I am most truly grateful.
Size fazlasıyla minnettarım.
Help me, Miss Giddens, for truly I am helpless.
Lütfen Bayan Giddens, çok çaresizim.
Chance, I am truly ashamed of last night.
Güçlüyüm, hayal değil.
For that part, sir, I am truly happy.
Bunun için efendim gerçekten adınıza sevindim.
Dr. Craven, I am shocked... truly shocked that you should harbor... such an appalling thought about me.
Dr. Craven, çok şaşırdım benim hakkımda böyle bir düşünceye sahip olmanıza gerçekten şaşırdım.
I am truly sorry.
Çok özür dilerim.
I've come to tell you how truly sorry I am for what I've done.
Yaptıklarım için ne kadar üzgün olduğumu söylemeye geldim.
That I am not truly he and that the flame will not grow cold.
Gerçekten o değilsem.. o zaman alev soğumayacak.
Well, I am truly sorry for making you wait so long!
Şey, gerçekten üzgünüz sizi beklettiğimiz için!
'I am grateful, truly, truly grateful, truly, truly grateful.'
Sizlere minnettarım, minnettarım. Minnettarım. Minnettarım.
Mr. Ambassador, I am truly sorry for what must happen.
Sayın Büyükelçi, olması gereken yüzünden gerçekten üzgünüm.
Dear Mrs. Foley I am truly very sorry indeed.
Sevgili Bayan Foley gerçekten çok çok üzgünüm.
- I am truly sorry about that.
- O konuda gerçekten üzgünüm.
I am truly sorry.
Gerçekten çok üzgünüm.
Truly, I am.
Sahiden.
I`m a truly dangerous person, I am.
Ben gerçekten tehlikeli biriyim.
If I can wish a merry Christmas to him who is, beyond dispute, the most obnoxious and parsimonious of all living creatures, then I know I am truly a man of goodwill.
Eğer yaşayan tüm canlıların tartışmasız en sevimsiz ve pintisine, mutlu Noeller dileyebiliyorsam, o zaman biliyorum ki ben gerçekten iyi yürekli bir insanım.
Whatever it was, it's made them truly happy and I am the cause!
Herneyse yaptığım, onları çok mutlu ettiği kesin ve sebebi benim!
I am truly sorry, Miss Baxter.
Çok üzgünüm, Bayan Baxter.
For that, I am truly sorry.
bu yüzden, gerçekten üzgünüm.
All peace-Ioving Christians getting ready to go to church this morning, and here I am, yours truly, yeah, Super Soul, bantering the stream of unconsciousness and peddling his labels for the sake of good music to all you listeners out there.
Huzur peşindeki tüm Hristiyanlar bu sabah kiliseye gitmeye hazırlanıyor. Ve burada bendeniz, Super Soul, siz tüm dinleyenlere iyi müzik sunmak adına bilinçsizliğin akışıyla şakalaşıyor ve basit yaftaları pazarlıyorum.
I am truly sorry.
Gerçekten çok üzgünüm hala.
I am truly sorry.
Gerçekten üzgünüm.
Hmm... Truly, it is a name I am not familiar with.
Gerçekten de ismin tanıdık gelmedi.
I am truly sorry!
Gerçekten üzgünüm.
I am very proud... that what I consider to be the foundation stone of true democracy has been well and truly laid in the village of Kniveton,
Kiveton, Derbyshire, İngiltere'de, gerçek demokrasinin en temel yapı taşının... sağlam ve beklemekte olduğunu bilmekten... oldukça gurur duyuyorum.
I am truly sorry.
Çok üzüldüm.
I'm sorry, Jonathan. Truly I am.
çok üzgünüm Jonathan, gerçekten.
I am truly happy
ben oldukça mutluyum
I am truly wrong
Tamamıyla yanılmışım.
I'm grateful to you. Truly, I am. But I almost wish you hadn't done this.
Size müteşekkirim gerçekten öyle ama bunu yapmamanızı tercih ederdim.
- I say, "I am truly sorry, but, uh, my property line crosses here."
Ben sadece çok üzgün olduğumu... ama benim arazimin sınırı buradan geçiyor.
It is my shame that has kept me alive... my knowing that I am truly not like other women.
Beni ayakta tutan şey, utancım ve diğer kadınlar gibi olmadığımı bilmekti.
Am I truly the last?
Ben gerçekten sonuncu muyum?