The name traducir turco
45,231 traducción paralela
Phase one, find out the name of the cute blonde in biology.
Birinci evre, biyolojideki güzel sarışının ismini öğren.
Just 100 years ago, I had to say the name three times but not now.
Yüz sene önce bile bir ismi üç defa söylemem gerekirdi. Artık işler kolaylaştı.
Even the name is cool.
İsmi bile havalıymış.
The name of the owner is Dam Ryeong?
Eşyaların sahibi Dam Ryeong muymuş? Evet.
It's said that the moon disappears into the darkness, and that's how it got stuck with the name Black Moon.
Dediklerine göre ay karanlığa gömüldüğü için Kara Ay olarak anılmaya başlamış.
What's the name of the place we're going? Canada.
- Gittiğimiz yerin adı ne?
And we have just received the name of the boy who fell down the well, Pee-wee Herman.
Az önce kuyuya düsen çocugun adini ögrendik.
Yeah, I'd hoped you'd recognize the name.
Evet, ismi tanıyacağını umuyordum.
The name's garrincha.
- Adım Garrincha. - Merhaba.
Denny, who's that man there, he said that there's no one registered under the name you asked about.
Şuradaki adam, Denny sorduğun isimde birinin olmadığını söyledi.
You remember the name you all gave me in fifth grade, the name Lindsay gave me.
Bana 5. sınıfta taktığınız ismi hatırlıyor musun? Lindsay'in bana taktığı ismi?
Open in the name of the king!
Kral adına kapıyı açın!
What was the name of that dance that we were doing the other night?
Bu dansın adı neydi Geçen gece yaptıklarımız mı?
No. I know the name.
- İsminizi biliyorum tabii ki.
Mirra loma's the name of the street I grew up on.
Mirra Loma, büyüdüğüm sokağın adı.
Name the time, name the place, and I'll be there.
Yeri ve zamanı söyle, orada olacağım.
It is possible that they are two different people with same name. However, if it's the same person it will be more than $ 6 million! Let me have it appraised at least.
İsmi aynı olan iki kişi olabilir ancak aynı kişiden bahsediyorsak 6 milyon dolardan daha fazla eder!
It's not a name that came up even during the initial investigation.
İlk soruşturmada ortaya çıkan bir isim değil.
We need to make sure the minimal amount of inheritance will be in Heo Joon Jae's name so you won't be caught up in a biological child restoration lawsuit.
Evet, ancak ufak bir miktarın Heo Joon Jae'ye bırakılacağından emin olmamız lazım. Böylece biyolojik çocuk davasına bulaşmamış olacaksınız.
I cannot take this call... so take the call for me. Otherwise, I shall ask his name... and write it down carefully.
Ben şu an telefonu cevaplayamadığımdan benim yerime sen cevaplamazsan bu çocuğa ismini soracak ve güzelce yazacağım.
You have to put her name on the list... so that I at least know the day she will die.
Ölüm tarihinin belirlenmesi için belgelerin orada olması gerekiyor.
You were looking for her name on the list... at the bus station the other time.
Hani geçen otobüs durağındayken ismini listede aradığınız?
I got the missing soul's name.
Bayan Özel Durum'un ölüm ilan kartı elime geçti.
They asked about the student's name, but you kept giving them yours.
Ona göreyse ; öğrencinin ismini sorup durmasına rağmen kendi ismini söylemeye devam etmişsin.
You have the same name as someone I know and that's quite interesting to me.
Tanıdığım biriyle adaş olmanız ilgimi çekti de ondan.
To think that she has the same name as my sister.
Kız kardeşimle aynı isime mi sahipler?
And how will the great Durotan name his son? If I do not travel with him.
Peki ya Yüce Durotan, onunla gelmezsem oğluna nasıl isim koyacak?
Welcome to the skies. The name's Penny King.
Göklere hos geldin.
I mean, who's got a number in the middle of their name?
Baksana, adamın adının içine sayı var.
My name's Major Mira Killian and I do not consent to the deletion of this data.
Benim adım Major Mira Killian. Ve ben bu verilerin silinmesine razı değilim.
The only girl's name I can think of right now is Nikki.
Şu an aklıma gelen tek kız ismi Nikki.
Huh. Did you say the right name?
İsmi doğru söyledin mi?
I saw your name on the board.
Tahtada adınızı gördüm.
We're gonna go over to the real course, and if you beat me over there, not only are you on the team, but I won't fuck with you anymore and I'll call you by your real name.
Gerçek rotaya gidiyoruz, Ve eğer beni orada dövdüyorsan, Sadece takımda değilsin,
What the fuck? That's my name.
Bu ne bok Bu benim adım.
She calls my name in the sleep?
Uykusunda adımı sayıklıyor mu?
And from that day he earned himself a name that would... haunt me for the rest of my days.
Ve o günden sonra beni ömür boyu huzursuz edecek lakabını elde etti.
Left to me on the steps of a children's home. Along with a name and nothing else.
Bir isimle birlikte yetimhane eşiğinde bırakıldı bana.
Brightest star in the North gave me my name.
İsmimi kuzeyin en parlak yıldızından aldım.
It's your name on the doors, as you love to say.
Söylediğiniz gibi, kapılardaki isminiz.
Because one day, I want this to be yours with your name on the door.
Çünkü bir gün, bunun senin gibi olmasını istiyorum Adınla kapıda.
Suzanne Dutchman, while your name is on the account associated with your husband's alleged illegal activities and while you did stand to profit from your husband's actions I do believe that you were not fully aware of those activities.
Suzanne Dutchman, kocanızın yasadışı faaliyetlerinde kullandığı aile hesabında isminiz olmasına ve kocanızın bu eylemlerinden kazanç elde etmenize karşın bu eylemlerin hiçbirinden haberdar olmadığınıza inanıyorum.
... add to the reverence of my name.
... benim adımı yüceltecek.
Why'd you put the copyrights to my songs in your name and your name only?
Şarkılarımın telif hakkını niye yalnızca kendi adına aldın?
What the fuck is her name?
Adı ne lan? - Laura.
I feel the need to remind you, my name is Clumsy.
Sana hatırlatmak isterim ki benim adım Sakar.
You'll wake up tomorrow morning, you won't remember her name, her face, just like the others.
Yarın sabah uyandığında adını, yüzünü hatırlamayacaksın. Tıpkı diğerleri gibi.
Is the great spirit another name for papa?
"Baba" nın diğer ismi "Yüce Ruh" mu?
And the truth has a name.
Ve o gerçeğin bir ismi var.
You don't know his name, you don't know the vessel hull number.
İsmini bilmiyorsun, tekne numarasını bilmiyorsun.
I told you on the phone his name is Jorge.
Sana telefonda isminin Jorge olduğunu söylemiştim.
the names 17
the name of the place is babylon 28
names 324
name 1134
named 51
nameless 41
name your price 108
name it 208
namely 91
name and address 20
the name of the place is babylon 28
names 324
name 1134
named 51
nameless 41
name your price 108
name it 208
namely 91
name and address 20
name basis 52
name one 95
name them 18
the night of the murder 53
the new yorker 37
the new york times 60
the notebook 36
the night before 47
the night of the fire 17
the night is young 64
name one 95
name them 18
the night of the murder 53
the new yorker 37
the new york times 60
the notebook 36
the night before 47
the night of the fire 17
the night is young 64
the night shift 17
the noise 65
the not 21
the night before last 20
the nose 48
the night 83
the night she died 20
the night he died 19
the next time i see you 21
the next one 38
the noise 65
the not 21
the night before last 20
the nose 48
the night 83
the night she died 20
the night he died 19
the next time i see you 21
the next one 38