English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ L ] / Looks good on you

Looks good on you traducir turco

448 traducción paralela
Say, my suit looks good on you.
Takım elbisem üzerinde şık durdu.
Oh, yes, looks good on you!
Tabii evet, sana yakışmış!
Maybe you don't think murder looks good on you.
Yoksa cinayeti kendine yakıştıramıyor musun?
Nanni, it looks good on you.
- Nanni, sana çok yakıştı. - Hayır.
Looks good on you.
Senin üzerinde hoş duruyor.
Looks good on you.
İyi durdu üzerinde.
I think plaid really looks good on you.
Sanırım ekose kumaş sana çok yakışıyor.
The black turtleneck looks good on you.
Siyah balıkçı yaka var ya, o sana yakışıyor.
But it looks good on you.
Sana yakıştı!
Looks good on you.
Sana yakıştı.
It looks good on you, but I don't look right in a tuxedo.
Üstünde güzel duruyor, fakat smokin bana yakışmaz.
You put on a little weight, but it looks good on you.
Biraz kilo almışsın o kadar, ama sana yakışmış.
I saw that it looks good on you
Bugünlerde bunlar modaymış!
It looks good on you.
Sana yakışmış.
Oh, it looks good on you, though.
Ama sana yakışmış.
It looks good on you.
Size yakışmış.
That color really looks good on you.
Bu renk sana yakışmış.
That looks good on you.
Bu sende güzel durur.
That hair-do looks good on you.
Bu saç şekli sana yakışmış.
This is a nice jacket. lt's got a "Morris Day" feel and looks good on you.
Güzel bir ceket. Galiba, "Morris Day" marka ve sana da yakışmış.
It looks good on you, too.
Hem sana da çok yakıştı.
It looks good on you.
Sana çok yakışır.
Looks good on you.
Sana yakıştı Bill.
Looks good on you that tie.
Sana yakışmış.
Looks good on you.
Yakıştı.
If anything looks good on you,
Senin hoşuna giden ne olursa,
- blue looks good on you.
- Teşekkürler. - Mavi sana çok yakışmış.
It looks good on you.
Sana çok yakışmış.
That dress looks good on you.
Bu elbise üzerinde güzel durmuş.
See how good it looks on you?
Sana ne kadar yakıştığını görüyor musun?
You know, on you this suit looks good It's the first time I've liked it
Bu takım senin üzerinde iyi durdu. İlk hoşuma giden takımımdı.
On you, it looks good.
- Hayır. Sana yakışmış.
It really looks very good on you.
Üstünde güzel durdu gerçekten.
This looks good on you.
- Dışarı kadar takip etti.
- On you, everything looks good.
- Üzerinden, her şey iyi görünüyor.
- Suits you down to the ground. Looks very good on you.
Çok güzel oldu.
- Your hair looks very good on you.
- Saçların sana çok yakışıyor.
It looks good on you.
Üzerinde güzel durdu.
It looks very good on you.
Üzerinizde çok iyi durmuş.
I hate your smarmy good looks and your easy manner. I'll bet you're easy in a ski lodge, easy on a yacht, easy on a beach.
Haddini bilmeyen kendini beğenmiş bir getir götürücü çocuksun.
- Pah! - It looks very good on you.
Sana çok yakıştı.
It looks good on you, too. - What are you doing there?
Zaten başaramazsınız.
Honestly, everything looks good on you!
- Doğrusu size her şey yakışıyor.
The style you have looks really good on you.
Stilin sana gerçekten yakışıyor.
Looks rather good on me, don't you think?
Benim üstümde oldukça iyi gözüküyor, siz de öyle düşünmüyor musunuz?
These are out of fashion now on Genosha, but on you it looks good!
Genosha'da modası geçti bunların, ama sana yakıştılar.
That one fits you well, and it looks so good on you.
Bu sana tam oluyor, ve üzerinde öyle güzel duruyor ki.
But on you it looks good.
Ama sana... yakışmış.
Looks good. You on your lunch hour?
Yemek arasında mısın?
'Cause you're not gonna get anywhere on your good looks.
Çünkü hiçbir yere gelemeyeceksiniz, iyi görünüşünüzle.
It looks quite good on you.
Size oldukça yakıştı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]