English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ M ] / My call

My call traducir turco

13,173 traducción paralela
I thought you might take my call.
Telefonumu açabileceğinizi düşünüyordum.
Mr. Barkawi. I thought you'd take my call.
Telefonumu açabileceğinizi düşünüyordum.
Why didn't you take my call?
Neden beni aramadın?
I want my call.
Telefon açmak istiyorum.
Wait for my call in the telegraph office.
Telgraf ofisinde çağrımı bekle.
It's the second Tuesday of the month, which means my son is expecting my call.
Bu, ayın ikinci salısı. Yani, oğlum şu anda onu aramamı bekliyordur.
Go back to the ship. Wait for my call.
Gemiye geri dön ve çağrımı bekle.
I do call. You don't pick up my calls.
- Arıyorum ama açmıyorsun.
Look, it wasn't my call.
Bak, benim kararım değildi.
Are your clans prepared to hear my call to arms, rise up against the heretical traitor that dares to sit upon my father's throne?
Klanlarınız, babamın tahtına oturmaya cüret eden hain kâfire karşı silahlanıp ayaklanmak için çağrımı duymaya hazırlandılar mı?
I'm afraid my call of nature called rather loudly.
Korkarım ki mesanem epey dolmuş.
It's not my call, brother.
Bu kararı ben veremem kardeşim.
Hey, yo, can I call my moms?
Annemleri arayabilir miyim?
I know it sounds weird to call you my friend, but...
Sana arkadaşım demek garip geliyor biliyorum ama...
God is not at my beck and call.
Tanrı benim çağırmamla gelmez.
Then call my secretary.
O zaman sekreterimi ara.
But my friends call me buck.
Ama bana arkadaşlarım buck der.
Call me once to thank me. My life will be set.
Bir defa arayıp teşekkür edersen, hayatım şekillenecek.
I was thinking my mum would call.
- Annem arar diye düşünmüştüm.
Quick, call me on my cell.
Çabuk, beni hücremde ara.
My parents didn't call.
Annem babam aramadı.
Call my boss.
Patronumu ara.
I'm not trying to get that call in the middle of the night saying my son is locked up or worse, because we didn't act when we had a chance.
Bu çağrıyı gece yarısı aramaya çalışmıyorum Oğlumun kilitli veya kötü olduğunu söyleyerek, Çünkü bir şansımız olduğunda hareket etmedik.
One-Stop, why didn't you just call me on my phone?
Bir dur, neden beni telefonumdan aramadın?
Not trying to get that call in the middle of the night saying my son is locked up or worse, because we didn't act when we had a chance.
Bu gece aramızda aramamaya çalışmıyorum Oğlumun kilitli veya kötü olduğunu söyleyerek, Çünkü bir şansımız olduğunda hareket etmedik.
- Well, my partner and I, we responded to an anonymous call about a drug overdose.
Ortağım ve ben, aşırı dozla ile ilgili gelen anonim bir çağrıya intikal ettik.
My friends call me Bix.
Arkadaşlarım bana Bix der.
Elva, call my solicitor.
- Elva, avukatımı ara.
I need a phone to call my... my son.
Bir telefon lazım... oğlumu arayabilmem için.
Yeah, well, call my bluff.
Blöfümü dene o zaman.
Nothing to call my own.
Aramam gereken hiçbir şeyim yok.
My friends are out lookin'for a neighbor right now so we could call you.
Arkadaşlarım sizi çağıralım diye birilerini arıyor.
Yeah I got a fucking gorilla, he's in my pants, i call him king dong.
Evet, lanet olası bir gorilim var O pantolonumda, ona kral dongu çağırıyorum.
My child, now you need to call the bird yourself.
Şimdi kuşu sen çağıracaksın kızım.
♪ That I could call mine ♪ ♪ A good man, my baby, my baby ♪
Benim diyebileceğim bir adam iyi bir adam, bebeğim bebeğim
When you get a chance, can you call me back on my cell.
Fırsatın olunca beni cep telefonumdan geri arayabilir misin?
I call it my magic ring.
Buna sihir yüzüğü diyorum.
I mean, you can go ahead and call cops, that's fine, but they're just gonna send me to jail and they're gonna send my kid to Child Services.
Yani, polis çağırabilirsiniz. Sorun değil. Beni hapse gönderecekler, çocuğumu da çocuk hizmetlerine.
I've taken legal advice, and if you ever go near my father again, I will call the police and get a restraining order.
Hukuki tavsiyeler aldım ve eğer babama bir daha yaklaşırsan Polisi arayacağım ve yasaklama kararı alacağım.
Did you call my Aunt yet?
Teyzemi aradın mı?
You have to call my aunt.
Teyzemi aramalısın.
You were my first call.
Sadece seni aradım.
And I told all my friends to call me that.
Arkadaşlarımdan bana Elisa demelerini istiyordum.
- Get the fuck out of my fucking house before I call the police.
- Defol git Polis çağırmadan evimden siktir ol git!
Did anybody call my uncle?
Amcamı kimse aradı mı?
Somebody should call my wife.
Biri karımı aramalı.
Do you think I should call my mom to tell her about Dad?
Sence annemi aramalı mıyım? Babama ne olduğuna dair yani
Is there some reason why you didn't tell me my Mom tried to call me?
Annemin aradığını bana neden söylemedin?
Hey, love birds, did my friend, Hannah, call here asking about the homework assignment with the cupcakes?
Hey, aşk böcekleri, arkadaşım Hannah, keklerle alakalı ev ödevi için aradı mı?
Well, that's what I call my apartment.
- Oturduğum apartman dairesi.
Well, no matter what I was doing... Whether it was day or night... My father would call me and make me come wash dishes.
Gece veya gündüz, ne yapıyor olursam olayım, babam beni çağırıp bulaşıkları yıkatıyordu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]