So help me traducir turco
3,139 traducción paralela
I swear to our Lord Jesus Christ and to the Blessed Virgin, one day, I will avenge myself on him and bring him to justice and to death, so help me God.
Yüce İsa'ya ve Meryem Ana'ya yemin ederim ki bir gün ondan intikamımı alacağım ve ona adalet ve ölüm götüreceğim!
So help me Jesus.
- Tanrı yardımcım olsun.
or reward in consideration of support for this office... that I am duly qualified to hold office... that I am duly qualified to hold office... under the Constitution of the state... under the Constitution of the state... and that I will well and faithfully perform... and that I will well and faithfully perform... the duties of Banshee County Sheriff... the duties of Banshee County Sheriff... the office of which I now enter... the office of which I now enter... so help me God.
birimimizi anayasaya uygun bir şekilde yönetecek kapasitede olduğuma şimdi başlamak üzere olduğum şimdi başlamak üzere olduğum Banshee Bölgesi Şerifliği görevini Banshee Bölgesi Şerifliği görevini iyi ve sadık bir şekilde iyi ve sadık bir şekilde yerine getireceğime yerine getireceğime kutsal bir şekilde yemin ederim. ... kutsal bir şekilde yemin ederim. Bana yardım et Tanrım.
So help me God.
Bana yardım et Tanrım.
- Where is what? If my wife is hurt, so help me God, I will fuck you up hard. Do you hear me?
- Karıma bir şey olursa seni anandan doğduğuna pişman ederim.
and will to the best of my ability preserve, protect and defend.. the Constitution of the United States, so help me God.
Ve ABD Anayasası'nı sürdürmek, korumak ve savunmak için elimden geleni yapacağım.
- So help me God.
- Tanrım, bu yüzden bana yardım et.
So help me, you will end up in the fucking gutter!
Devam edersen sonun bir hendeğe atılmak olacak.
So help me God.
Tanrım bana yardım et.
Start talking traitor or so help me first order of The New Ash
Konuşmaya başlasan iyi olur hain, yoksa Ash'e ilk önerim senin
So help me, God.
Bu yüzden yardım et bana, Tanrım.
So help me God.
- Tanrı yardımcım olsun.
If we weren't late, so help me god, I would turn around and push you down this flight of stairs!
Eğer geç kalmamış olsaydık, Tanrım bana yardım et, arkamı döner seni merdivenlerden aşağı iterdim!
Tell me now, or so help me God,
Hemen söyleyin, yoksa
I solemnly swear that my testimony today will be the truth, the whole truth... and nothing but the truth, so help me God.
Bugün vereceğim ifademde sadece ve sadece doğruları söyleyeceğime Tanrı'nın huzurunda yemin ederim.
If super-cunt replaces me as your best friend, so help me.
Süper yavşak benim yerime en yakın arkadaşın olursa yemin ediyorum ki...
So help me.
Yani bana yardım et.
So help me, McBlivious, if you don't pounce on that hot Israeli action, I will never forgive you.
Yemin ediyorum, McBlivious, eğer o ateşli İsrailli'nin üzerine atlamazsan seni asla affetmem.
So I need you to help me fix it.
Yani, bunu düzeltmeme yardım etmelisin.
If you fucking cared, you'd help me hide this shit and not try to expose it so I can be left with nobody but you!
Beni sikine takıyorsan, bunu saklamama yardım edersin. Ortaya çıkarmaya çalışmazsın. Sen hariç kimseye gösteremem!
So are you saying you'll help me?
Yani yardım edecek misin?
So y-y-you're sure you can't help me?
Yani, bana yardım edemeyeceğine eminsin öyle mi?
Well, so help me!
- Yardım et o zaman!
Why are you so anxious to help me?
Neden bana yardım etmek için bu kadar heveslisin?
We're having eggs and bacon, so come help me set the table.
Yumurtalı domuz pastırması yiyeceğiz sofrayı kurmama yardım et.
I need the most brilliant minds working with me, to help me, so that I can avoid disaster.
En iyi beyinlerin benimle beraber çalışması gerek ki felaketlerden kaçınabileyim.
It's not something that would help me get reelected so I'm careful about it.
Yeniden seçilmeme yarayacak bir şey olduğu söylenemez. Bu yüzden epey dikkatli davranıyorum.
So... help me sort this out.
Demem o ki bu meseleyi çözmemde yardımcı olun.
Anyway, I'm a writer, so I thought maybe it would help me with those words and... yes, come out of my shell.
Neyse, ben bir yazarım. Bunun da bana kelimelerde ve kabuğumdan çıkmamda yardımcı olabileceğini düşünüyordum.
So, you invited me over to help you collect animal parts?
Yani beni buraya hayvan parçaları toplamaya mı çağırdın?
So will you help me with something before you go?
Gitmeden önce bana bir şeyde yardım edecek misin?
But you shouldn't have said you'll help me if you had no intention of doing so.
Ama madem yardım etmeyecektin, başta böyle söylememeliydin.
So he got my number from a mutual friend in New York, called, and asked me if I'd help him get out of the family business.
New York'taki ortak bir arkadaşımızdan benim numaramı almış. Aradı ve bana aile işinden çıkmasına yardım edebilir miyim diye sordu.
So nice doesn't really help me.
Yani iyi olmaları gerçekten yardımcı olmuyor.
They gave me 2 hours to get it, so I need your help.
Parayı bulmam için 2 saat verdiler, yardımına ihtiyacım var.
So, please, help me!
- Öyleyse, lütfen, yardım et!
So I need you to help me help her.
Yani ona yardım etmeni istiyorum. Nasıl edeyim?
You need to tell me so that I can help you.
Sana yardım edebilmem için bana söylemen gerek.
Caleb begged me to help, so I did.
Caleb yardım etmem için yalvardı, ben de ettim.
He has a rather large presence in Poland, so it's logical for me to be there, and I have numerous contacts in Warsaw who will help sell the ruse.
Polonya'da büyük bir yere sahip. Mantıklı olarak benim orada olduğumu düşünmeli. Ayrıca çok sayıda Varşova'da kontağım var.
So... help me.
O yüzden... Yardım et.
Come and help me get the battery from the car so at least we have some light for tonight.
Gel de arabanın aküsünü alalım. En azından bu gecelik ışığımız olur. Tamam.
So you gents want to help me out?
Adamların bana yardım etmek ister mi?
So you can help me, like all the others helped me?
Böylece bana yardım edeceksin demek? Diğerlerinin ettiği gibi mi?
I'm gonna let you help me so that you... ( Laughs ) feel better about yourself.
Bana yardım etmene izin vereceğim böylece kendini daha iyi hissedeceksin.
So... help me.
Yani... Bana yardım et.
So I'd think you'd want to rise to the occasion and help get me back on top.
Bu yüzden ne gerekiyorsa yaparak beni tekrar zirveye... -... çıkartacağınızı düşünüyorum.
So why did I send you back here to help me?
Peki neden sizi bu zamana, bana yardım etmeniz için gönderdim?
So if there's something that you want to tell me, do it now, when I still have time to help you.
O yüzden, söylemek istediğin bir şey varsa şimdi, hâlâ sana yardım etme şansım varken söyle.
So, let me help you get through this, please?
Bu yüzden izin ver de bu işi atlatabilmene yardım edeyim, olur mu?
I'm not so good with words, and you read everything and shit, so you'll help me out?
Kelimelerle aram pek iyi değildir ve sen her şeyi okuyorsun falan. Bana yardım eder misin?
so help me god 213
so help you god 85
so helpful 17
help me 6892
help me please 29
help me understand 34
help me with this 60
help me out 369
help me out here 204
help me here 41
so help you god 85
so helpful 17
help me 6892
help me please 29
help me understand 34
help me with this 60
help me out 369
help me out here 204
help me here 41
help me find him 18
help me now 22
help me up 156
help me get him up 26
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
melanie 499
merida 43
help me now 22
help me up 156
help me get him up 26
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
melanie 499
merida 43