English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ S ] / So hot

So hot traducir turco

4,709 traducción paralela
Gloria, you must be so hot in that. I am in mourning.
Gloria, o elbise içinde çok terliyor olmalısın.
- Oh, that's so hot.
- Çok seksi.
Of course, that's what made it so hot.
Tabii ki düşündüm. Bunu bu kadar azdırıcı hale sokan da bu zaten.
But, damn, it's still so hot.
Hâlâ cayır cayır yanıyor var ya.
The wild places of Arabia are so hot and dry that they were virtually untouched by people for thousands of years.
Arabistan'ın vahşi köşeleri o kadar sıcak ve kurak ki sanki binlerce yıldır insan eli değmemiş gibidir.
For much of the year, Arabia is so hot that many people are at their most active after sunset.
Yılın çoğunluğunda, Arabistan çok sıcak birçok insan gün batımından sonra daha faal.
It's so hot and humid that I can't sleep or eat.
O kadar çok sıcak ve nemli ki uyuyamıyorum ya da yemek yiyemiyorum.
When did she start looking so hot?
Ne zaman bu kadar seksi olmaya başladı?
Oh, you are so hot.
O kadar seksisin ki.
Why is it so hot in here?
- Burası neden çok sıcak?
Why is it so hot in here?
Burası neden bu kadar sıcak oldu?
Is that why it's so hot in here?
Bu yüzden mi burası bu kadar sıcak?
She looked so hot, we might've screwed up this boy's life for good.
Çok seksi görünüyordu o oğlanın hayatını ömrünün sonuna kadar bitirmiş olabiliriz.
I JUST THOUGHT IT WOULD BE IN THE CHAIR. GOD, I'M SO HOT.
Fakat bunun sandalye üzerinde olacağını sanıyordum.
He may be an idiot, but damn your brother's so hot.
Sersem olabilir, ama abin çok ateşli var ya.
They get so hot for it, I call it the Wet Wing.
Zevkten dört köşe oldukları için Islak Saray diyorum hatta.
Hey, quit being so hot.
Bu kadar ateşli olma.
- So hot. - When you going to introduce me to her?
Benimle ne zaman tanıştırıyorsun?
You see, a few years ago, business wasn't so hot.
Bak, birkaç sene önce işler kesattı.
So hot.
Seksi.
Why is it so hot in here?
Burası neden bu kadar sıcak?
Oh, man, you don't look so hot.
Dostum, o kadar da iyi gözükmüyorsun. Endişelenme.
It is so hot that you're gonna be my wife.
Bu çok sexy karım olucaksın
A place so hot you can't even think.
Düşünemeyeceğin kadar sıcak bir yere.
It wasn't really going so hot.
Pek de iyi gitmiyordu.
This is so hot!
Çok sıcak!
It's so hot in here.
Burası çok sıcak oldu.
Really, so hot... gas mark... buck, yes.
Çok fazla, çok ateşli bir parça. Tam çakmalık, evet.
She is so hot!
Çok ateşli!
She's hot as shit, so it's fine.
Hatun taş gibi. O yüzden sıkıntı yok.
So this rock, which is a kind of basalt, started off as hot magma.
Yani bir çeşit bazalt olan bu kaya bir zamanlar sıcak magmaydı.
So the most obvious conclusion is that some of the hot waters that have been percolating through these rocks in this region started out in the Pacific.
Ulaşılan en bariz sonuca göre bu bölgelerdeki kayalarda süzülmekte olan bu sıcak suların bir kısmı Pasifik'ten gelmiştir.
But I'm afraid I found it so beastly hot.
Fakat ne yazık ki aşırı sıcak bir yer.
I reckon Spain and Italy may be pretty hot, so when you see me again - No, no.
- İspanya ve İtalya epey sıcak olacaktır, beni tekrar gördüğünde... - Hayır, hayır.
But it's so hard to find a hot guy with a slow car. No, no.
Ama arabası yavaş seksi bir erkek bulmak çok zor.
So, I guess you decided you need more hot water, huh?
Galiba daha çok sıcak su sana kalsın istedin, öyle mi?
So you're gonna start your own hot chocolate factory?
Kendine ait sıcak çikolata fabrikası işine mi başlayacaksın?
Okay, look, you seem like nice people, honestly, you really do, and you are smoking hot, but, unfortunately, I think you're confusing me with somebody else, so I will just be...
Bakın, iyi insanlara benziyorsunuz, gerçekten öylesiniz ve sen gerçekten çok çekicisin ama maalesef beni başka biriyle karıştırıyorsunuz. O yüzden ben artık kaçayım.
Poor Baby's so hot!
Zavallı bebeğim pişmiş!
Everyone's, like, "This place isn't so bad." "Check out that hot piece of ass ladling soup."
İnsanlar, "Burası o kadar da kötü değilmiş" "Şu çorba dağıtan kıza bakın taş gibi" diyor.
Ah, well, she left me alone for a couple of days so I could finish "Deadly Heat," which, by the way, is both deadly and hot, thank you very much for asking.
Birkaç günlüğüne beni yalnız bıraktı, "Ölümcül Isı'yı" bitirebilmem için. Kitap, hem öldürücü, hem ateşli, sorduğun için sağ ol.
So, uh, you met this hot 22-year-old, but you spent the night talking to her grandmother?
22 yaşında bir hatunla tanışıyorsun ama tüm geceyi ninesiyle konuşarak mı geçirdin?
Oh, my God, this is so Vogue, you being all hot in this dump.
Bu çok moda, bu çöplükte tam bir ateşli oldun.
You only took this job so that you could hit on hot guys and drink free booze.
Bu işe erkekler ve bedava içecek için girdin.
He's not used to the lowland so he gets hot easily
Böyle düz ovalara pek alışık olmadığından hemencik terliyor.
Probably send it around midnight so she thinks I've just come in from a hot date.
Muhtemelen gece yarısına doğru. Böylece ateşli bir randevudan döndüğümü düşünecek.
We still had all our layers on from being on the flight and everything, so it was getting hot, and everyone was getting tired.
Hala tüm kıyaflerimiz üstümüzdeydi ve sürekli hareket etmemizden dolayı sıcak olmaya ve herkes yorulmaya başlamıştı
So you're still with the hot computer girl?
Hâlâ seksi bilgisayarcı kızla birliktesin yani? - Hayır.
So, wait, the super hot chick got back with the nerd because he got hurt fighting for her?
Bir saniye. İnek kavgada yaralandı diye acayip seksi hatun ona geri mi döndü?
I told her so many times to be careful in the hot tub.
Defalarca kez jakuzide dikkatli olmasını söyledim.
So, which was the hot one... the husband or the hit man?
Ee, seksi olan hangisiydi, koca mı kiralık katil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]