The fish traducir turco
7,563 traducción paralela
On the fish tank.
Akvaryumun üstünde.
Pbbbbbt. Did you burn down the fish people's ranch?
Dindarların çiftliğini mi yaktın yoksa?
The fish is pretty good.
Balık çok güzel.
Some guys stuff lead weights down the fish's throat.
Bazıları balıkların gırtlağına kurşun dolduruyor.
Um, I- - did you pay the, the fish vendor yet?
Balıkları getiren adamın parasını ödedin mi?
But how was I supposed to know that the fish was gonna be so fishy? !
- Balığın bu kadar balıksı olacağını nasıl bilebilirim?
If you don't like fish, you don't order the fish!
- Balık sevmiyorsan, balık sipariş etmezsin. - Affedersin.
And one of the freezers is leaking coolant and it goes all over where the fish is, so... we all had to stay and clean out the walk-in.
Ve dınduruculardan biri buhar sızdırıyordu ve tümü balıkların olduğu yere gitmiş, yani hepimiz kalıp orayı temizledik.
Uh, hey, listen, i-if you don't want to miss out, we could hit the fish fry on the way to the wine bar.
- İstersen geçerken oraya da uğrayabiliriz. Benim için sorun değil.
I want to feed the fish.
Balık tutmak istiyorum.
I learned it from a gypsy that came into the fish store last month.
Bunu geçen ay balık dükkanına gelen bir çingeneden öğrenmiştim.
You put the radish on the bottom and over the fish
En alta turpu üzerine de balığı koyuyorsun.
So the sweet radish water seeps into the fish
Bu yüzden tatlı turpun suyu balığa işliyor.
They say the sweet water from radish seeps into the fish
Üste de konduğunda turptan akan tatlı suyun balığa sızıp lezzeti artırdığını söylerler.
Don't work at the fish market
Balık pazarında sakın çalışma!
No one ate fish. The fish went to eat human bodies.
Öldürdüğümüz insanların cesetlerini onlar yediği için.
Am I the fish or the crown, and what about that green thing? What even is that green thing?
Ben bir balık mıyım yoksa tepe mi ve o yeşil şeyler ne anlama geliyor?
The fish from when we went to that lake.
Bu balık da birlikte göle gittiğimiz zamandan.
Well, we'll put some pot pies in the oven and some fish and chips in the fryer. Come on in. We can't go anywhere till the lab's fixed.
Yahnileri fırına verip patates ve balıkları kızartmaya başlıyoruz.
He'd gotten the maintenance guy to fish it out of the drain for him and had been carrying it around in the hopes of seeing me again.
Tahliye borusunu açması için bir tamirci tutmuş ve beni bir daha görme umuduyla onu yanında taşımış.
I mean, I think I still had some fish oil on my hands, the brass was slick.
Yani, sanırım ellerimde hala balık yağı vardı, çim de kaygandı.
It's a fish called crappie, - [chuckles] - And I've already made all the jokes.
Bu balığın adı "berbat" ve aklına gelebilecek tüm şakaları yaptım bile.
Like, you actually go out on a lake and you cut a hole and you fish? Like, what's the... [Laughs]
Gölde bir delik açıp balık tuttuğun oldu mu?
The talking fish says it's a show.
Tatlım, kalk
Fortunately, The Lord gave me an aversion to fish soup.
- Şükürler olsun ki Tanrı bana balık çorbası için bir isteksizlik verdi.
There are three million fishermen and only seven fish left in the sea.
Üç milyon balıkçı var ve denizlerde sadece 7 balık bıraktılar.
Easy, Ahab, you still get to reel in the big fish.
Rahat ol Ahab, sen yine büyük balıkta sallanacaksın.
You really have caught the big fish.
Gerçekten büyük bir balık yakaladın.
No, off of the toast mat and fish-fight his way to the orangutan ball.
Kuş gibi savaşıp orangutan topuna ulaşması lazım.
Then why have I seen the flying fish, the weeping rock,
O zaman neden ben uçan balık, ağlayan taş...
I swear to God, if those tools don't magically reappear by the end of the day, I'm gonna gut you like a fish!
Tanrıya yemin ederim ki o malzemeler mucizevi bir şekilde geri gelmezse günün sonunda seni balık gibi temizlerim.
Finally caught the big fish.
Sonunda büyük balığı yakaladım
Maybe the smell of fish reminds'em of home.
Belki de balık kokusu ona evini hatırlatmıştır.
Fish us up, and sell the remains as salvage.
Bizi çıkartıp paralarımızı falan alın, eşyaları hurdaya çıkarın.
Could one of you please stop by the pet store and pick up some fish food for me?
Biriniz bir evcil hayvan dükkanına gidip bana balık yemi alabilir mi?
All we get is diarrhea from the damn fish!
Bu balıkları yemekten ishal olacağız.
A fish swallowed the ship
Balığın teki gemiyi yutmuş.
A fish swallowed the ship?
Balık gemiyi mi yutmuş?
The ship... was swallowed by a fish
Gemiyi bir balık yutmuş.
A fish that breathes outside the water?
Balık hava almak için suyun dışına mı çıkıyor?
If we light the wick linked to the explosives'den... We'll all blow up and become fish food
Fitili ateşlersek hepimiz havaya uçar balıklara yem oluruz.
The only time that I get my cards out these days is on a Friday night when I play go fish with my son.
Kartları elime aldığım tek vakit Cuma günü oğlumla'Go Fish'oynadığımız an.
Okay, talking about my boyfriend eating fish is the world's worst foreplay.
Sevgilimin balık yemesinden bahsedince ön sevişme rezil oluyor.
You really want your son catching fish for the rest of his life?
Gerçekten oğlunun hayatının sonuna kadar balık yakalamasını mı istiyorsun?
Right now the only thing we have is fish tea.
- Şu an elimizde olan tek şey balık çayı.
I mean, there's plenty of fish in the sea, right?
Denizde daha çok balık var, haksız mıyım?
The 1st daughter of the Shinheung Fish Soup Restaurant that you put out of business
Senin yüzünden iflas eden Shinheung balık çorbası lokantası sahibinin en büyük kızı.
Listen, just go down to that fountain in the lobby and fish me out some quarters.
Lobideki çeşmeye git ve bana çeyreklik bul.
Well, you got your fish in the boat.
- Balığı sandala çektiniz.
Then give me "One fish, two fish, red fish, blue fish" and let's change the world!
"Bir balık, iki balık, kırmızı balık, mavi balık" kitabını ver ve dünyayı değiştirelim!
And unless this fish or the guy with the blue face knows, I got to figure this out.
Bu mavi yüzlü balık veya adamın ne olduğunu anlamam lazım.
fish 648
fisher 292
fishing 202
fisherman 25
fishy 73
fishlegs 247
fish and chips 19
fishermen 17
the floor is yours 27
the flash 89
fisher 292
fishing 202
fisherman 25
fishy 73
fishlegs 247
fish and chips 19
fishermen 17
the floor is yours 27
the flash 89
the first one 115
the forest 35
the first time i saw you 26
the first of many 20
the family 112
the family business 35
the floor 53
the final frontier 122
the first time we met 43
the future 293
the forest 35
the first time i saw you 26
the first of many 20
the family 112
the family business 35
the floor 53
the final frontier 122
the first time we met 43
the future 293
the french 76
the first 240
the front 31
the fool 54
the food 120
the father 151
the first day 25
the front door was open 16
the fuck is this 18
the facts 28
the first 240
the front 31
the fool 54
the food 120
the father 151
the first day 25
the front door was open 16
the fuck is this 18
the facts 28