English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ N ] / Not you again

Not you again traducir turco

4,217 traducción paralela
I'm not gonna lose you again.
Bir kere daha kaybetmeyeceğim.
I'm not gonna make you a prisoner again.
Seni tekrar tutsak yapamam.
I'm not gonna lose you again.
Tekrar kaybetmeyeceğim.
You're not going to hurt her ever again.
Onu bir daha incitemeyeceksin.
You darken my door again, old man, my agents will not be bringing you here, I can promise you that.
Tekrar kapımı çalarsan, ihtiyar, bu konuda sana söz veririm ki ajanlarım seni buraya getirmeyecek.
Oh, again? You know he's not supposed to be within a hundred feet of me?
Yüz metre yanıma yaklaşmaması gerektiğini biliyorsunuz, değil mi?
- And even then, you may not be done, because the trauma of being a witness can revisit you again and again, long after you thought it was over.
- Ve o zaman bile bitmiş olmayabilir, çünkü bir tanık olmanın travması tekrar tekrar seni etkiler uzun süre boyunca düşündüm.
- I'm not gonna ask you again.
- Bir daha söylemeyeceğim.
YOU'RE NOT GONNA START THIS AGAIN.
Buna yine başlamayın.
What happened between us will not happen again, Do you understand?
Aramızda olan şey, bir daha olmayacak anladın mı?
I'm not gonna ask again, you know.
Biliyorsun ki bir daha sormam.
I never saw him again, not till you showed me his picture.
Sen bu resmi gösteren kadar, - Onu görmemiştim. - O ve Donald
I did not know when I would see you again.
Seni bir daha ne zaman görürüm bilmiyordum.
This ticket means that you can't come back to Korea again, and you are told not to think about coming back here.
Bu bilet Kore'ye dönememen anlamına geliyor ve sen buraya geri dönmemeyi düşündüğünü söylüyorsun.
I think today's not the day so I won't ask you again.
- Bugün olmayacak galiba o yüzden bir daha sormayacağım.
You're not going to ever see her again?
Onu bir daha asla görmeyeceksin.
So, you're not planning on seeing her again?
Yani bir daha onunla görüşmek gibi bir planın yok mu?
Take care so as you not to steal again.
Eğer tekrar çaldığını görürsem, kendi başının çaresine bakarsın.
Finally, you must not have any direct or indirect contact with each other ever again.
Son olarak, birbirinizle doğrudan veya dolaylı olarak hiçbir iletişimde bulunmayacaksınız.
You're really not going to regret this? Even if you never see your mother again.
Anneni tekrar göremezsen gerçekten pişman olmayacak mısın?
I will not get drawn into this with you again.
Aynı konuyu tekrar konuşmayacağım.
I'm not going to let mama take you away again.
Anne'nin sizi almasına izin vermeyeceğim.
Look, I'm not gonna touch you. She's not gonna touch you again, okay?
Dinle, sana dokunmayacağım, o da sana bir daha dokunmayacak.
Now listen, guys, I'm not gonna tell you again, but you...
Dinleyin beyler, tekrar etmeyeceğim. Fakat siz...
- Excuse me? I'm not going anywhere until you make me big again!
- Büyütmezsen, şuradan şuraya gitmem!
- You think I'm not gonna see my kids again? - No, I'm not letting you near my kids.
Hayır, çocuklarımın yanına yaklaştırmayacağım seni.
If you cut out his tongue to I did not hear again the voice of fun..,.. I still love him.
Ruhumu aydınlatacak konuşması, boğazından kopmuş olsa bile yine de onu seveceğim.
You're not gonna see me anywhere, ever again, friend.
Beni hiçbir zaman hiçbir yerde tekrar görmeyeceksin, dostum.
No going again. - That's not what you said last night.
- Dün gece böyle demiyordun ama.
He might not try you here again.
Seni burada aramayabilir.
I would pay someone to not be with you ever again.
Seninle bir daha birlikte olmamak için birine para bile veririm.
I'm not telling you again.
Tekrarlamam.
I'm not taking advice from you ever again.
Bir daha sizden asla tavsiye istemeyeceğim.
Reckon you wouldn't get this kind of pass in the big city, and you best not ever need it again.
Büyük şehirde olsan, böyle bir işten kolay kurtulamayacağını unutma. Bir daha böyle bir şeye kalkışmasan iyi edersin.
I will not speak to you again until you accept me as your equal!
Beni eşitin kabul edene kadar seninle tekrardan konuşmayacağım!
I'm not going to ask you again, Ryan.
Tekrar söylemeyeceğim, Ryan.
Thought for a minute I might not see you again.
Bir an bir daha seni göremeyeceğimi sandım.
You're not gonna run again.
Yine kaçmayacaksın, değil mi?
I am not gonna ask you again.
Bir daha sormayacağım.
I'm not gonna ask you again.
Sorumu tekrarlamayacağım.
I never want to see you again. Not in my home and not near my daughter.
Seni bir daha evimde de, kızımın yanında da görmek istemiyorum.
But you know me under another, older name, name that has perhaps do not like to hear it again :
Ama siz beni daha eski baska bir isimle taniyorsunuz. Duymayi bir daha asla umut etmediginiz bir isim :
I'm not going to tell you again.
Bir daha söylemeyeceğim.
I'm not going to warn you again.
Seni bir daha uyarmayacağım.
I'm not gonna tell you again.
Gerçekten. Tekrar etmeyeceğim.
I mean, it's not like were gonna do it again, you know.
Tekrar yapacak değiliz ya.
I'm not gonna tell you again.
Bir daha söylemeyeceğim.
You're not like, planning on getting hit again, are you?
Tekrardan dayak yemeyi planlamıyorsun değil mi?
Did it ever occur to you that maybe the reason I'm not all over guys all the time is because I've seen what a fool you've made of yourself again and again and again?
Senin tekrar ve tekrar kendini aptal durumuna düşürmeni izlediğim için erkeklere düşkün olmayabileceğim aklına geldi mi hiç acaba?
Not telling the one about that mole from Essendon again, are you, Gav?
Yine Essendonlu köstebek hakkında konuşmuyorsun, değil mi Gav?
My dearest, I do not know if I will ever see you again, and as you know, I am already engaged.
Gözbebeğim, seni bir daha görebilir miyim bilmiyorum. Bildiğin gibi çoktan nişanlandım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]