These are your people traducir turco
220 traducción paralela
These are your people. Go talk to them.
Bunlar senin insanların ; konuş onlarla.
I'm assuming these are your people in cloaked vessels.
Gizlenmiş gemilerin içindekilerin senin insanların olduğunu farz ediyorum.
These are your people.
Bunlar senin halkın.
These are your people, and you are one of them.
Bunlar senin insanların, ve sen onlardan birisin.
These are your people.
Bunlar, sizin insanlarınız.
Well, in times like these, most people are cutting salaries, but in your case, suppose we say... 350?
Böyle bir dönemde çoğu insan maaşları kesiyor... ama senin durumunda, maaşına... 350 desek?
"These people here are doing everything to make your stay comfortable..."
" Buradaki insanlar, senin rahatın için her şeyi yapıyor...
These people are criminals... more dangerous than your rumrunners and house-breakers.
Bu insanlar cani senin içki kaçakçıların ve ev hırsızlarından çok daha tehlikeli insanlar.
From your story, these people are certainly dangerous.
Anlattığına göre bu insanlar tehlikeli.
I do not care who you are or what you are or what they may say about you, but I want to hear from your own lips that you are not a traitor, that you would not lead these people in revolt against me.
Kim olduğun ya da ne olduğuna aldırmıyorum... ama hain olmadığını ve bu insanları bana karşı ayaklandırmayacağını kendi dudaklarından işitmek istiyorum.
Governor, Your Excellency, I'm very sorry, but these people are obstructing a public thoroughfare.
Ah, demek buraya yerleşiyorsunuz?
These people are wilier than your Cardinal Montanelli.
Bu insanlardan daha kurnaz olan senin Kardinal Montanelli.
Now, these people here are your friends.
Bakın, burada gördüğünüz insanlar sizin dostlarınızdır.
Your sandals are so beautiful that people wear them out and come asking for more,... but these are especially comfortable.
Sandaletleriniz güzel ve güçlü gözüküyor insanlar size özel siparişler veriyordur. Bu çift fazlasıyla iyi.
These people are not your people.
Bu insanlar sana yabancı.
All these people, are they your sisters and brothers?
Bütün bu insanlar senin kardeşlerin mi?
The only help these people are gonna give you, son, is with your coffin.
Bu insanların sana yapacağı tek yardım, evlat, tabutunu taşımaktır.
"These people" include you now if your ships are damaged beyond repair.
Gemilerinizdeki hasar onarılamazsa bu insanlara siz de dahilsiniz Apollo.
- Evelyn... these people are deciding your future, and you forgot their names?
- Evelyn... bu insanlar senin geleceğine karar veriyorlar ve sen onların adlarını hatırlamıyorsun?
You can't leave him. These people are no longer interested in your boss.
Bu insanlar artık patronunla ilgilenmiyor.
These people are your friends.
Bu insanlar arkadaşların.
These are wonderful people, of your persuasion.
Bunlar harika insanlar, inançlı insanlar.
And these are the people you protect with your pain!
Ve sen bu insanlar için hala aci çekiyorsun!
But these people are witnesses. It's your decision, Eddy.
Bu insanlarda şahit Bu senin kararın
These people must be found, if they exist or, my friend, we are going to bury your dead!
Bu adamları bulmalıyız, gerçekten varlarsa aksi takdirde, dostum, senin cesedini gömeceğiz!
- These are treasures your people have had for years.
- Hayır - Lütfen.Sizin hazineniz.Almayın. - Bırakın ganimet insanlarınıza kalsın.
These aren't your little people, are they?
O küçük insanlar bunlar değil, öyle değil mi?
Tell your people, I see one plane, one chopper, one boat before we reach our rendezvous, these guys are shark bait. You got it? Huh?
Sizinkilere söyleyin, randevu noktamıza ulaşana kadar... uçak, helikopter veya tekne görecek olursam, bunlar köpekbalıklarına yem olur.
These are supposed to be famous people, unless your wife's gotten around a lot more than I think she has. Come on.
Ünlü insanlardan birini söylemen gerek Barry, yoksa eşinin sandığımdan daha çok ortalarda dolaştığını düşüneceğim.
Your report describes how rational these people are.
Raporunuz da bu insanların ne kadar mantıklı olduğundan söz etmişsiniz.
- Are these people your friends?
Bu insanlar arkadaşların mı?
Are we not here, your parents and I, amongst all these people because you wanted this?
Ailen ve ben, sen istedin diye buraya gelmedik mi?
These are the voices of all the people who have died through your actions or inactions.
Bunlar senin eylemlerin veya eylemsizliklerin vasıtasıyla ölen bütün insanların sesleri.
Semmelweis comes along, trying to convince people, other doctors mainly... that there are these teeny, tiny, invisible bad things called germs... that get into your body and make you sick.
Semmelweis çıktı, insanları, esas olarak da başka doktorları... mikrop denen bu mini minnacık, göze görülmez kötü şeylerin... insanların vücuduna girip onları hasta ettiğine ikna etmeye çalıştı.
These people are your informants?
Muhbirlerin bunlar mı?
In these times those who keep a home tremble... and strong men are doubled over... and millers cease to mill... and those who look out the window do not see clearly, and the people are frightened even by the flight of a bird... and singing girls are slaughtered... because the road is filled with terror... and all are afraid of the lofty... So, before the silver string breaks... and the golden cup shatters... and before the cistern wheel is splintered... and the dust returns to the earth from which it came... remember then your Creator... and return to the spirit of God who made you... and who made all things.
Evleri sarsan ve güçlü erkeklerin iki büklüm olduğu değirmenlerin öğütmeyi bıraktığı camdan bakanların açık seçik göremediği bir kuşun uçmasıyla insanların korktuğu şarkı söyleyen kızların doğrandığı yollara terörün hüküm sürdüğü herkesin yukarıdakilerden korktuğu bu zamanlarda gümüş tel kopmadan ve altın kupa parçalanmadan ve sarnıcın çarkı kırılmadan dünya toz haline dönmeden önce yaradanı hatırlayın.
Are these the kind of people that you want talking to your God for you?
Bunlar sizin adınıza Tanrı'nızla konuşacak insanlar mı?
Your Majesty, these people are mad.
Majesteleri, bu insanlar çıldırmış.
These people are not your barriers.
Bu insanlar sizin engeliniz değil.
Now a lot of these company names and product names are influenced by marketing and advertising people and this next thing is about advertising and by the way if you should have any cognitive dissonance about the fact that I do commercials for 10-10-2-20 and still attack advertising up here well you're just going to have to figure that shit out on your own okay?
Şimdi, birçok şirket ismi ve ürün isimleri pazarlamadan ve reklamcılardan etkilenmiş durumda ve bu sıradaki, reklamcılık hakkında ve bu arada ola ki bilinmeyen numaralara çektiğim reklamdan sonra dahi, buradan reklamlara saldırmamla ilgili kavramsal bir bozukluk yaşıyorsanız pekala bu boku kendi başınıza çözmek zorunda kalacaksınız, tamam mı?
Armon... These people are here about your father.
Armon... bu insanlar babanla ilgili olarak buradalar.
These people are all your friends. Really?
- Bu insanlar senin dostların.
And all that Capeside will ever be for you is your past. These are not your people.
Bunlar senin ayarın insanlar değil.
Pardon the interruption, Your Significance, but these people are monsters.
Böldüğümüz için özür dileriz, fakat, bu insanlar birer canavar.
With your help, the people must be made to understand that all these things are best kept, in what I like to call the Tammany family.
Senin yardımınla, insanların bütün bu şeylerin en iyi biçimde muhafaza edildiğini kavramalarını ve bunu Tammany Ailesi diye adlandırmak istiyorum.
And Miss LillyJane Bobbit... since these people are personal friends of mine... they will also deliver your itinerary... as well as your f'irst-class travel arrangements to Hollywood.
Size gelince. Sizi first klas biletle Hollywood'a götürmekten mutluluk duyacağım.
These people are not your friends, okay?
Onlar arkadaşların değil, tamam mı?
Well, boy, these are things of old people, but someday, when you hang your skins like me, you'll see how horrible it feels to see what you are becoming.
Her neyse, yaşlandığında beni anlayacaksın. Bir gün benim yaşıma geldiğinde ne olduğunu fark etmenin nasıI bir his olduğunu göreceksin.
He said to these people, these are now your neighbors these are your brothers and sisters.
İnsanlara, bunlar sizin komşularınız, Erkek ve kız kardeşlerinizdir, dedi.
These are your babies, people.
Bunlar bebekleriniz millet.
Your world has these rules that force good people to lie, even to those they are closest to.
Sizin dünyanızın kuralları insanları yalan söylemeye zorluyor. En yakın olduklarınıza bile.
these are for you 196
these are my friends 112
these are my parents 38
these are your friends 17
these are 200
these are my children 16
these are my people 41
these are good people 21
these are delicious 19
these are their stories 161
these are my friends 112
these are my parents 38
these are your friends 17
these are 200
these are my children 16
these are my people 41
these are good people 21
these are delicious 19
these are their stories 161
these are beautiful 38
these are yours 24
these are amazing 39
these are the rules 19
these are the 22
these are nice 28
these are mine 45
these are great 61
these are good 54
these are facts 19
these are yours 24
these are amazing 39
these are the rules 19
these are the 22
these are nice 28
these are mine 45
these are great 61
these are good 54
these are facts 19
these are people 17
these are so good 16
these are really good 21
your people 103
these 760
theseus 51
these things take time 64
these days 368
these things happen 186
these people 330
these are so good 16
these are really good 21
your people 103
these 760
theseus 51
these things take time 64
these days 368
these things happen 186
these people 330