Put the kettle on traducir turco
172 traducción paralela
I'll put the kettle on.
Su ısıtıcısını çalıştırayım.
And put the kettle on.
Ve çaydanlığın altını yak.
Just going to put the kettle on and make you all feel better.
Sadece çaydanlığı koy, tümden iyi hissetmek için...
Oh, I put the kettle on.
Oh, çaydanlığa su koymuştum.
I've just put the kettle on, come and have a cup of tea.
Su Isıtıcıyı taktım, bir fincan çay verebilirim.
Put the kettle on.
Kırmızı alarm, çayı ocağa koyun.
Put the kettle on.
Çay suyu koy.
I've just put the kettle on.
- Sadece bir çay.
I'll put the kettle on.
Çaydanlığı koyayım.
I've just put the kettle on.
Suyu yeni koymuştum.
- And you, put the kettle on.
- Sen de çay suyu koy!
I'll put the kettle on.
Ocağa su koyayım.
Put the kettle on, will you, ducks?
Çaydanlığı ateşe koyar mısın cicim?
Put the kettle on, Charlene.
Çaydanlığı koysana Charlene.
I'll put the kettle on.
Ben çaydanlığı koyayım.
I'll put the kettle on.
- Çay koyayım.
Put the kettle on, Beck.
Tencereyi ısıt, Beck.
I'll just put the kettle on and get the cherry log, and we'll be away,
Hemen çayı koyacağım ve gideceğim.
I put the kettle on.
Çaydanlığı ocağa koydum.
I've just put the kettle on, if you want some tea.
Çaydanlığı yeni koydum. Çay içmek istersen...
I'll put the kettle on.
Çaydanlığı ateşe koyuyorum.
- Have you put the kettle on?
- Isıtıcıyı açtın mı?
Okay, okay. Give us a shout when you're ready and I'll put the kettle on.
İşin bitince seslen, çay koyuyorum.
I'll just put the kettle on and get another cup.
Çaydanlığı ateşe yeni koydum. Bir fincan daha alayım.
I'll put the kettle on in case you want some more.
Raflara ne kadar verdin Ted?
I'll put the kettle on in case you want some more.
Su kaynatıcıyı çalıştırayım da belki yine istersiniz.
Let's put the kettle on.
Şimdi de suyu koyalım.
I'll go put the kettle on.
Gidip, su ısıtıcıyı çalıştırayım.
Put the kettle on, will you, Tom?
Su ısıtıcıyı çalıştırır mısın, Tom?
Get up and put the kettle on for your poor Uncle Pat... that fell down the worse for drink.
Kalkıp zavallı dayına yardım et, sarhoş olup attan düştü
Put the kettle on.
Meenah git ısıtıcıyı çalistir.
I'll put the kettle on.
Ben çaydanlığı ocağa koyayım.
- Oh, and put the kettle on.
- Oh, kettle a yerleştirmeyi unutma.
Go and put the kettle on.
Git kettle`i ac.
Think I'm gonna put the kettle on.
Ben çay koyayım.
So I went back home and I said : " I'm going home. I'm going to put the kettle on.
Eve döndüm ve şöyle dedim :
Put the kettle on, dear.
Su ısıtıcısını aç, canım.
Put the kettle on, please.
Su ısıtıcısını aç, lütfen.
I'll put the kettle on.
Çaydanlığı da ocağa koyayım.
Tell your mum to put the kettle on.
Annene çaydanlığı ocağa koymasını söyle.
Put the kettle on, Raji.
- Çaydanliği koy, Raji.
You just put the kettle on.
Su ısıtmaya başladın.
Put the kettle on.
Çaydanligi koyun.
- Go and put the kettle on.
- Yalanını al da dağa kaç.
Cassandra, put the kettle on for cocoa. I must change.
Cassandra sen içecek bir şeyler hazırla, ben üstümü değişmeliyim.
I put hot water bottles on the kitchen table, ma'am, and the kettle's on the stove.
Mutfak masasının üstüne sıcak su torbaları koydum... -... çaydanlık da ocağın üstünde.
There was a Cheyenne Chief, Black Kettle, a great chief. A few years back he signed a treaty with the American government. He put an American flag on his tipi to show he meant to keep it and the US government kept it.
Bir Cheyenne şefi vardı, Black Cattle ( Siyah Sığır ), Büyük bir şefti Beş altı yıl önce Amerikan hükümetiyle bir anlaşma imzaladı O Amerikan bayrağını, anlaşmayı koruyacağını göstermek için çadırının önüne astı.Ve Amerikan hükümeti anlaşmayı sürdürdü Sonra, dört yıl önce bir avuç serseri, başıbozuk tipler Kendilerine Kolorado Gönüllüleri diyen bu serseriler Çok cesur, kahramanlar!
For a start, you could put the kettle on.
Çaydanlığı ocağa koyarak işe başlayabilirsin.
Will I put on the kettle? Yeah, go on.
Su kaynatıcısını açayım mı?
Ow. Put the kettle on.
Su ısıtıcısını aç Mary.
She was like a kettle, when they put it on the fire.
Ketıl gibiydi, ateşe koyduğun zaman ;
put the phone down 76
put these on 107
put the 21
put them up 37
put the camera down 18
put the bag down 18
put them on 95
put the knife down 102
put the gun down 802
put the fucking gun down 22
put these on 107
put the 21
put them up 37
put the camera down 18
put the bag down 18
put them on 95
put the knife down 102
put the gun down 802
put the fucking gun down 22