Impact in traducir turco
623 traducción paralela
Do whatever it takes to keep Fourth Impact in check!
Ne yaparsak yapalım, Dördüncü Darbe'yi durdurmamız gerek!
I don't want to dissipate his impact in that.
Etkisini burada heba etmesini istemiyorum.
Probe will impact in 7.3 seconds.
Sonda 7,3 saniye sonra çarpacak.
The instant impact in the use of primary white and black by the Frenchman Paul Valloton,
Frenchman Paul Valloton tarafından hızlı etki eden siyah - beyazın önderliği kullanıldı.
Impact in ten seconds.
Çarpışma on saniyede.
Impact in eight seconds.
Çarpışma sekiz saniyede.
They impact in two minutes.
İki dakika içinde hedefe ulaşacaklar.
Initial impact in the 43rd Bomb Wing at Loring, 319th at Grand Forks, and Alaskan Air Command, Elmendorf.
Loring'de 43. Bomba Kanadı'nda ilk darbe. 319.
- Impact in less than 15 seconds.
- Etki 15 saniyenin altında,
Sir, impact in less than six minutes.
Efendim, çarpmaya altı dakikadan az var.
Kathy, because you made an impact in my life.
Kathy, sen hayatımı etkiledin.
- Torpedo impact in 15 seconds.
- Torpido temasına 15 saniye.
The vessel is on a collision course. Impact in 36 seconds.
Gemi çarpışma rotasında, otuz altı saniye kaldı.
Collision course. Impact in 36 seconds.
Gemi çarpışma rotasında, otuz altı saniye kaldı.
The vessel will impact in 36 seconds.
Gemi çarpışma rotasında, otuz altı saniye kaldı.
your only hope lies with the two Spears left at the Impact epicenter in Dogma.
Ikari Shinji. Tek umudun Dogma'nın dibindeki darbe kaynağındaki mızraklarda yatıyor.
Yeah, well, sure, but in terms of the impact it had on both our lives it's similar.
Evet, tabii, ama... ... hayatımıza oIan etkisi bakımından... aynı
Enlargements of the photos give us quite a lot of details along the crest, at least 12 passenger thrown out on impact and four bodies visible in the tail section.
Fotoğrafların büyütülmesi bize zirvenin ayrıntılarını gösterdi, çarpışma ile en az 12 yolcunun dışarı savrulduğunu ve kuyruk bölümünde de dört cesedin olduğu seçiliyor.
As I told you, Commissioner, I filed down the bullets in such a way that they were bound to disintegrate on impact.
Dediğim gibi, Memur Bey, mermileri darbe sırasında mutlaka patlayacak şekilde paketledim.
Not only does Mr. Gallagher answer the what, when, where... who, why, and how, he puts them in such a sequence... that a routine news item takes on all of the impact... of a short short story.
Bay Gallagher ne, ne zaman, nerede, kim, neden... ve nasıl sorularına yanıt vermekle kalmayıp, bunları... belli bir sırayla anlatıyor. Böylece, sıradan bir haber... kısa bir öykü etkisi yaratıyor.
Why? Because the ices in the comet are all melted in the impact.
Çünkü kuyruklu yıldızın bünyesindeki donmuş malzemeler çarpışma sırasında erir.
On the Earth mountain ranges are destroyed by erosion in maybe tens of millions of years small impact craters in maybe hundreds of thousands of years.
Dünya'da erozyon tarafından sıra dağlar belki milyonlarca yılda küçük çarpışma kraterleri, belki binlerce yılda yok oluyor.
I must say, with all due respect to Bert, he may rest in peace that thing has a very different impact placed here.
Söylemeliyim, bütün bunlar Bert için saygısızlık, huzur içinde yatsın bu şey çok farklı bir düşünce için buraya takıldı.
Computers indicate an impact somewhere in the heart of the Euro-Asian continent.
Bilgisayarlar Avrasya'da bir tepkiyi işaret ediyor.
Louise's impact on Virgil is discussed here by Dr. Julius Epstein, a one time prisoner psychiatrist, who recalls Virgil.
Şimdi Doktor Julius Epstein'le Virgil'in üzerindeki etkisini konuşacağız. Kendisi bir zamanlar hapishane psikiyatristiydi ve Virgil'i hatırlıyor.
Its relevance - to the hierarchical structure of post-renaissance society... And its impact on the future of parochial organization, in an expanding agrarian economy.
Rönesans sonrası toplumun hiyerarşi yapısıyla ilgisi ve genişleyen tarım ekonomisinde kilise örgütünün geleceğine etkisi.
It's taken five years to prepare and it's bound to have an enormous impact on the future of industrial relations in this country.
SALAKÇA BİR ŞEY OLACAK Hazırlanması beş yıl süren raporun, ülkenin endüstriyel geleceğini etkilemesi kaçınılmaz.
It is not difficult to believe that in the dark and turbulent corridors of outer space, the impact of some distant planetary, even galactic, disaster jumped the apes from their present into ours.
Dış uzayın karanlık ve çalkantılı koridorlarında, uzak bir gezegenin patlaması hatta galaktik bir facianın, maymunların kendi zamanlarından bizim zamanımıza sıçramasına neden olması, inanılması zor bir şey değil.
Treated in our laboratories Has been subjected to the impact Of a 4,000-pound steam hammer every day
Laboratuvarımızda bir kutu salata sosuna 16 yıldır her gün 1800 kiloluk bir çekiçle vuruluyor.
I soon made an accented curve, as the Sweeney and Marquand behind me, e we try distanciar in them of the impact point.
Arkamda bulunan Sweeney ve Marquart da yaptı. Vuruş noktasıyla aramızda mesafe oluşturmaya çalıştık.
From the massive impact, bodies were strewn in every imaginable area throughout the neighborhood.
Bu büyük patlamadan muhitin aklınıza gelebilecek her yerine vücut parçaları saçılmış.
Impact in 87 seconds.
Çarpışmaya 87 saniye.
The only impact you can make is in the streets.
Sokakları etki altına alman gerekiyor.
The impact of the bomb's blast... had sent dust, debris, and radiation... high into the atmosphere... where it gathered in a gigantic, lethal cloud... before returning to the earth as radioactive rain.
Bombanın yarattığı şiddetli rüzgarın etkisiyle... atmosfere toz, yıkıntılar ve... radyasyon saçıldı, bu parçalar orada birleşip devasa... öldürücü bir bulut oluşturdular... radyoaktif yağmur olarak yeryüzüne inmeden hemen önce.
Preliminary reports indicate that principal weapons impact points... included military and industrial targets in most sectors of the US.
Ön raporlar, kullanılan silahların başlıca etkilerinin... Amerika'nın birçok bölgesinde ki askeri ve endüstriyel hedeflere yönelik olduğunu göstermiştir.
Colonel, listen, can I interest you in some M217s with combination impact and time-delay fuse?
Albay, dinleyin size kombinasyon etkili ve zamanlamalı M217'leri tavsiye ederim.
Mr. Nelson, we are engaged in important psychological testing that could have a direct impact on your job security at SRT Industries.
Bay Nelson burada çok önemli bir psikoloji testine bağlı durumdayız Ki bunun sizin SRT'deki görevinizde doğrudan bir etkisi olabilir.
The center of the impact was in the center of the city.
... çarptığı yer şehrin merkezindeydi.
The impact causes temporary molecular structural alignment in iron.
Çarpışma demirde geçici moleküler yapısal dizilişe neden olur.
She'd done her Ph.D. At San Diego... on the impact of working women in Chicano families.
Doktorasını San Diego'da çalışan kadınların Chicano ailelerine olan etkileri üzerine yapmış.
On impact it all opens up in the target.
Hedefe isabet sırasında parçalanıyor.
The apparent death of Walker Keel has had a powerful impact on me.
Walker Keel'in apaçık ölümü, bana büyük bir darbe oldu.
I know you haven't proven that Dr. Beckett has traveled back in time... or that ifhaving done so he can make an impact of global importance.
Biliyorum Dr.Bekcett zamanda yolculuk yaptığını ya da yada yapsa bile önemli küresel bir etki yaptığını kanıtlayamadı.
" What had the most positive impact on me in high school?
" Lisedeyken, beni olumlu yönde en çok etkileyen şey nedir?
" What had the most negative impact on me in high school?
" Lisedeyken, beni negatif yönde en çok etkileyen şey nedir?
- I resent the impact of fully funded expedition and he is in charge.
- Onu geri gönderiyorlar! Her şeyin finanse edildiği bir keşif gezisinin başında olacak!
Impact is in four minutes.
Çarpışma 4 dakika içinde gerçekleşecek.
We have arrived at Penthara IV and can see for ourselves the atmospheric devastation caused by the asteroid's impact.
Penthara IV'e ulaştık ve astroid'in çarpmasıyla oluşan atmosferik yıkımı, gözlerimizle gördük.
Can you imagine positive impact The example of your daughter could create in the youth in boys and girls your age?
Kızın gibi bir örneğin günümüz gençleri ve yaşıtlarının üstünde nasıl bir etki yapacağını düşünebiliyor musunuz?
One person, a missionary woman from Saint Louis, was trying to impact positively on the town, but so far she hadn't made as much as a dent in all that despair.
Bir kişi, Saint Louis gelen bir misyoner kadın. Kenti olumlu etkilemeye çalışıyordu. O şimdiye kadar, bu denli umutsuzluğun getirdiği göçüğü görmemişti.
It will reach the atmosphere in 44 seconds and impact 11 seconds later.
Üst atmosfere 44 saniye içinde ulaşacak ve 11 saniye sonra da çarpışma gerçekleşecek.
ines 33
in fact 10253
internet 115
india 252
invite 16
invasion 24
inter 39
instagram 35
interior 21
inside 950
in fact 10253
internet 115
india 252
invite 16
invasion 24
inter 39
instagram 35
interior 21
inside 950
indian 84
indiana 185
intelligent 217
indeed 4544
instant 24
international 47
intel 28
interpol 81
independence 32
incredible 769
indiana 185
intelligent 217
indeed 4544
instant 24
international 47
intel 28
interpol 81
independence 32
incredible 769