The real question is traducir turco
376 traducción paralela
so the real question is ; will this survive if we hammer it at a high speed?
Önemli olan şu ; bunu yüksek hızla Dövdüğümüzde dayanabilecek mi?
What the real question is... who accuses me?
Bilmek istediğim şu...
So, the real question is, why do we have an economy where the poor have to pay so the rich won't lose money?
Bu durumda asıl soru şu : Neden zenginler para kaybetmesin diye fakirlerin bedel ödediği bir ekonomimiz var?
The real question is, do they have dry cleaners there?
Asıl soru, acaba orada kuru temizlemecileri var mı?
That's why I say that the real question is not only how he got in, but when.
Bu yüzden derim ki, esas soru sadece nasıl içeri girdiği değil, ne zaman girdiği de.
The real question is whether you got what it takes to stay.
Asıl mesele orada kalmak için gerekli şeye sahip olup olmadığın.
So the real question is, what is the crisis, Bob?
Bu yüzden gerçek sorun, krizin ne olduğudur?
The real question is, what does it mean to us?
Asıl soru bunun "kendimiz" için ne ifade ettiğidir.
The real question is who are you?
Asıl soru şu. Sen kimsin?
So the real question is...
Yani asıl soru şu...
The real question is who is this woman, and are you interested in her?
Gerçek soru bu kadın kim ve onunla ilgileniyor musun?
So now the real question is, who put those fossils there and why?
Peki esas sorum şu. Bu fosilleri oraya, kim, niçin koyuyor?
But the real question is, who has brought them back?
Ama esas soru ; onları kim tekrar üretti?
But the real question is, are we gonna cut off your conjones?
Fakat asıl soru, taşaklarını kesecek miyiz?
But the real question is, where is Cameron Drake?
Ama asıl soru şu : Cameron Drake nerede?
The real question is, what have you done to keep them?
Esas soru, onları tutmak için ne yaptın?
So the real question is, where's my money?
Gerçek soru şu ; benim param nerede?
I think the real question is how somebody could have had access... to a compound that doesn't exist.
Bence asıl soru birinin nasıl olup da şu anda var olmayan bir karışımı elinde bulundurduğu.
The real question is, are you prepared to throw in that potholder on your head?
Esas soru şu, kafandaki lazımlığı da vermeye hazır mısın?
The real question is :
Ama esas sorun şu : Neden?
The real question is whether or not you're ready to do it.
Asıl soru senin buna hazır olup olmadığın.
I think the real question is why did you choose Jack?
Senin Jack'i neden seçtiğin?
Of course the real question is, what's it worth to you?
Tabii ki asıl soru, bunun sizin için ne değeri var?
The real question is : Is he a straight gay man, or is he a gay straight man?
Asıl soru, erkek eşcinsel mi yoksa eşcinsel erkek mi?
No, the real question is... Who locked the door from the inside?
Hayır, gerçek soru şu... "Kapıyı içerden kim kitledi?"
Of course, the real question is how the hell you get it out.
Tabi asıl soru, onu dışarıya nasıl çıkaracağın.
But the real question is... if you guys really care about each other.
Ama esas soru gerçekten de birbirinize önem veriyor musunuz?
No, the real question is will they have ears?
Hayır, asıl soru, kulakları var mı?
I guess the real question is, could they have become dangerous to humans?
Ama esas soru şu, Bunlar insana zararlı hale mi geldi?
Now the real question is when do you want to go after those diamonds?
Pasaportu olduğundan eminim. Asıl önemli olan elmasların peşine ne zaman düşeceğimiz.
The real question is, where are the plates?
Asıl soru tabakaların nerede olduğu.
Actually labeling our business model... means that it misses the point a little bit. whether it's communist, or whether it's capitalist, the label doesn't matter, the real question is, how much value can you deliver, how scalable is the business, what kind of problems, what kind of of rate of innovation can you sustain.
Bizim çalışma şeklimizi sınıflandırmak gerçek noktasına biraz ters düşer komünistse komünist, kapitalistse kapitalist etiket problem değilki, asıl sorun ne kadar önem taşıyorsun çalışma ne kadar istikrarlı ne tür problemler var, yenilikleri ne oranda devam ettiriyorsun
The real question is, how did you get to be so fearless?
Ama soru şu ki, nasıl bu kadar korkusuz oldun?
All right, but the real question is, should I risk it?
Tamam ama esas soru riske girmeli miyim?
The real question is, will you survive me?
Asıl soru ; sen benim elimden kurtulacak mısın?
Of course, the real question is, how does it go?
Tabii esas soru, bunun nasıl olduğu?
The real question is, who put it there?
Asıl soru, tılsımı oraya kimin koyduğu.
So the real question is, what makes life intense?
Buradaki asıl soru, hayatı yoğun yapan nedir?
The real question is, was she raped?
Asıl soru, kızın tecavüze uğrayıp uğramadığı.
But the real question remains : What is the solution, if any, to this problem?
Ama soru duruyor :
Usually, unless the pledge in question is a real closet case, like Fred.
Genellikle, tabii başvuruda bulunan kişi gizli işler çevirmemişse, Fred gibi.
The only real question is whether or not they'll actually attack.
Asıl soru, gerçekten saldıracaklar mı?
I never realized Kennedy was so dangerous to the establishment. Is that why? That's the real question, isn't it?
Oswald hakkında yanlış beyanlar ve basına sızan bilgiler dünyaya yayılır.
The real question here is whether our patients have the right to know.
Buradaki esas sorun, hastalarımızın bunu bilmeye hakkı var mı?
The question, the real questionie is why?
Asıl gerçek soru, neden?
And the hinges have dust all over them. So the real question here is... Who has the key?
Bu yüzden burdaki gerçek soru, "Anahtar kim de?"
I think the real question, Agents, is what might O'Fallon be doing with Hoffman's forgeries?
Bence asıl soru, O'Fallon, Hoffman'ın sahte belgeleri ile ne yapıyor olmalıydı.
Now, that is the real question before this court.
Mahkemenin önündeki gerçek soru budur.
But the real question here is whether or not you believe me.
Ama asıl sorulması gereken acaba sen bana inanıyor musun?
- That is the real question, isn't it?
- Esas soru bu, öyle değil mi?
The real question, however... ... is whether you will live up to your sworn duty to uphold this law.
Bununla beraber, asıl soru yasaları korumak için ettiğiniz yemini tutacak mısınız?
the real one 64
the real me 30
the real story 16
the real deal 26
the real thing 38
the real ones 16
the real you 39
the real 41
the reality is 24
the real reason 20
the real me 30
the real story 16
the real deal 26
the real thing 38
the real ones 16
the real you 39
the real 41
the reality is 24
the real reason 20
the real world 22
question is 362
the rest of us 45
the rest of my life 18
the restaurant 50
the road 48
the right way 29
the rules have changed 16
the rules are simple 34
the rules 72
question is 362
the rest of us 45
the rest of my life 18
the restaurant 50
the road 48
the right way 29
the rules have changed 16
the rules are simple 34
the rules 72
the rain 42
the river 87
the rock 58
the rope 39
the right thing 58
the roof 92
the rest of your life 21
the right 75
the reason 46
the red one 47
the river 87
the rock 58
the rope 39
the right thing 58
the roof 92
the rest of your life 21
the right 75
the reason 46
the red one 47