Put it away traducir turco
1,513 traducción paralela
- Put it away.
- Kaldır ortadan.
They've put it away, love.
Kaldırıyorlar, canım.
Can I put it away?
Onu alabilir miyim?
Let's put the script down, let's put it away, and we'll improvise.
Senaryoyu bırakalım ve doğaçlama yapalım.
Put it away.
Kaldır.
- Please don't put it away.
- Lütfen bu işi büyütmeyin.
Put it away from everybody.
Herkesten uzak bir yere koy.
Put it away, Charlie.
Onu yerine sok, Charlie.
I said put it away.
Sana o silahı yerine sok dedim.
Put it away.
Yerine kaldır.
Put it away. Hey!
Kaldır onu buradan.
- Jesus Christ, you two, put it away.
- Ay inanmıyorum, şimdi kusacağım.
Put it away!
Şunu yerine koy!
- Put it away.
- Kaldır şimdilik.
Put it away.
- Onları kaldır.
I will not touch it if you put it away.
Eğer ortalıktan kaldırırsan onlara dokunmam.
I will put it away when you're done not touching it.
Onlara dokunmayı bıraktığın zaman ortalıktan kaldırırım.
I'll put it away.
- Özür dilerim. Kaldırırım.
Okay, then I'll put it away.
Tamam, o zaman onu kaldırırım.
Geez, Dan. Put it away and help me with desert.
Dan.Onu bırak da bana tatlı servisinde yardım et.
I think it's time to put the last thing away. Don't you?
Son şeyi kaldırmanın zamanı gelmedi mi?
Put it away.
Kaldır ortadan.
So please, please, Mr. Rivers, put this in a drawer, hide it, forget about it, but please don't throw it away.
Bu yüzden, lütfen Bay Rivers, lütfen.. bunu bir çekmeceye koyun, saklayın ya da unutun gitsin ama.. lütfen bunu atmayın.
Put it in the pitcher and away you go.
Sürahinin içine atın ve işte hazır.
It can wash away earth, put out fire and even destroy iron.
Toprağı sürükler, ateşi söndürür, hatta demiri bile yok eder.
It's put away for something else.
Bu başka bir şey için gerekli.
The money we put away for Amy it's gone.
Amy için ayırdığımız para gitti.
Put that goddamn weapon down slowly, then back away from it, all of ya!
O silahı yavaşça bırak ve ondan uzaklaş. Hepiniz!
Let's put him away, man, just play it safe, you know?
Gönderelim onu dostum. Böylesi daha güvenli.
Put... it away.
Şunu... uzağa koy.
It's OK, when I finish the dishes, I'll put everyting away.
Sorun değil, bulaşıkları yıkar hepsini yerlerine yerleştiririm.
I'll put it in the bank right away. Good.
İsterseniz ben bunu hemen repo yapayım, siz hiç uğraşmayın baba...
Put your anteater away, it's totally creepy.
Şeyini uzak tut, çok ürpertici.
- No, it's- - l put away.
- Hayır, pek... Öteye çekeyim.
Put it away!
Kaldır şunu!
I don't put the past away or compartmentalize it,
Geçmişi bir kenara koymuyor ya da üstünü örtmüyorum.
Yes, it's true I have a little put away for a rainy day.
Doğru, kötü günler için biriktirdiğim param var.
I'm guessing they're gonna put you away for a long time... which is just too bad, really, because... it'll be awful hard to help that daughter of yours from inside a federal penitentiary.
Tahminimce sizi uzun süre hapse atacaklardır. Bu da kötü olur çünkü federal hapishaneden kızınıza yardım etmeniz çok zor.
You put your best friend in a... in a dryer, and you turned it on, and you just walked away?
En iyi arkadaşını... bir kurutucuya koydun, ve sonra çalıştırdın ardından çekip gittin mi?
We don't want to just track the murderer down. We want to make sure we do it so that he's put away for life.
Katilin sadece izini sürmek istemiyoruz.Soruşturmayı ömür boyu hapis alacağı şekilde yürütmek istiyoruz.
Well, I'll tell you one thing that is chasing the youth away, It's that running suit they put me in...
Esas gençleri uzaklaştıran şey bana giydirdikleri o eşofman.
I'm just saying if it was there for days and it didn't get put away, then yeah, there's a chance it got thrown out.
Sadece diyorum ki, eğer günlerce burada durup kaldırılmadıysa çöpe atılmış olma ihtimali var.
I can put the phone away if it's bothering you.
Seni rahatsız ediyorsa telefonu kaldırırım.
Just tell me what it's gonna take to put you in a deluxe townhome, cable-ready. Get away from me!
Seni lüks kablolu televizyonu hazır bir eve yerleştirmem için ne yapmam gerekiyor, onu söyle bana!
Oh, yeah, it's like when they put the balloons away after the Thanksgiving parade.
Evet, tıpkı şükran gününde havaya bırakılan balonlar gibi.
I never said I could ID him on that fire escape. I mean, it's really the gun that put him away.
Yani aslında onu hapse tıkan silahtı.
I do want to keep it clean, but if I put this thing under my chin and anyone sees it, they're going to take away my "man" card, and we don't want that.
- Tabii ki temiz kalmasını isterim. Ama o şeyi çenemin altına takarsam ve biri görürse erkekliğim elden gider. - Bunun olmasını istemeyiz.
The guy who raped her hired a great attorney and got off, went on to rape three other women, finally got caught and put away, but is up for parole later this year and will probably get it.
Ona tecavüz eden herif güçlü bir avukat tutmuş ve salıverilmiş. O da diğer üç kadına tecavüz etmeye devam etmiş. Sonunda yakalanmış ve içeri tıkılmış, fakat bu yıl şartlı tahliye olmuş ve büyük ihtimalle serbest kalacak.
My navigational skills are second to none. It's just that you put the map too far away from me.
Seyir becerilerim ikinci planda kaldı haritayı benden uzağa koydun.
Yeah. I put it in the car, the kid drove away.
Arabaya ben koydum, çocuk götürdü.
Now tell him to put it down and walk away.
Elindekini yere bırakıp uzaklaşmasını söyleyin.
put it down 1121
put it on me 21
put it out 105
put it up 74
put it back 246
put it in 97
put it in your mouth 17
put it through 44
put it over there 46
put it in the bag 22
put it on me 21
put it out 105
put it up 74
put it back 246
put it in 97
put it in your mouth 17
put it through 44
put it over there 46
put it in the bag 22