English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ S ] / Sorry

Sorry traducir turco

363,606 traducción paralela
I'm sorry.
Özür dilerim.
Can you please focus for at least one day? I'm sorry.
- Lütfen aklınızı işinize verin!
Mr. Yu! I'm sorry.
Yoo Deok Hwa!
"I'm sorry I threw a trash can at you."
"Sana çöp kutusu attığım için üzgünüm." emojilerle nasıl denir?
Oh, I'm sorry, sugar.
Üzgünüm şekerim.
Yeah, sorry about the breakup.
Evet, ayrıldığınıza üzüldüm.
I'm sorry Leonard and Penny hurt your feelings.
Leonard ve Penny seni kırdıkları için üzgünüm.
I'm sorry, I shouldn't have said that.
Kusura bakma, böyle dememeliydim.
Sorry, is that "Gary" with one R or two?
Hmm "Gary" tek R ile mi yoksa iki R mi?
And... sorry about the suitcase.
Ve... Bavul için üzgünüz.
You're better than us, a little bit sorry for us, but mostly glad you don't have to be us.
Bizden daha iyisin, bizim için biraz üzgünsün, ama biz olmak zorunda olmadığın için daha ziyade memnunsun.
Sorry.
Özür dilerim.
Actually, I got here 20 minutes ago, but I waited in the car'cause being early is lame, and so is telling you that, sorry.
Aslında buraya 20 dakika önce geldim ama arabada bekledim çünkü erken gelmek ezikliktir ve bunu sana söyledim üzgünüm.
I'm so sorry.
Çok üzgünüm.
Sorry, I'll rein it in.
Pardon, kendimi dizginlerim.
I'm sorry...
Üzgünüm...
I'm sorry, what?
Pardon, ne?
Sorry I'm late.
Üzgünüm geciktim.
- I'm sorry.
- Üzgünüm.
Sorry for the chaos he caused.
Sebep olduğu kaos için üzgünüm.
FALCON : Sorry to bring bad news, but Maximus escaped.
Kötü haber getirdiğim için üzgünüm fakat Maximus kaçtı.
I'm sorry, Your Majesty, but it's time to go.
Üzgünüm Majesteleri fakat artık gitme zamanı.
Sorry, buddy.
Üzgünüm dostum.
No, but we don't have time to feel sorry for ourselves.
Hayır fakat kendi halimize üzülmek için zamanımız yok.
Yeah, sorry.
Pardon, özür dilerim.
Sorry, that's really none of my business.
Pardon, bu beni ilgilendirmezdi.
Oh, no, so... I'm sorry.
Hayır, ben... pardon.
I'm so sorry about Vernon.
Vernon için üzgünüm.
I'm so sorry.
Çok çok üzgünüm.
I'm sorry.
Affedersin.
I'm... sorry.
Üzgünüm.
Sorry!
Üzgünüm!
- No, I didn't. Sorry.
- Üzgünüm, gerçekten hissetmedim.
Sorry.
Üzgünüm.
- I'm sorry. I didn't mean that.
- Affedersin, öyle demek istemedim.
And I am really sorry if I've insulted you.
Ve eğer seni incittiysem, özür dilerim.
Sorry, your psychiatrist.
Pardon, psikiyatristin.
Sorry...
Üzgünüm.
I mean, I'm sorry for anything that I've said that's upset you.
Samimice söylüyorum, eğer seni üzecek bir şey yaptıysam özür dilerim.
I messed up on the compliances and I'm sorry.
Uysallığımı bozdum ve özür dilerim.
Oh, yeah, yeah, I see-see what you mean, sorry, yeah.
Evet, tabii. Anladım, pardon. Haklısın.
Sorry.
Affedersin.
I'm really sorry.
Gerçekten çok üzgünüm.
I'm sorry you had to go like this.
Böyle gitmek zorunda kaldığın için üzgünüm.
I wanted to say sorry for the way that I behaved towards you.
Bu arada sana karşı kötü davrandığım için özür dilemek istiyorum.
I'm sorry about Kay - it's awful.
Kay için üzgünüm... Bu korkunç bir durum.
It is. I'm sorry.
Haklısın, affedersin.
Oh, sorry, Ellen,
Üzgünüm, Ellen.
I wanted to say sorry to you for the way I behaved towards you.
Sana karşı davranışım yüzünden özür dilemek istedim.
Sorry, Vernon.
Affedersin, Vernon.
Oh, sorry about that!
Bunun için üzgünüm!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]