In your experience traducir turco
331 traducción paralela
I rejoice in your experience.
Sizin için seviniyorum.
In your experience as an attorney, would this not indicate premeditation?
Deneyiminize dayanarak söyleyin, her şeyin tasarlandığını göstermez mi bu?
In your experience, Inspector, when burglars or burglaresses break into a house, do they leave without taking anything?
Tecrübelerinize dayanarak, Müfettiş, hırsızlar ya da kadın hırsızlar bir eve girdiklerinde bir şey almadan çıktıkları olur mu?
In your experience, when a burglar breaks in, does he usually leave fingerprints - or does he wear gloves? - He wears gloves.
Tecrübelerinize dayanarak, bir eve hırsız girdiğinde parmak izi bırakır mı?
We're all fairly interested in your experience.
Senin deneyimlerinle çok ilgileniyoruz.
In your experience, captain, do killers ever intentionally leave clues to their motive?
Tecrübelerinize dayanarak Yüzbaşı, katiller öldürme sebepleriyle ilgili ipucu bırakırlar mı?
In your experience, Mr. Washington... What's the most important thing a full-time dealer needs?
Sizin deneyimlerinize göre bir satıcının ihtiyacı olan en önemli şey nedir?
"Your experience with that mysterious Mr. Balling, which Karsten told me about, prompted me to request your assistance."
"Şu gizemli Bay Balling ile yaşamış olduğunuz... "... ve Karsten'in bana bahsetmiş olduğu tecrübe, "beni sizden yardım istemeye sevk etti."
In all my long business experience, I've dealt with every important oil firm... and I've never heard of your company.
Bunca yıllık iş hayatımda bütün önemli petrol şirketleriyle çalıştım. - Şirketinizi hiç duymamıştım.
A man of your experience is always gonna be valuable in the service.
Seni gibi biri bu serviste hep ise yarayacak.
Not once, in all your years of experience?
Bir kere bile mi? Bu kadar yıllık deneyimininde?
With your experience what post could have been offered you other than to put you in charge of a home of convalescent officers?
Senin deneyimlerinle iyileşen memurlar evinin seni ileri sürmesinden başka hangi posta önerilecekti?
But I've battled through a varied experience with men of many nations... roamed over half the globe, while you've spent your whole life... with one set of people in one house.
Ama siz tüm hayatınızı aynı türden insanlarla bir evin içinde geçirirken... benim, dünyanın dört bir köşesini gezerek birçok ulustan, birçok kişiyle... sayısız deneyimim oldu.
In your case, those which bring about the physical transformation which you experience.
Sizin durumunuz da, fiziksel değişimi beraberinde getiriyor.
Then on the basis of your experience in ballistics, Mr. Johnson... and your experiments with this weapon, you would say... that this bullet came from this weapon.
O zaman balistik tecrübenize ve bu silahla yaptığınız deneylere dayanarak, Bay Johnson, bu merminin bu silahtan çıktığını söyler miydiniz?
You look steady enough on your pins anyhow. but speaking as one with considerable experience in these matters, I must warn you to be aware of the reaction.
Yine de ayaklarının üstünde gayet iyi duruyorsun ama tecrübelerim tepkiler için seni uyarmam gerektiğini söylüyor.
In the boy's place, do you think you could remember details after an upsetting experience such as being slapped by your father?
Çocuğun yerinde olsaydınız, babanız tarafından tokatlanmak gibi üzücü bir olaydan sonra siz detayları hatırlayabilir miydiniz?
Then are you willing to state that in your entire experience, 13 years and seven months of handling and testing firearms, you never heard of such an accident taking place?
Bu durumda ateşli silahlarla olan 13 yıl yedi aylık bütün deneyiminiz sırasında bu türden bir kazanın olduğundan hiç haberdar olmadığınızı ifade edebilir misiniz?
Dr Wieck, would you, uh... would you tell us, from your own experience, the position of the judge in Germany prior to the advent of Adolf Hitler?
Doktor Wieck, acaba engin tecrübelerinizden yararlanarak bize.. .. Adolf Hitler iktidara gelmeden önce Almanya'da hakimlerin durumundan bahsedebilir misiniz?
It's not exactly a soothing experience you know to wake up in the morning and find a judge all dressed up in those crazy ceremonial robes, climbing over your bed.
Uyanıp yargıcın giyinmesini gözlerim.. Görmeye değer manzaradır. Tunç zırhını kuşanıp yatağın etrafında yürür.
Have you never in your life or travels had any encounter with any experience of..... what Larry the Crackpot would describe as a love life?
Hayatınız boyunca veya seyahatlerinizde Çatlak Larry'nin aşk hayatı diye tarif ettiği şeyi tecrübe ettiniz mi hiç?
I do remember your experience in Malaga.
Malaga'daki deneyimini hatırlıyorum.
Your limited military experience doesn't inspire confidence in your conclusions.
Kısıtlı askeri deneyimin vardığın sonucu desteklemiyor.
Find me someone in your department with psychiatric experience.
Bölümünden psikiyatri deneyimi olan birisini bul.
You may be faster and quicker with your eye and your hand, but in order to survive you need something else, experience.
Ellerin ve gözlerin onunkilerden daha hızlı olabilir, ama hayatta kalma mücadelesinde bize başka birşey gerekli tecrübe.
Do you have any conscious experience... or any recollection about the time that did you have in your mind, when you involved to this crime?
Daha önce böyle bir tecrüben... veya olayla ilgi anımsadığın bir şeyler var mıydı?
And after your experience in the helicopter, we must make sure that you are well again.
Helikopter deneyiminizden sonra iyi olduğunuzdan emin olmalıyız.
Compare your experience this weekend, my dear Milo, with any other moments in your life.
Sevgili Milo, bu hafta sonu deneyimini hayatının her hangi bir anıyla kıyasla.
You are not going to encounter for the millionth time the reality of experience and forge in the smithy of your soul the uncreated conscience of your race.
Deneyimin gerçekliğiyle milyonuncu kez karşılaşıp ırkının yaratılmamış bilincini dövmeyeceksin ruhunun örsünde.
I'll be coming at you every morning about this time, hoping to make your summer camp experience the best available in this price range.
Her sabah bu saatlerde bu fiyat aralığındaki en iyi yaz kampını iyi geçirebilmeniz umuduyla sizlerle olacağım.
I believe his point was... handling rustlers after your experience with the Apache wars... should be like shooting fish in a barrel.
Sanırım ona göre... Apaçi savaşlarındaki tecrübenden sonra sığır hırsızlarını adam etmek... senin için çocuk oyuncağı olur.
I mean, on the contrary, this incredible emphasis that we all place now... on our so-called careers... automatically makes perceiving reality a very low priority... because if your life is organized around trying to be successful in a career... well, it just doesn't matter what you perceive or what you experience.
Bilakis, hepimizin sözde kariyerlerimize biçtiğimiz bu inanılmaz önem otomatikman algılanan gerçekliğin önemini çok düşürüyor çünkü hayatını kariyerinde başarılı olmanın etrafında organize ettiysen bu senin neyi algıladığına veya neyi tecrübe ettiğine etki etmiyor.
You have an open personality and I feel you're modern enough in your thinking not to make more of the experience than is intended.
Siz açık görüşlü birisiniz. Ve oldukça..... tecrübeli görünmeniz de özgür düşünce tarzınızın bir kanıtı.
Your brother told me about... your unfortunate experience in Vietnam.
Kardeşin bana Vietnam'daki şanssız deneyimlerinden bahsetmişti.
We'd like to make use of the extensive experience of your employee, comrade Rakosnik.
İşçiniz, yoldaş Rakosnik'in engin tecrübelerinden yararlanmak istiyoruz.
According to your great experience in these matters.
Tabi senin bu konulardaki engin tecrübene dayanarak soruyorum.
The reason you want to read these works... is so you can experience them for yourself... so you can share the thoughts and feelings of the writer... without the interference of your actor and director... and professor's point of view getting in the way... to truly share and understand... the common feelings of all mankind... the feelings of being alive.
Bunları kendin tecrübe edebilmek için okuyacaksın. Böylece yazarın düşüncelerini ve hislerini kendin paylaşabilirsin aktör ve yönetmenin müdahalesi olmadan ve profesörün bakış açısı araya girmeden. Tüm insanlığın genel hislerini gerçekten paylaşıp anlaman için.
I find it odd that a man of your experience has such difficulty in understanding ordinary politeness.
Sizin deneyimlerinize sahip bir adamın, sıradan bir nezaketi anlamakta güçlük çekmesini çok garip buluyorum.
I seek only transportation in order to see and experience your reality.
Ben sadece sizin gerçekliğinizi yaşamak için ulaşım peşindeyim.
Your soul has set you face to face with a clear light and you are now about to experience it in its reality, wherein all things are like the void and cloudless sky and the naked, spotless intellect is like a transparent vacuum
Ruhun seni saf parlaklıkla yüz yüze getirdi ve onu gerçekliğinde yaşayacaksın. Her şeyin hükümsüz, açık bir gökyüzü ; ... çıplak ve lekesiz aklın, sınırları olmayan şeffaf bir boşluğa dönüştüğü yerdesin.
You may have been in the top 2 % of your class at Quantico but out here you have exactly zero hours of experience in the field.
Quantico'da sınıfınızın en iyi % 2'si içinde olabilirsiniz .. ama burada, bu alanda sıfır saatlık bir deneyiminiz var.
Watching your lover masturbate and then joining in as she gets closer to orgasm, using all the new tricks you have learned from observing, can be one of the sexiest show-and-tell sessions you will ever experience.
Sevgiliniz, siz masturbasyon yaparken izlerken ve siz orgazma yaklaştığınızda size katılabilir, öğrendiğiniz ve gözlemlediğiniz yeni teknikleri kullanarak, ona daha önce hiz tanıklık etmediği deneyimleri yaşatabilirsiniz.
But it is possible to carry that experience through your life in ways that you aren't even aware of now.
Ama o deneyimi tüm hayatına, şu anda farkına varmadığın... şekillerde taşımak da olasıdır.
Catherine, have you ever, in your entire life, had an experience that truly changed you?
Catherine seni baştan aşağı değiştiren bir tecrübe yaşadın mı hiç?
Your experience in this area?
Bu alandaki deneyimleriniz mi?
Hopefully, you'll never have to experience this yourself, but when two men are in a situation like me and your dad were for as long as we were, you take on certain responsibilities of the other.
Umarım bu senin başına gelmez. Ama ben ve baban gibi iki erkek bu kadar zaman aynı yazgıyı paylaşırlarsa birbirleri için belli sorumluluklar alırlar.
"Who is of moderate intelligence, who has some experience in broadcasting, and, more importantly, who can suck your cock until your eyes pop out."
Yayıncılık konusunda biraz deneyimi vardır ve daha en önemlisi gözleriniz yuvalarından fırlayıncaya kadar sizi emebilir. "
Your experience in the Vidiian prison suggests Klingon DNA is resistant to the phage.
Vidiyan hapishanesinde yaşadığınız deneyim, hastalığa direnmek için, Klingon DNA'sı gerektiriyordu.
I'm not. Well, that's too bad, because the next rape you experience will probably be your own. In prison.
Bu çok kötü çünkü bir dahaki tecavüz vakan muhtemelen hapishanede olacak.
All right, seniors... we'd all love to share in your wisdom, experience, yadda, yadda, yadda.
Pekala büyükler... Bilgeliklerinizi, deneyimlerinizi paylaşmanızdan hepimiz memnun olacağız.
Or that your experience is the result of being the unwitting star in the farewell performance of one S.R. Hadden?
Veya başınıza gelenler farkında olmadan S.R. Hadden'in son performansının bir oyuncusu olmanızın sonucu.
in your mouth 17
in your dreams 215
in your hands 23
in your 51
in your heart 60
in your face 181
in your own time 47
in your house 29
in your own words 44
in your absence 21
in your dreams 215
in your hands 23
in your 51
in your heart 60
in your face 181
in your own time 47
in your house 29
in your own words 44
in your absence 21