If he was here traducir turco
653 traducción paralela
If he was here, I'd shoot him down in his tracks.
- Eğer burada olsaydı, onu anlının çatısından vururdum.
If he was here, he's gone now.
Buraya geldiyse bile şimdi çoktan gitmiştir.
- If he was here, he'd shoot you dead.
- Burada olsa seni vurup oeldueruer.
Yes, I was but... I suddenly realised that if he was here in the hall, how could he be on the phone?
Evet, öyleydi ama... aniden düşündüm ki eğer o buradaysa... nasıl telefon edebilirdi ki?
Be nice if he was here alive.
Burada hayatta olsaydı, güzel olurdu.
You wouldn't say that if he was here.
O burada olsaydı böyle konuşamazdın.
If you ask him if a guy with a brown fur collar was in here, then he can ask you who sent you here.
Ona kahverengi kürklü birini görüp görmediğini soruyorsan o da sana, seni buraya kimin gönderdiğini sorabilir.
Then he doesn't have to say if the guy was here.
O halde o da öyle bir adamın burada olup olmadığını sana söylemek zorunda değil.
I was only thinking if he were to search my rooms while I am here...
Ben buradayken odamı aramaya kalkışmış mıdır diye düşünüyorum sadece...
But if it was my own son come over here with a warrant, he'd have to be first on the draw.
Ama buraya yetki ile gelen öz oğlum dahi olsa silahını ilk çekebilen o olmalı.
You know, I bet if Tom was here he'd help us.
Tom burada olsaydı bize yardım ederdi.
If Johnny was here, he could go to your graduation, and I'd go to Neeley's.
Johnny burada olsaydı o senin mezuniyetine gider ben de Neeley'ninkine giderdim.
I came here day before yesterday to ask Lavery if he knew where she was.
Önceki gün buraya, Lavery ile kadının yerini biliyor mu diye konuşmaya geldim.
But if he'd been able to tell someone, like a psychoanalyst, what it was that happened here no murder would have been necessary.
Ama bir psikanalizci gibi birine burada olanları anlatabilseymiş cinayete gerek kalmayabilirmiş.
He was in here recently with a stunning blonde, that is, if you think blondes are stunning.
Geçenlerde müthiş bir sarışınla buradaymış. ... şayet sarışınlara müthiş diyorsanız.
I told you if anybody came up here, he was liable to get shot.
Eğer buraya herhangi biriniz gelirse ateş edeceğimi size söyledim.
If he was killed at once, how could he have talked about me and this lady here?
Eğer o hemen öldüyse, benim ve şu bayanın hakkında nasıl birşeyler konuşabildi?
And if he was anywhere near here, we'd have had him long ago.
Buralara gelmiş olsaydı, onu çoktan yakalardık.
When Wyatt told me if he was Dutch, and if he was going to Tascosa, he'd come by here!
Wyatt bana Dutch Tascosa'ya gidecekse buraya uğrayacağını söyledi.
If Bill was a captain and I was a lieutenant, he could make out the reports and I could get here first.
Eğer Bill yüzbaşı bende teğmen olsaydım... o raporları yazabilir, ben de burada olabilirdim.
Mr Eastman was good enough to say that if I came through here, he might find some place for me.
Sağ olsun, Bay Eastman buraya gelecek olursam, bana bir iş ayarlayabileceğini söyledi.
If your father was here, he'd carry you home on his shoulder.
Baban burada olsaydı, seni eve kadar omuzunda taşırdı.
Why would he ask me to come down here if he didn't want me to know what was going on?
Neler olduğunu öğrenmemi istemediyse... neden beni buraya çağırsın?
Now, Mrs. Lacey, how could the guy get here alone if he was dying?
Şimdi, Bayan Lacey, Ölmek üzere olan bir adam nasıl buraya kadar tek başına gelebilir?
If there was anyone here, he broke in.
Eğer biri burda ise, zorla girmiş olmalı.
I'll tell you what : If he thought I was dead, he might come in here looking for you.
Bak ne diyeceğim : öldüğümü düşünseydi seni aramak için içeri girerdi.
If he phones, tell him not to do anything. Tell him I was here and tell him one word...
Eğer ararsa, ona yapmak üzere olduğu şeyi yapmamasını, çünkü benim de orada olacağımı söyleyin.
Thing is, Charlie, I was just telling Axel... here he can work in my gang if he wants.
İşin aslı Charlie, ben de tam şimdi Axel'e isterse benim ekibimde çalışabileceğini söylüyordum.
Let me put it this way, if he knew I was here tonight- -
Şöyle diyebiliriz, bu akşam burada olduğumu bilse...
I had to have 20 quid by this morning or the bookie said he was coming round here to get it, and I knew what that would mean if the boss found out, so I got Martin to let me stay on the lift last night.
Bu sabah 20 sterlinimin olması gerekiyordu yoksa bahisçi almaya buraya geleceğini söyledi, ve patron duyduğunda bunun ne anlama geleceğini biliyordum, Bu nedenle Martin'in asansörü dün gece bana bırakmasını sağladım.
What would people think of me if he was found here?
O burada bulunursa insanlar benim hakkımda ne düşünürler?
Well, if he was a rich man, we wouldn't be here.
Şey, zengin olsaydı, burada olmazdı.
Now look, if they trace him here, he was drunk and left when you closed the place.
Şimdi bakın, izini buraya kadar sürerlerse, Burayı kapadığında sarhoştu ve çekip gitti.
If Durocher had continued coming here your father would think he was the greatest manager.
Eğer Durocher buraya gelmeye devam etseydi baban onun en iyi menajer olduğunu söyleyecekti.
If Frank was coming, he'd have been here by now.
Frank geliyor olsaydı, şimdiye çoktan varmış olurdu.
There's another thing now if we're all going to be in here three or four days, close together like it might be a good idea if a certain party, not to mention no names was to do what he said he'd do.
Bir şey daha var. Hepimiz üç dört gün burada burun buruna kalacaksak... ismi lazım olmayan birinin yapacağını söylediği şeyi yapmasında... fayda var.
He was trembling, lying here with his arm outstretched, holding this cross holding this cross as if trying to drive back some horrible apparition.
Titriyordu, yatıyordu burada kolunu uzatmış bir hayaleti püskürtüyorcasına bu haçı tutuyordu.
Papa came to see me last month and he was very worried. He said "Queenie, if anything happens to me, here's the lease to my club." " Give it to Dave the Dude.
Geçen ay babam beni görmeye geldiğinde çok endişeliydi ve bana dedi ki : " Kraliçem, bana bir şey olursa, bu sahip olduğum kulübün işletme hakkı.
- No! If he was a traitor, why is he here?
- Eğer hainse neden burada?
When you were at the desk checking in with the night manager Mr. George Swine, who I happen to know as a personal friend I was wondering if he fixed you up with a good accommodation here.
Siz kaydınızı yaptırırken... gece müdürü Bay George Swine, ki kendisi arkadaşım olur... size iyi bir oda ayarladı mı diye merak ettim.
If Captain Bligh was cooped up here for five months, five months, mark you, who do you think he'd take it out on?
Kaptan Bligh burada dört, beş ay tıkılıp kalırsa beş ay sizi mimlesin, bu durumda sinirini kimden çıkaracağını sanıyorsun?
Or if he was ever here at all.
hatta hiç burada olup olmadığını.
All he left was this house and a rice paddy. If you come to live here,
Riichi.
If Stevens was sick he'd be here, wouldn't he now?
Stevens hasta olsa, burada olurdu, öyle değil mi?
- If Stevens was fit, he'd still be here, wouldn't he?
- Stevens sağlıklı olsaydı, hala burada olurdu, öyle değil mi?
So did I. But if it was Sadek, he'd be here by now.
Ben de. Ama eğer Sadık olsaydı, şimdi burda olurdu.
But minister Yuan was assigned to the border He'll pass by here in 2-3 days We've to settle this matter as soon as possible other wise, if he hears of this...
Ama Bakan Yuan bu bölgeden geçecek 2 - 3 gün içinde varmış olur bu meseleyi bir an önce çözmeliyiz yoksa duyarsa... başımız dertte demektir evet...
If he knew I was here, he would kill me.
Burada olduğumu bilseydi beni öldürürdü.
If Guignol was here, He would save me.
Guignol burada olsaydı, beni kurtarırdı.
He was a good man... but he lived as if he were a stranger here.
İyi bir adamdı ama burada sanki bir yabancıymış gibi yaşadı hep.
If ever he was here, he is long gone.
eyer buradaysa, çok uzun zaman önce gitmiş.
if he's still alive 35
if he didn't 28
if he hadn't 19
if he 47
if he dies 138
if he wins 28
if he knew 26
if he does 148
if he finds out 37
if he was 62
if he didn't 28
if he hadn't 19
if he 47
if he dies 138
if he wins 28
if he knew 26
if he does 148
if he finds out 37
if he was 62