Not that long traducir turco
1,919 traducción paralela
I was a Padawan not that long ago.
Kısa süre önce ben de bir Padawan'dım.
Not that long ago people said we were heading for an ice age!
Daha kısa bir süre önce, insanlar başka bir buzul çağına doğru ilerlediğimizi söylüyorlardı.
I feel like we had lunch not that long ago.
Yemek yiyeli çok olmadı sanki.
Are you suggesting that Ojai was your idea? Whatever proprietary claims you think you have on Ojai ran out a long time ago. I'm not suggesting.
Ojai'nin senin fikrin olduğunu mu söylüyorsun?
That's why we have to stay alive long enough to not get dead.
Bu yüzden, kurtuluncaya kadar hayatta kalmamız lazım.
How long do you have that? - I'm not really sure.
- Bunları ne kadar süre kullanacaksın?
That's fine, as long as I'm not the reason for it.
- Pekâlâ. Sebebi ben olmadığım sürece...
And that's a long time... for an old man... to not take a shower.
Bu kadar duş yapmamak da yaşlı bir adam için uzun bir zaman.
I am sure that... when the time comes... I am not afraid of being unemployed for long.
Eminim ki... zamanı geldiğinde... uzun süre işsiz kalma korkum yok.
I'm not gonna wait that long.
O kadar beklemeyeceğim.
But there is a kid in Arkansas that agreed to sign with me not too long ago.
Ama, bir süre önce benimle çalışmaya karar veren, Arkansas'ta yaşayan bir çocuk var.
not a needle, that's 10 feet long.
İğne değil o, en az üç metre.
The night that Mr. Fink was murdered, you called him not long before he was killed.
Bay Fink'in öldürüldüğü gece ölümünden kısa süre önce onu aramışsınız.
I mean, it may not feel like it now, but before too long, you'll forget all about that fella who hurt you, because another fella will be in your heart.
Yani, şimdiki gibi kötü gelmez, ama uzun sürmez seni inciten o adamı unutursun çünkü bir başka adam kalbini doldurur.
Not least of which was that they were only able to experience the underwater world for as long as the air on their backs or in their lungs held out.
Özellikle de su altı dünyasını, sadece sırtlarındaki tüplerin ya da ciğerlerinin müsaade ettiği kadar deneyimleyebilmek.
Yeah, they shut that drive-in not long after that movie played... because some guy got murdered. - Okay.
Sinema o film oynadıktan uzun bir süre sonra bir adam öldürüldüğü için kapatıldı.
That's not the point. So long as everybody thinks they missed the joke. - Dig?
- Olay bu herkes espriyi kaçırdı sanıyor.
Here is a moment to display that calm and poise combined with grim determination which not so long ago brought us out of the very jaws of death.
Daha yakınlarda bizi ölümün pençesinden kurtaran amansız kararlılığımızı, tek vücut sükunetimizi... ve istikrarımızı göstermemiz gereken anlardan biri.
Mister Adama, it sure seems that you are putting a lot of power into the hands of some people. And I use the term loosely... who not so long ago were doing their damnest to wipe us out.
Sayın Adama, şüphesiz görünen o ki bazı kişilerin eline çok büyük bir güç veriyoruz ve şunu da söylemem gerek yakın geçmişe kadar bu kişiler bizi yok etmeye çalışıyorlardı!
You know that if he betrays the Hidden does not take long to be discovered.
Bilirsin ki O Gizli ihanet'se keşfedilmesi uzun sürmüyor.
Not long ago I was that guy.
Kısa bir süre önce onun gibiydim.
That's not long enough.
Bu çok kısa bir süre.
That I not seen after college. My list will be twice as long.
Kolejden beri onu görmüyordum
What is certain is that not long ago he came from Brazil and that he has money to burn.
Brezilya'dan geleli çok olmadı. Ayrıca yığınla parası var.
Someone came to do that not so long ago, a big fat guy.
Kısa süre önce bunu yapmak için biri gelmişti, şişman bir adam.
This is nice for certain people but I know you long enough and I know that this is not your dream.
Bu iş diğer insanlar için çok güzel ama bu işin sana göre olmadığını bilecek kadar uzun süredir seni tanıyorum.
It was not long after that, I was in there washing dishes, and he came out of the office, and he had this story about the new pope opening an exorcism academy.
Üzerinden çok zaman geçmemişti, bulaşıkları yıkıyordum ofise geldi ve yeni Papa'nın şeytan çıkarma okulu açmasıyla ilgili makaleyi getirmişti.
Because it's really not, Tania Merchant, it's his niceness that he's stayed here for so long.
Çünkü bu gerçek değil, Tania Merchant, Onun burada bu kadar beklemesi büyük bir incelik.
That was a long time ago. Not so long.
Uzun zaman önceydi
Not that dull. - Has been long time since I was in's shop.
Bir diğer sebebi Bir mağazaya gelmeyeli epey zaman oldu açıkçası
Not long after that, a mama raccoon came along and gave birth on the floor.
Daha sonra da bir anne rakun gelmiş ve zeminde yavrulamış.
I'm sorry that you are paid piecework and not on wages, and that you have been eluded the winter long by a halfwit.
Maaş yerine yaptığın iş başına ücret almana ve kış boyunca yarım akıllı birine yenik düşmene üzüldüm.
It's like, if you deny yourself something for long enough for whatever self-imposed reason, the moment you are faced with any real external imposition, you're gonna voluntarily want to do the thing that you were trying so hard not to do.
Kendini bir şey yüzünden gönüllü olarak uzun bir süre reddedersen reddedditğin durumla gerçekten karşılaştığında kaçındığın şeyi kendin yapıyorsun ve bunu yapmanın o kadar zor olmadığını görüyorsun.
Not as long as that, no.
O kadar değil.
It is not only the Seal that Qing long is after
Qinglong'un peşinde olduğu şey sadece bir mühür değil.
Not that I'd want to be stuck here for a long time, but it is an incredible sight to see.
Uzun bir süre burada kalmak istemem tabii. Ama inanılmaz bir görüntüsü var.
You're not gonna make it that long, not the way you're bleeding.
O kadar dayanamazsın, böyle kanaman varken.
- In any case, I have not seen him that happy in a long time.
Yine de uzun zamandır onu bu kadar mutlu görmüyorum.
Not long ago I'd have thought you were complaining... that you needed water.
Henüz uzun zaman önce olmadan benim düşünmem gerekirdi, siz şikayet ettiniz... Sizin suya ihtiyacınız var.
That's not going to slow them down for long.
Bu onları fazla oyalamaz.
Apologies for the accommodation, magistrate. Take comfort knowing that you will not have to endure for long.
- Yerimiz biraz kötü kusura bakmayın, çok kalmayacağız zaten!
You may not like it. You might fight like hell against everything we're trying to do for you, but in the long run, we believe that you are someone who will come to understand not only what we're trying to do, but who will embrace it.
Senin için yaptığımız her şeye canın pahasına karşı koyabilirsin ama eninde sonunda, yaptığımız şeyi anlamaktan ziyade bağrına basacağını düşünüyoruz.
Well, there was a time, not so long ago, that we were close.
Az bir zaman önce, birbirimize yakındık.
I see that not so long ago we did a check-up.
Seni muayane edeli pek uzun zaman olmamış.
But I've lived long enough to know That everything is not as it appears.
Ama her şeyin göründüğü gibi olmadığını öğrenecek kadar uzun süre yaşadım.
You got in there not long after Aaron did, so I don't know how much time that gives you in terms of symptoms.
Aaron'dan sonra daireye girdiğinde çok olmamıştı bu nedenle belirtiler görülene kadar ne kadar vaktin var bilmiyorum.
There's no reason for me not to live a long, normal, full life the rest of the time, and that's what I'm going to do.
Geri kalan ömrümde uzun, normal ve dolu dolu bir yaşam sürmemem için hiç bir sebep yok. Ben de tam bunu yapacağım.
I'm not gonna be here that long.
O kadar kalmayacağım zaten.
How long is that gonna take? Mmm, not long.
Ne kadar sürecek?
I'm not really interested in a long drawn-out anything, except to say that I am executive of my mother's estate and, as such, it would mean the world if I could set up a college fund for the girls,
Konuyu pek uzatmak niyetinde değilim fakat annemin mal varlıklarının yetki sahibi benim artık ve kızlara üniversite eğitimleri için bir hesap açmama izin verirsen dünyalar benim olur.
How does that long, boring speech not end with sex?
Bu kadar uzun ve sıkıcı bir konuşma nasıl olurda seks ile bitmez?
not that long ago 19
not that i know of 367
not that i'm aware of 114
not that much 88
not that way 143
not that guy 21
not that bad 52
not that i can think of 48
not that many 24
not that 758
not that i know of 367
not that i'm aware of 114
not that much 88
not that way 143
not that guy 21
not that bad 52
not that i can think of 48
not that many 24
not that 758