English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / Interviewing

Interviewing traducir turco

1,090 traducción paralela
I'm interviewing high schoolers for the Susan Ross Scholarship.
Susan Ross Bursu için liselilerle görüşmem var.
I'm interviewing all these annoying little overachievers and finally this kid walks in, Steven Koren, a regular guy.
Sinir bozucu başarılı veletlerle görüşme yapıyorsum. Sonunda bir çocuk geldi. Steven Koren, sıradan biri.
I just finished interviewing the old woman.
Yaşlı kadınla görüşmeyi henüz bitirdim.
I've been interviewing the historical personality programs in our database.
Veritabanımızda ki, tarihi kişilikler programını inceliyordum.
You should know I'm interviewing other people for your position.
Senin yerinde başka insanlarla görüşme yaptığımı bilmelisin.
- I was interviewing.
- Röportaj yapıyordum.
Pretty much, except for a few cops... that are still interviewing some witnesses.
Hala bazı tanıklarla görüşen birkaç polis dışında hemen hemen herkes.
Start your interviewing skills. Start talking to strangers.
Mülakat yeteneğini şimdiden kazanın.
Interviewing them is your job?
Onlarla görüşmek işinin bir parçası mı?
I'm the one with the gun, which means I get to do the interviewing.
Elinde silah olan benim. Yani röportajı ben yapacağım.
No, just interviewing, if I ever get there on time.
hayır, sadece görüşme yapıyorum, tabi eğer yetişebilirsem.
Rex Buckland, this is Prue Halliwell, interviewing for the new specialist.
Rex Buckland, Prue Halliwell, yeni uzman görüşmesine geldi.
But I'm gonna be interviewing a witness in your area around 5.
Fakat saat 5 sıralarında orda bir tanıkla görüşeceğim.
He's here interviewing to be ER Chief.
Acil servis şefliği için mülakata geldi.
You're interviewing today as well?
- Herhalde sizin de mülakatınız bugün.
She's interviewing for Chief of Emergency Medicine.
- Weaver. - Yukarıda acil şefliği için mülakatta.
- He's upstairs interviewing her.
- Yukarıda onunla görüşüyor.
Come on, Clark, you can't tell me you're not excited about interviewing Darci Mason.
Hadi ama Clark, Darci Mason'la röportaj yapmaya can atmadığını söyleme bana.
I'm also conducting my own internal investigation- - Interviewing employees, seeing if they're happy.
Ben de ayrıca kendi iç araştırmamı yapıyorum çalışanlarla görüşüyorum, mutlu olup olmadıklarına bakıyorum.
Dr. Ethan Powell, interviewing Dr. Theo Caulder.
Bir, iki, üç, dört. Dr. Ethan Powell, Dr.Theo caulder'la görüşüyor.
Remember when you were interviewing'me and asked me if I had a dream?
Hatırlıyor musun benimle ilk röportajında bir rüyam olup olmadığını sormuştun.
What are you doing? Interviewing waitresses?
Garsonla iş görüşmesi mi?
They call them efficiency experts... but what you're really doing... is interviewing for your own job.
Bunlara Yeterlilik Uzmanları diyorlar... ama aslında girdiğin mülakat... kendi işine devam edebilmenle ilgili.
I'm interviewing...
Röportaj...
I'm interviewing you!
Seninle röportaj yapıyorum.
As we speak, the agents are interviewing the all flight personnel and passengers, -
Herkesle, bütün uçuş personeliyle konuşuldu.
I know DSS was here interviewing you, Richard. What did you tell them? Or, was it you?
Sosyal hizmetler görevlisinin seninle görüşmeye geldiğini biliyorum, Richard.
- Police are interviewing. - Where's Doug?
- Polis herkesi sorguluyor.
Police are interviewing Dr. Greene.
Polis hâlâ Dr. Greene'i sorguluyor.
You know, she just got back from interviewing Arafat.
Biliyor musun, o Arafat ile söyleşi yapmıştı.
You're here interviewing me.
Benimle söyleşi yapmaya geldin.
- Have they started interviewing yet?
- Görüşmeler daha başlamadı mı?
They're interviewing the General.
General ile röportaj yapıyorlar.
Say you're interviewing him for office janitor.
Onu bir temizlik işi için ayarla.
We're busy... interviewing for head coaching jobs.
SU ANDA... BiRiNCi KOC OLMA TEKLiFLERiNi DEGERLENDiRiYORUZ.
I was interviewing a suspect.
Bir şüpheli ile konuşuyordum.
Everyone is interviewing him!
Herkes onla röportaj yapıyor.
He was interviewing me, and I had a very long brush.
Benle röportaj yapıyordu, ben de uzun süre fırçaladım.
Are you interviewing me too?
Benle de söyleşi mi yapıyorsun?
We're interviewing a lot of people.
Bir sürü insanla görüşürüz.
No. interviewing for a job.
Hayır. İş görüşmesine geldim.
If Green won't talk... -... why are we interviewing Fielding?
- Çünkü her olayın iki tarafı vardır.
Like you should be interviewing her.
Sanki sen onu görüşmeye bekliyor gibi görünüyorsun.
Anyway, I know that you're interviewing with a lot of different stations and everything but there is this little empty place by the river.
Bir sürü kanalla görüşmeler yaptığını biliyorum. Ama nehir kenarında boş bir yer var.
They caught the guy, and now they're interviewing him.
Adamı yakaladılar ve şu an sorguluyorlar.
He's interviewing her in his room for Donny's bachelor party, but don't tell Daphne.
- Evet! Donny'nin partisi için iş görüşmesi yapıyor.
Well, I'm currently interviewing for a very high-powered executive assistant position in Manhattan, but, uh, right now I'm working at Food Town.
Ama şu anda Food Town'da çalışıyorum.
Three. / You're interviewing the victims face to face.
- Üç tane. Kurbanlarla görüşeceksin.
You've seen me interviewing other people.
Beni başkalarıyla röportaj yaparken, hikâyelerini anlatırken gördünüz.
They're interviewing everyone on the scene or who lives near.
Olay yerindeki herkesi sorguya çekiyorlar.
I'm interviewing a studio head on the lot.
Yalnız, studyo müdürü ile söyleşı yapacağım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]