English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ L ] / Like yourself

Like yourself traducir turco

4,611 traducción paralela
A bit like yourself then?
Birazcık sen gibi öyleyse?
What would a man of honor like yourself do with a big, fat secret?
Senin gibi onurlu bir adam çok büyük bir sırrı olsa ne yapardı?
A woman like yourself deserves to be surrounded by beauty and grace.
Senin gibi bir kadın güzellikle ve zarafetle kuşatılmayı hak eder.
I hope you understand, Fiona, that this is a... a rare night, uh, a celestial creature like yourself, uh... gracing this humble abode.
Umarım anlıyorsundur, Fiona, bu çok... nadir bir gece, uh, senin gibi göksel bir varlık, uh... bu fakirhaneye ışık getirdi.
Meant for prisoners like yourself.
Senin gibi tutsaklar için.
Hm. Pretty lady like yourself out here, beat down motel like this.
Burada böyle güzel bir bayanın, böyle motellerde ne işi var?
There was just one problem. Look, I'm sorry, Ted, but-but I can't in good faith send a lonely guy like yourself to the top of a very romantic, and more to the point, a very tall lighthouse.
Bak, çok üzgünüm Ted ama senin gibi yalnız bir adamı çok romantik ve daha da önemlisi çok yüksek bir deniz fenerinin tepesine tek başına gönderemem.
Like yourself?
Senin gibi mi?
You're not acting like yourself.
Tanıdığım Harry böyle yapmazdı.
Oh... you're starting to sound like yourself.
Kendin gibi konuşmaya başladın sonunda.
- Like yourself.
Senin gibi.
See, what I want to know is why a successful businessman like yourself want to take any risk at all.
Anlıyor musun, benim öğrenmek istediğim senin gibi başarılı bir iş adamı neden risk almak istesin?
When we get up there. Try not to act like yourself, okay?
- Oraya vardığımızda kendin gibi davranmamaya çalış, olur mu?
You don't sound like yourself.
Böyle şeyler söyleyen birisi değilsin.
I take an interest in people like yourself, creative people.
Senin gibi insanlara, yaratıcı insanlara karşı ilgim var.
And do you like yourself now?
Şimdi kendini beğeniyor musun?
It's, like, seriously, get over yourself.
Cidden aş kendini.
Like, No.1 rule when you're with a guy - be yourself.
Bir numaralı kural, bir erkekle birlikteyken, kendin ol.
Like, fully reinvent yourself or something.
Kendini tamamen yeniden bulmuş gibi filan.
Well, sounds like you're asking yourself the right questions.
Kulağa kendine doğru soruları soruyormuşsun gibi geliyor.
Although it kind of sounds like you're congratulating yourself.
Lakin daha çok kendini övüyormuşsun gibi geldi.
I'll stop criticizing you for buying yourself a dozen donuts and then inhaling them like an unattended dog.
Kendine bir düzine donut alıp sonra onları başıboş bir köpek gibi yediğin için seni eleştirmeyeceğim.
If you think I'm gonna let you take down Quinn by yourself after coming here and saying something like that, you got another thing coming.
Gelip böyle bir şey söyledikten sonra Quinn'i tek başına karşına almana izin vereceğimi sanıyorsan başka bir şey geliyor.
You yourself have designed dozens of operations like this.
Sen kendin böyle bir sürü harekât tasarladın.
Well, you said it yourself. You've never seen anything like this outside of a museum.
Böyle bir şeyi müzenin dışında görmediğinizi kendiniz söylediniz.
In the end, they will respect you. But to begin with, you can't let yourself worry whether they'll like you or not.
Eninde sonunda sana saygı duyacaklar ama başlangıçta seni sevmeyecekler diye tasalanma.
And despite what you're trying to tell yourself right now, you like me, too.
Ve şu anda kendine söylemeye çalıştıklarına rağmen, Sende benden hoşlanıyorsun.
Do you feel like you lost a piece of yourself when you got married?
Evlendiğiniz zaman bir parçanızın kaybolduğunu hissetiniz mi?
I don't know if it's haunted or like a space-time rift happening, but trust me, do yourself a favor, sit in the back corner.
Perili filan mı yoksa uzay-zaman çatlağı mı var bilmiyorum ama bana güven ve kendine bir iyilik yap, arka köşeye otur.
Okay, first, you're calling yourself a Pilgrim, but you're dressed like an Indian.
İlk olarak, kendine Pilgrim diyorsun, ama bir Kızılderili gibi giyinmişsin.
You can't anoint yourself the king, just like that jerk, LeBron.
Kendine "kral" lakabını takamazsın. O şerefsiz LeBron gibi.
Hey, speak for yourself, because it sounds like you're about to say Jacob is your lover.
Kendi adına konuş, çünkü Jacob sizin sevgiliniz diyeceksiniz neredeyse.
It's like you've discovered this side of yourself that you can only see because you've been lit by the light of love.
Kendinizin bilmediğiniz yanlarını keşfedersiniz. sadece görebilirsiniz çünkü aşk ışığı tarafından sarhoş olmuşsunuzdur.
You like changing by yourself?
Değiştin mi sence?
You might just get yourself rich like that.
Bu şekilde gerçekten zengin olabilirsin.
I'm going to help myself to a biscuit like you helped yourself to my birthday cake eight months ago.
Aynı, sekiz ay önce kendinize pasta yaparken yardım ettiğiniz gibi.
Like a party your parents have for you when you're six, when a so-called "magician" threatens to saw you in half, and you - quite understandably, out of fear - wet yourself in front of all the children from your street?
- Ne? Ailenin 6 yaşında yaptığı partiler gibi sözde "sihirbaz" seni testereyle ortadan ikiye ayıracağım diye tehdit ettiğinde anlaşılır bir korkuyla sokak arkadaşlarının önünde altını ıslatırsın hani?
You'll drink yourself silly like last time.
Geçen seferki gibi içip işten mi kaytaracaksın?
Are you going to involve yourself like you did 12 years ago?
12 sene önce yaptığın gibi buna dahil mi olacaksın?
Would you like to do the interrogation yourself?
Sorgulamayı kendiniz mi yapmak istersiniz?
Look, it's one thing for me not to like you, but why don't you be a better friend to yourself?
Bak, evvela benim için senin için değil, ama neden kendinin daha iyi dostu olmuyorsun?
Maybe like once or twice. Yeah, once or twice when you was playing with yourself.
- Tabii bir iki kere aletinle oynarken.
Now, the key to making money in a situation like this, Is to position yourself now, before the settlement.
Böyle bir durumda para kazanmanın anahtarı yapılanma öncesi pozisyonunu almaktır.
Looks like you've painted yourself into a corner.
Kendi kendini köşeye sıkıştırmışsın gibi.
You handled yourself like a hero.
Bir kahraman gibi davrandın.
A job like this where all you have is time, you really can get to know yourself.
Bu işte, zamandan bol bir şey yok, gerçekten de kendini tanımaya başlıyorsun.
You need it for yourself, like everyone else.
Herkes gibi, sen de kendin için istiyorsun.
You need to be finding yourself a man like I did when I was your age.
Artık kendine bir erkek bulup evlenmenin zamanı geldi. Tıpkı senin yaşındayken benim bulduğum gibi.
Like I said, you can watch the video yourself.
Söylediğim gibi, istersen videoyu seyredebilirsin.
You don't like it, go fuck yourself. "
"Beğenmeyenin canı cehenneme."
Just do it by yourself like that.
Sor bakalım, kendin yap şöyle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]