English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ S ] / So you're back

So you're back traducir turco

1,780 traducción paralela
So, dudes, I'm glad you're all back down from your trip, but we got a lot of work to do.
Peki, dostlar, geziden dönmenize sevindim ama yapacak işimiz çok.
So that when the thoughts come back, you can look and you can see that they're not real.
Aklınıza o tür şeyler geldiğinde buraya bakıp gerçek olmadıklarını görebilirsiniz.
You're no longer daddy's favorite, So you've gone in search of some crazy ass tumor To get his love back.
Artık babacığın gözdesi değilsin bu yüzden manyak bir tümör bulup onun sevgisini geri kazanacaksın.
So whatever you're holding back from her the more you try to hide it, the more she won't stop till she figures it out.
Yani ondan sakladığın her neyse sen saklamaya çalıştıkça o daha çok üstüne gidecektir ta ki öğrenene kadar.
So now that you're off the hot seat, when can we expect to see you back?
Ee, elektrikli sandalyeden yırttığına göre seni ne zaman burada görürüz?
"So we're going back to the bar for a drink, and all you doomsday sayers can actually just take a hike."
"O zaman biz gidip birşeyler içeceğiz ve kıyamet günü habercileri siz de ne haliniz varsa görün"
so you're saying once you figure out how toet back at me, you and the dogs will leave my apartment?
Yani diyorsun ki, benimle nasıl ödeşeceğini bulduğunda sen ve köpekler dairemden gidecek misiniz?
So you're out with this guy, he goes to the bathroom, when he comes back...
- Erkek arkadaşınızla randevudasınız ve arkadaşınız tuvalete gidiyor. - Evet. - Geri geliyor...
- so you're going back to school?
Peki okula dönecek misin?
So, you're back.
Yani, döndün.
I'm so glad that you're back.
Geri döndüğüne sevindim.
- So why go back to the place your friend was murdered? - You're kidding.
Hadi canım!
You're always sorry, Dan. So, why are you back?
Hep özür diliyorsun Dan.
You want to tell me why you're here? We keep files from way back. So I've been going through some of Luke's old tubs, trying to learn from him, and...
Bir şeyler öğrenmek için Luke'un eski kutularına bakıyordum.
We're going back to d.C., So you can forget any of this ever happened.
Olanları unutman için başkente döneceğiz.
You're very nervous at that first week of rehearsals, and so we watched it, there was a temptation where I wanted to sit in there every day and watch every word, but you have to step back and have faith in the actors and the director and trust that over that rehearsal period they'll have time to find the characters and their confidence.
Sen ilk hafta provalarda çok sinirliydin, ve bizde bunu izledik, her gün orada oturtmak istedim bir eğilim vardı ve her kelimeyi izle sen yönetmen ve aktörlerin inançlarına uymalısın ve düşünmelisin, and trust that over that rehearsal period karakterler ve onların güvenini bulmak için zaman gerekecek.
So if you don't call me back to say "no" in 60 seconds I'll assume you're okay with it.
Bir dakika içinde aramazsan tamam dediğini varsayıyorum.
So, you're telling me that Vitas dropped the head in the ball pit and then made it all the way back around to the front of Chevy's lane in 18 seconds?
Burada öyle bir şey olduğuna dair bir kanıt göremiyorum. Haklısın.
So, you're telling me that Vitas dropped the head in the ball pit and then made it all the way back around to the front of Chevy's lane in 18 seconds?
Yani sen şimdi, Vitas'ın kafayı pit'e bırakıp bütün o yolu kat edip, 18 saniye içinde seyircilerin arasına döndüğünü mü söylüyorsun?
Martin, you're my husband, and I love you, and I am so glad that you're back, but she is my friend.
Bunun onun için bir anlamı olacağını biliyorum.
These old towns have a lot of rich history so just get your hands dirty, make it sing and you're back on track.
Bu tür eski kasabaların epey zengin tarihleri vardır. Yani biraz sıkı çalışıp ortaya güzel bir şeyler çıkarırsan durumu toparlarsın.
To screw me out of my money? So hard you're going to want to crawl back
Seni öyle soyacağım ki geldiğin pisliğe emekleyerek döneceksin.
Just text her back, "Thinking of you," which you are, so you're not lying.
Cevap yaz, "seni düşünüyorum". Ki düşünüyorsun da, o yüzden yalan değil.
So even you're back, my heart will never be the same.
Geri dönmüş olsan bile, kalbim asla aynı olmayacak.
So even now you're back, my heart will never be the same.
Geri dönmüş olsan bile, kalbim asla aynı olmayacak.
So you're back.
Demek döndün.
So, now we're back to what you need.
Gene senin ihtiyacına geldik.
So you're not going back to the lab tonight?
Yani bu gece laboratuara geri dönmeyeceksin, öyle mi?
- Yeah. But how come you're back so late?
Nasıl bu kadar geç geliyorsun?
So you're back to eating red meat?
Artık et yemeye başladın, değil mi?
Now that you're here, there's nowhere else for you to go, so till we can get you back into town, we'll have to let you stay.
Şimdi buradasınız, ve gidecek bir yeriniz de yok, sizi şehir merkezine bırakana kadar misafir etmek zorundayız.
Oh my god, everybody's going to be so super jealous when you come back to town and you're this really famous doctor and they're all a bunch of fat townies with ugly babies.
Aman Allahım, okulu bitirip buraya geri geldiğinde buradaki tüm şişmanlamış ve çirkin çocuklara sahip insanlar senin gerçekten ünlü bir doktor olduğunu gördüklerinde çok şaşıracaklar.
Governor, you're the politician, I'm just a simple soldier. But I'm not so simple that I can't see you're looking for a way back to Rome.
Sayın Vali, siz politikacısınız, ben sadece sıradan bir askerim ama Roma'ya dönmek için kendinize yol yaptığınızı farketmeyecek kadar da sıradan değil.
We're partnering up, so why don't you just head right on back there with Clarke.
Seni de eşleştirelim arka tarafta Clarke'ın yanına geç.
If you're not going back, why are you so worried about your grade?
Eğer geri dönmeyeceksen neden alacağın not için bu kadar endişeleniyorsun ki?
Back into the house, because if you're... so after our little talk, did you decide which way to jump yet?
Eve girin... Ufak konuşmamızdan sonra ne yapacağına karar verdin mi?
We're gonna start you in the back, so let me get this vest -
Seni arkada işe başlatacağız bu yüzden şu yeleği alayım.
You're using your brother as a cover... so you can go and be with him behind my back all weekend long.
abinmiş gibi davranıyorsun böylece tüm haftasonu arkamdan iş çevirebilirsin.
Uh, we're pretty worried about you, so call us back, okay?
Senin için çok endişeleniyoruz, o yüzden hemen bizi ara, tamam mı?
So you're back from the dead.
Ölümden dönmüşsün.
You're in this hospital room and there's all the sounds and the smells and just the prior experiences of being in a hospital. All these negative things come back so there was the whole environment to be overcome because little did I know that it didn't matter where I was,
Hastane odasında, tıpkı önceki deneyimde olduğu gibi kokular ve sesler, tüm bu negatif şeyler geri dönmüştü bu çevrenin üstesinden gelinmesi gerekiyordu.
Yes? So, yes, you're back there.
Evet, sen arkadasın.
Now I need to get Janice up to speed before you're out the back door, so let's pass all your indeterminates eligible off to her.
Sen arka kapıdan çıkmadan Janice'in hızlanmasını istiyorum bu yüzden belirsiz olanları ona bırakmayalım.
So the board needs to decide if it's safe to let you back into the world, that you're not a danger to yourself or others.
Kurul senin buradan dış dünyaya çıkmanın güvenli olup olmadığına ve kendin ya da başkaları için tehlikeli olup olmadığına karar verecek.
Well, Teri is so excited that you're coming back with us.
Teri bizimle geleceğin için çok heyecanlandı.
- I'm so glad you're back. - Me too.
Döndüğüne çok sevindim.
So you're back on your feet. Yes.
- Ayağa kalkabildin demek.
So you're not here to drag me back?
Beni geri götürmeyecek misin?
And I'm so glad you're back.
Döndüğün için çok mutluyum.
I bet you're wondering if you're gonna be able to get us back to your place tonight, and if so, how out of control are things gonna get?
Kesinlikle, bu gece bizi eve atıp atamayacağını ve atarsan işlerin nasıl rayından çıkacağını merak ediyorsun.
You're back so soon?
Niye bu kadar erken geldin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]