Someone like traducir turco
13,114 traducción paralela
I get nervous, I see someone like Axelrod running around spending his money like he's a goddamn rap singer.
Ve etrafta Axelrod gibi parasını lanet olası... -... bir rapçi gibi harcayan birini görünce de endişe ediyorum.
And they see someone like Kenneth, dry ass that he is, as solid...
Ve Kenneth gibi çok can sıkıcı birini görüyorlar... Sağlam birini.
Duncan must've stolen some highly sensitive material in order to get the attention of someone like Beale.
Duncan Beale'ın dikkatini çektiğine göre hayli hassas bilgiler çalmış olmalı.
Elias... I'm not surprised you're alive, but I must say I never thought you'd run with someone like him.
Elias hayatta olmana şaşırmadım.
Why would someone like you want to kill the president of the United States?
Senin gibi biri neden ABD Başkanı'nı öldürmek ister ki? Ne?
- It's different for someone like Steve.
Steve gibi biri için durum farklı.
I wasn't expecting to meet someone like you, it just happened.
Senin gibi biriyle tanışmayı beklemiyordum, birden oluverdi.
If you don't throw in with me or someone like me, YumTime goes the same way as Ebinger's.
Benimle ya da benim gibi biriyle işbirliği yapmazsan YumTime'ın sonu Ebinger gibi olur.
When you're raised by someone like that, your instincts, no matter how hard you fight them, sometimes fall towards self-preservation.
Baban gibi birisi tarafından büyütülünce ne kadar engel olmaya çalışsan da kimi kez içgüdülerin kendini korumaya yönelir.
Someone like you?
Senin gibi birini mi?
Someone like me.
Benim gibi birini.
You're really organized and good at making plans, and honestly, we need someone like that around here.
Gerçekten düzenlisin güzel plan yapıyorsun. ve dürüst olmak gerekirse, burda öyle birine ihtiyaç var
You think I would let someone like you destroy that?
Senin gibi birinin tüm bunları yakıp kül etmesine izin verir miyim sanıyorsun?
Actually, someone like him is totally capable of doing such a thing.
İşin aslı tam da böyle bir şey yapabilecek biri.
There's always someone like me.
Ama her zaman benim gibi biri de olacak.
Like I said, there's always someone else. Someone like me.
Dediğim gibi, benim gibi birileri her zaman olacaktır.
If someone like your dad does not dream of "moving ahead"... then how do you become a housewife and sit at home like your mom?
Şayet baban rüyalarını gerçekleştirmeye çalışmasaydı o zaman annen nasıl rahatça evde oturabilirdi?
I'm not committing here. You're not sure what you want, which is a new feeling for someone like you. Right.
Bir şey söz vermiyorum.
How do you reason with someone like that?
Böyle bir adamla nasıl iletişim kurabilirsin?
You know, I need someone like you.
Senin gibi birine ihtiyacım var.
It's not easy losing someone like that.
Böyle bir insanı kaybetmek kolay olmamalı.
I want to fly like her, too. Someone pick me up.
Biri beni tutsun.
It looks like someone broke in here
Anlaşılan buraya birisi girmiş.
Hrafn stayed behind looking like he wanted to kill someone
Hrafn arkasından öldürmek ister gibi baktı.
Looks like someone's done playing. Just have a few questions for you, sir.
Sadece birkaç soru sormak istiyoruz efendim.
I know what it's like to lose someone, to want to know why.
Birisini kaybetmenin ve nedenini öğrenmek istemenin nasıl bir şey olduğunu bilirim.
Looks like he's reporting to someone.
- Birisine rapor veriyor gibi.
Now, there's someone who doesn't like me.
Artık beni sevmeyen birileri var.
You know, like the idea that if someone has a problem with you and they come to you in person, you do what you can to take care of it.
- Beni tehdit mi ediyorsun? - Ha şunu bileydin.
Someone you feel isn't looking at you like she should?
Sevdiğin biri seni hayal kırıklığına mı uğrattı?
Instead, you... you promoted me like someone at work.
Ama sen gittin... işten biriymişsin gibi dikkatleri bana çektin.
Spoken like someone pretending he had a choice.
Seçim şansı olduğunu sanan biriymişsin gibi konuşuyorsun.
And I've never felt like that before with someone.
Ve daha önce birine karşı hiç böyle hissetmemiştim.
Like, something you wouldn't normally do in a party full of people with just someone, - maybe, who you just met? - Uh-huh.
Mesela tıklım tıklım dolu bir partide sırf yeni tanıştığınız bir kişi bunu istedi diye normalde yapmayacağınız bir şey yapar mısınız gibi.
So, it's like that thing where if someone says to you, "Hey, do you have someone nice you can set my friend up with?"
Eğer biri sana "Arkadaşımı ayarlayabileceğin iyi birini tanıyor musun?" dediğinde...
- I know you might be wondering, like, how does someone fit that much action into such a short amount of time.
- Biliyorum merak ediyorsun bir insan bu kadar kısa sürede bu kadar olayı nasıl yaşar diye
It's about what it's like to lose something or someone and have no idea why.
Bir şeyi ya da birini kaybetmek ve niye kaybettiğini bilmemek hakkında.
Like, I just want to, like, murder someone in the face!
Birinin yüzüne yapıştırıp öldürmek istiyorum böyle!
I like to think it was someone who was more desperate than I was.
Benden daha çaresiz biri olduğunu düşünmek isterim.
A soldier who doesn't understand human emotions, who doesn't know what it's like to lose someone, to lose your own mother.
- İnsani duyguları anlamayan asker. Birini kaybetmenin, anneni kaybetmenin ne demek olduğunu bilmez. Haklısın.
Like, if someone said, "I love my mom and I hate Osama Bin Laden," I could edit them to say, "I love Osama Bin Laden."
Biri "Annemi seviyorum, Usame Bin Ladin'den nefret ediyorum" dese kurguda "Usame Bin Ladin'i seviyorum" dedirtirim.
- If you hurt someone enough... - Things become clear like glass, And all those lofty ideas, they just fall away.
Birinin canını yeterince yakarsan işler cam gibi net olur ve kibirli düşünceler uzaklaşıp gider.
Aw, sounds like someone wants an autograph.
Kulağa, biri imza istiyormuş gibi geliyor.
It's looking like someone's gotta get hurt.
Birileri zarar görecek gibi ama.
When someone who's been caught, like yourself, agrees to cooperate, then thinks they can string us along, giving us nothing until... what?
Biri yakalandığında, senin gibi.. .. işbirliğine yanaşıyor. Sonra da bizi oyalayabileceğini düşünüyor.
I mean, I've known someone very like you.
Yani size çok benzeyen birini tanıyordum.
I'd like to imagine someone is doing that today. Might as well be you.
Birilerinin bugün, bunu düşündüğünü bilmek hoşuma gider.
Interesting word... "false." Like, uh... when someone knows that they have to tell a lover goodbye.
İlginç bir kelime. Kusurlu. Şey gibi sevgilisine veda etmek zorunda kalacak biri gibi.
No, I'm here because I have a responsibility to speak to you like someone who understands this world in a way that you don't.
Hayır, bu dünyayı senin anlayamadığın şekilde anlayabilen biri olarak seninle konuşma sorumluluğum olduğu için geldim.
Might make sense if there were someone in that place... I.E., you... who could tell us stuff like that.
O yerde bunları bize söyleyebilecek biri olsa dönmesi mantıklı olurdu.
She's trying to find a way to remember, but they said it's like someone erased her whole past.
Hatırlamak için bir yol arıyordu ama biri tüm geçmişini silmiş.
someone like you 74
someone like me 67
like 39801
likely 68
liked 74
likes 62
like my father 47
like a virgin 32
like you mean it 28
like a dream 34
someone like me 67
like 39801
likely 68
liked 74
likes 62
like my father 47
like a virgin 32
like you mean it 28
like a dream 34
like a bird 44
like a 442
like me 894
like a baby 70
likewise 551
like a princess 21
like your brother 20
like your dad 19
like an angel 29
like you and me 45
like a 442
like me 894
like a baby 70
likewise 551
like a princess 21
like your brother 20
like your dad 19
like an angel 29
like you and me 45
like i said 2538
like i told you 172
like you told me 16
like i care 29
like always 190
like you 1448
like you said 759
like hell 158
like yours 81
like us 230
like i told you 172
like you told me 16
like i care 29
like always 190
like you 1448
like you said 759
like hell 158
like yours 81
like us 230