English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ R ] / Remember this

Remember this traducir turco

9,323 traducción paralela
You see, I remember this about you.
Seninle ilgili hatırladığım şey bu.
Hmm? Do you remember this house?
Bu evi hatırladın mı?
I remember this day where I ended up in the nurse's office with an asthma attack.
Astım krizi geçirdiğimde revire gittiğim günü hatırlıyorum.
I remember this case because it's based on one of the great murder mysteries.
Bu davayı hatırlıyorum, çünkü Gelmiş geçmiş en büyük cinayet gizemlerinden biriydi.
Um, Jody, do you remember this guy?
- Jody, bu adamı tanıyor musun?
It is important to remember this.
Bunu göz önünde bulundurmalıyız.
Well, tell me if you remember this.
- Bunu hatırlıyorsanız söyleyin.
Maybe I remember this boy...
Bu çocuğu belki hatırlıyorumdur.
I remember this day.
Hatırlıyorum bu günü.
Remember this.
Bunu hatırla.
Remember this.
Bunu hatırlayın.
Remember this.
Hatırla...
Please remember this well.
Bunu hatırla.
Remember this.
Hatırla.
I thought you were crazy, Duke, but I remember this place.
Deli olduğunu sanmıştım Duke ama burayı hatırlıyorum.
I remember this.
Bunu hatırlıyorum.
Remember this, Indogene. I am a skilled technobiologist.
Şunu unutma Indogene, ben deneyimli bir tekno-biyologum.
Before we begin, gentlemen, would you permit me to set down your likeness in my book, that I may remember this, our meeting?
Baylar, başlamadan önce bu buluşmamızı unutmamam için defterime resminizi yapmama izin verir misiniz? - Elbette.
You won't remember this, but this is the first place I ever kissed you.
Hatırlamıyorsun ama burası seni ilk öptüğüm yer.
Remember this mug?
- Bu suratı hatırladınız mı?
Whatever else I did, I swear I do not remember this boy.
Yaptığım şeylerden başka, sana yemin ederim bu çocuğu hatırlamıyorum.
I remember this field, and at the far end of it was this galaxy of fireflies swarming everywhere.
Hatırlıyorum da bu kampın sonunda her yeri ateşböcekleriyle kaynaşan bir galaksi vardı.
Remember when Lily was like this?
Lily'nin bu hâllerini hatırlıyor musun?
♪ I will remember ♪ If this must be the woman, ♪ How you kissed me ♪ who's been screwing your husband.
Bu kadın kocanızla yatan kadın mı?
And if I remember correctly, you were this close to specializing in neuro.
Yanlış hatırlamıyorsam uzmanlık alanı olarak beyin cerrahisini seçmene ramak kalmıştı.
This is where we come to unplug from the rest of the world, do you remember? ! Oh, yeah.
Burası dünyadan uzaklaşmak için geldiğin bir yer, hatırladın mı?
You remember this guy?
Bu adamı hatırlıyor musun?
Now let me see if I remember how to open this thing.
Şunun nasıl çalıştığını hatırlamam gerek şimdi.
Oh, you have the right, but remember, this is not kid stuff.
Sen doğrusunu bilirsin ama unutma, bu çocuklara göre bir şey değil.
When I leave this place... I can't remember you.
Buradan ayrıldığımda seni hatırlayamıyorum.
Except you couldn't remember any of this until today.
Bütün bunları bugüne kadar hatırlamamış olman dışında tabii.
I remember when I couldn't be this close to you Or even hear the sound of your breath.
Bir zamanlar sana bu kadar yakın olamaz ve nefesinin sesini duyamazdım.
I remember a whole lot better than this demonstration is doing it.
Bu canlandırmada olduğunda çok daha iyi hatırlıyorum.
It's the reason I made you take this job, remember?
Bu işi sana o yüzden kabul ettirdi unuttun mu?
Remember, this is important.
– Hatırlamak zorundasın.
I distinctly remember you dragging me to this barbecue pit in Logan Square every single day.
Her gün beni Logan Square denilen ızgaracıya sürüklediğini gayet net hatırlıyorum.
Please remember, people, this is the suspect in the murder of a law-enforcement officer.
Lütfen şunu unutmayın, bu adam öldürülen polisin baş şüphelisi.
With all this head-trauma shit, I can't remember.
Başıma aldığım darbe yüzünden hiçbir şey hatırlamıyorum.
Now, remember... we're in this together.
Sakın unutma, bu işte beraberiz.
I didn't remember until this morning.
Bu sabaha kadar hiçbir şey hatırlamıyordum.
He wouldn't want you to remember him like this.
Onu böyle hatırlamanı istemezdi.
That we may better remember the facts of this matter.
Böylece bu meselenin aslını daha iyi hatırlayabiliriz.
So, I remember seeing this bottle in the water where the body was found.
Bu şişeyi suda, cesedin bulunduğu yerde gördüğümü hatırlıyorum.
I want to remember you all like this... as the girls we once were.
Hepinizi böyle hatırlamak istiyorum... bir zamanlar olduğumuz gibi.
I ask you during this time of crisis and chaos to remember who we are as a people.
Sizden bu kriz ve kaos zamanlarında insan olarak kim olduğumuzu hatırlamanızı istiyorum.
I moved my office downtown. Do you remember writing this to Susan?
Bunu Susan'a yazdığını hatırlıyor musun?
This place looks a little different than I remember.
Burası hatırladığımdan farklı görünüyor.
This is exactly how you remember it, right?
Tam da hatırladığın gibi değil mi?
Now I remember walking into this building when it was rat and roach infested.
Sıçanlar ve hamamböceklerinin olduğu zaman bu binada yürüdüğümü hatırlıyorum da.
Yeah, she is. I'm sorry to have to show you this, but do you remember seeing her here last night?
- Evet, bunu gösterdiğim için üzgünüm ama dün gece onu buralarda gördünüz mü?
Did you really think I would do that, that I wouldn't remember how familiar this all feels?
Cidden bunu yapacağımı düşündün mü? Bu senaryoyu bir yerlerden hatırlamayacağımı mı düşündün?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]