Is he gone traducir turco
1,048 traducción paralela
Is he gone?
Öldü mü?
Is he gone?
Gitti mi?
Is he gone?
Ortada yok mu?
But is he gone? Is he really?
Fakat o gerçekten gitti mi?
Is he gone?
Gitti mi o?
Is that what... Look, he's gone.
- Bak işte kaçıp gitti.
Monsieur Augusto the Clown has gone, left, departed... He is dead.
Palyaço Sayın Augusto gitti, ayrıldı, terk etti...
Whether he is alive or has died bravely and gone on to Paradise.
İster yaşıyor olsun, ister cesurca ölüp cennete gitmiş olsun.
This Russian has gone everywhere! He is matchless!
Bu rus dünyanın her yerini dolaştı, yenilmez bir güreşçidir!
His name is Freddie Wilson, and he happened to report... that Mrs. Goodland's car was gone from the house... about the same time that her husband was killed.
Adı Freddie Wilson, ve bize bildirdi ki... Bayan Goodland'in arabası evden ayrılmış... yaklaşık tam kocasının öldürüldüğü zaman.
Sorry sir, he has just gone out. When is he coming back?
Üzgünüm beyim, temin çıktılar ne zaman döner?
Is Joe Charles there, or has he gone on duty yet?
Harry, Joe Charles hala burada mı, yoksa göreve mi çıktı?
We'd gone through our savings pretty fast, so I went back to work stripping, and Lenny took whatever jobs he could.
Birikimlerimiz çok çabuk tükendi ve ben striptiz işine geri döndüm Lenny'de ne iş bulabilirse yapıyordu.
Becaru's gone, and I don't know where he is.
Siz de oradaydınız!
And, undoubtedly, he has gone back into hiding until the heat is off.
Kuşkusuz ortalık durulana dek gizlendiği yere dönmüştür.
Is he safely gone?
Salimen gitti mi?
Now, this guy he keeps swimming'around in a place where the feeding is good... -... until the food supply is gone. Right?
Şimdi bu besin kaynakları tükenene dek bir bölgede dolaşıp duruyor.
All you know about an artist is if he's gone broke.
Bir ressam hakkında tek bildiğin onun meteliksiz kalıp kalmaması.
What happens to him Friday, after he's gone... is no longer our concern.
Ama Cumadan sonra olacaklar. Gittikten sonra bizi ilgilendirmeyecektir.
For example, has he gone into business for himself?
Sözgelimi, kendi adına bir iş yapmaya kalkışmış mı?
He is gone.
Gitti.
He is gone!
O kayboldu!
If they ask questions, say he's gone to work in Tokyo.
Onlara Tokyo'ya bir iş için gittiğini söyle. O Tokyo'da anladın mı?
He is not gone!
O gitmedi!
- What'd he say? - Says the boat is gone.
- Gemi gitmiş.
He was gone fishing. - Who is in charge?
- Burada kim var?
- Where is he? - Gone.
- Gitti mi?
While you're gone, he can tell me how to run my business.
Siz yokken benim iş hakkında konuşuruz.
Daddy wants his little Snookie-ookums to be especially good this weekend while Daddy is gone or he'll be very angry.
Babası, bu haftasonu yok ve küçük Snookums'cığının özellikle uslu durmasını istiyor. Yoksa babacık çok kızacak.
So can you feel that he is gone?
Şimdi gittiğini hissediyor musun?
He is gone from this evil world.
O artık bu kötülükler dünyasında değil.
Whoever your werewolf is, he's gone now.
Kurtadamınız herkimse, şimdi gitti.
You know, he is the only boy in high school I wish I'd gone to bed with!
Lisede yatmak istediğim tek çocuk oydu.
Why, bless you, sir, it is in the steam launch that he has gone.
Ah, bayım, zaten buharlı tekneyi alıp da gitti.
Yes, he's gone... but everything is screwed up!
Evet gitti ama her şeyin de içine etti.
I think he's kind of angry inside that his mom is gone.
Sanırım hâlâ annesini yitirmenin öfkesini yaşıyor.
Now he is gone.
Artık gitti.
And with Myers gone... My hope is that he'll either transfer... retire... or die.
Myers'ın gitmesiyle umarım ya tayin olur ya da emekli olur ya da ölür.
I know how hard it is for you. But remember, he's left a life of pain and trouble. And he's gone to God.
Sizin için bunun zor olduğunu biliyorum ama sade bir yaşam sürdü ve Tanrı'nın yanına gitti.
Is he gone yet? Is he gone?
Hâlâ orada mı?
He is gone.
O gitti.
" when he seeth that their power is gone...
" genç yaşlı kimsenin kalmadığını...
And he says he loves me... and then is gone.
Ve beni sevdiğini söyler... ve artık orada değildir.
Now... he is gone.
Şimdi o gitti.
He also asks that you... watch over his family while he is gone.
Ayrıca senden, o burada değilken ailesine göz kulak olmanı istiyor.
It can't happen. He is annoyed gone. I will pacify him
Kızgın çıktı, gidip onu arayacağım...
He is dead and gone, lady.
O şimdi öldü gitti, lady
He is dead and gone.
O şimdi öldü gitti
This is the third time this week he's gone up to visit Lacey's pipes.
Bu hafta 3. defadır Lacey'nin borularını ziyaret ediyor.
If he thinks you're gone for two days that's going to be as tempting to him as shit is to a fly.
İki günlüğüne gittiğini düşünürse... sineğin boka konması gibi ailenin peşine düşer.
The fact is, he's gone.
Tekrar bakalım.
is here 159
is he your boyfriend 48
is he 1761
is he around 61
is he alive 166
is he dead 518
is he home 42
is he ok 129
is he okay 663
is he sick 52
is he your boyfriend 48
is he 1761
is he around 61
is he alive 166
is he dead 518
is he home 42
is he ok 129
is he okay 663
is he sick 52
is he breathing 52
is he in 100
is he there 104
is he here now 16
is he good 46
is he insane 17
is he here 369
is he in trouble 54
is he hurt 48
is he serious 69
is he in 100
is he there 104
is he here now 16
is he good 46
is he insane 17
is he here 369
is he in trouble 54
is he hurt 48
is he serious 69