They're just people traducir turco
645 traducción paralela
Why can't you just tell them, all right, that we're not the people that they think we are?
Neden sen onlara bizim aradıkları kişiler olmadığımızı söylemiyorsun?
People just think they are, but they're not, see?
İnsanlar öyle düşünür ama öyle değildir.
Oh, that's where some people don't like other people just because they're Jews. Oh.
Bazı insanların, sırf Yahudi oldukları için diğer insanlardan hoşlanmamalarıdır.
They're just good at scaring people.
En iyi yaptıkları iş insanları korkutmak.
- They're all people, just like anyone else.
- Yani hepsi, herkes gibi insan işte.
You know, Wendy, nowadays, you simply cannot afford to dismiss people just because they're not one's sort.
Gwendolen, bu günlerde insanları sırf sana benzemiyor diye reddetmek kolayca yapılabilir bir şey değil.
Some people, when they get to that point... where they realize that they're getting nowhere... they just kill themselves.
Bazı insanlar bu raddeye varınca hiç bir yere varmadıklarını fark ettiklerinde yani intihar ediyorlar.
I figure two people get married and they're gonna live together 40, 50 years, so it's gotta be more than whether they're just good-lookin'or not.
Düşünüyorum da iki insan evlenince 40-50 yıl beraber yaşayacaklar güzel ve yakışıklı olmalarından daha önemli birşeyler olmalı.
People don't listen when they're eating, but we play just the same.
İnsanlar yemek yerken de dinlemiyor ama yine de çalışıyoruz.
Big-city people have got a coat of hard varnish, but underneath, they're just as sick and scared as anybody else.
Büyük şehir insanlarının sert bir görünümleri vardır, ama derinlerde başkaları kadar hasta ve korkmuşturlar.
They're just poor, miserable people.
Sadece sefil olmuş insanlar.
We just throw it on, people hear it, they come, and we're out.
Çalıştıralım ki sesini duyup bizi çıkarsınlar.
I'm just smiling, thinking about all the poor human beings who allow themselves to love, whether they're artists or famous people or not.
Sanatçı veya ünlü olup olmamalarına bakmadan kendilerini, aşık olmakta özgür sananları düşünüyordum da ondan gülümsedim.
- They're just kind, hospitable people.
- Onlar sadece misafirperverler.
Then they're single again and they just live on their own... without any commitment... not like people.
Sonra yine bir başlarına yaşamaya devam ederlermiş insanlar gibi bağlılıkları yokmuş.
I've invited so many people to my party they're just gonna spill out of the house.
Partiye o kadar çok kişiyi davet ettim ki ; ev dolup taşacak.
You mean to tell me your people just walk into a disintegration machine when they're told to?
Bana demek istediğiniz halkınızın kendilerine söylendiği zaman dezentegrasyon makinelerine girdiği mi?
# Of putting people down # # Just because they're different From the wrong side of town #
# Sadece farklılar, şehrin yanlış kesimindenler diye #
there's a number of people. They're just kidding around.
Güldüklerini duyabilirsiniz.
And you just don't go fucking people's heads up when they're spaced out!
Sadece kafayı yemişler diye gidip bu insanları siktir edemezsin.
The rich who go mad are not here, they're hidden in private clinics... of course it's understandable... just imagine if poor people realized that even the rich go crazy!
Gerçek deliler burada değil. Onlar özel kliniklerde tutuluyorlar. Ve elbette bu anlaşılabilir bir şey.
They're just lovely people.
Onlar sevimli kişiler.
They're a lot of people that just won't talk about him.
Bir çok insan onun hakkında konuşmak istemiyor.
We're fresh out of jail, the three of us, and I don't know, you tell that to people and they just turn a deaf ear on ya.
Biz üçümüz hapisten yeni çıktık ve bilmem ki, bunu insanlara söyler söylemez hemen sırtlarını dönüyorlar.
Black people want dope, and brown people want dope, and as long as people are deprived of a decent life, they're gonna want something to just plain feel good with.
Siyahlar esrar istiyor, Latinler esrar istiyor, ve insanlar güzel bir yaşamdan mahrum oldukça, iyi hissetmelerini sağlayan şeyler istemeye devam edecekler.
You know that most people, when they're around a murder, they just don't stop to do anything like that.
Biliyorsunuz ki, çoğu kişi, bir cinayetin civarında bulkunduklarında, böyle bir şeyi yapmaktan vaz geçmezler.
But people don't buy things just because they're good.
Ancak insanlar ürünü sırf iyi olduğu için satın almazlar.
They're a lot of people that just won't talk about him.
Herkes hakkında konuşuyor, ama biz sadece onu konuşmayacağız.
THEY'RE JUST PEOPLE.
Sadece insanlar.
Just some people doing what they're not supposed to.
Bazıları yapılmaması gereken şeyler yapıyor.
They're just people.
Sadece insan.
They have to stay so other people... can clout them on the head... because we're not Polish enough... and not German enough... and they want everything just right!
Burada kalmalıyız ki diğer insanlar kafamıza kafamıza vurabilsin zira ne yeteri kadar Polonyalıyız, ... ne de yeteri kadar Almanız,... ve bunlar her zaman her şeyin doğrusunu isterler.
I mean, why is that? I mean, is it just because people are lazy today, or they're bored?
Günümüzde artık insanlar tembel oldukları için mi, sıkıldıklarından mı?
They're just doing it for the hell of it... which that ain't me, because I wouldn't want people to go over my pieces, so I wouldn't go over them.
Sadece bu baş belasını yaptılar... ki bu bana karşı değildi, çünkü insanların benim taslaklarıma ulaşmalarını istemiyorum, yani bende onların üzerine gitmeyeceğim.
Why, some people over there aren't fighting, they're just lying down!
Baksana, bazıları savaşmıyorlar, uzanmış yatıyorlar!
They're just treating those people like bags of trash.
Bu insanlara sanki çöp poşetleriymiş gibi davranıyorlar.
People can't go around doing things just because they're right.
Sırf doğru oldukları için istediğini yapamazsın.
They're just like regular people.
Normal insan gibiler.
Well, they're just people.
Onlar sadece birileri.
People don't go around murdering just because they're deaf.
Doktor, insanlar sağır oldukları için cinayet işlemezler.
At Alaskan Airlines... our people go out of their way just to show you they're human.
Alaska Havayollarında... insanlarımız sizlere sadece insan olduklarını göstermeye çalışıyor.
Well, it's just like they're people I work with and our job is being popular and shit.
Bu insanlarla birlikte çalışıyor gibiyim ve işimiz de popüler olmak gibi bir şey.
People today have forgotten they're really just a part of nature.
Günümüz insanı, doğanın bir parçası olduğunu unutmuş vaziyette.
But my people aren't just fighting, Miles... they're winning.
Ama benim adamlarım sadece savaşmıyordu Miles, kazanıyorlardı.
I'm not, I just get nervous when, people say they're lookin'for me.
Sadece insanlar beni aradılarını söylediklerinde sinirleniyorum.
They're just ordinary people like you and me.
Sen ve ben gibi sıradan insanlar.
They are reasonable people, they're just trapped in their anger.
Onlar mantıklı insanlar, sadece öfkelerinin tutsağı olmuşlar.
I figured they're just people.
Farkettim ki onlar sadece insan.
Now, we only bomb brown people, not because they're trying to cut in on our action, just because they're brown.
Sadece kahverengi tenlileri bombalıyoruz, suçları ise eğlencemize ortak olmak istemeleri değil, sadece kahverengi tenli olmaları.
So just stop assuming that we're all idiots... and don't you judge people by how cute they are.
Bize geri zekalı gibi davranmayı bırak ve şirinlik oranımıza göre değerlendirme.
I think people that are unemployed are not really unable to find work they're just easily disgusted.
Bence işsizler iş bulamadıklarından değil de çok kolay mideleri bulandığından iş bulamıyorlar.
they're just words 20
they're just children 18
they're just 162
they're just kids 62
just people 23
people 5151
people don't change 46
people of earth 28
people like me 81
people like you 105
they're just children 18
they're just 162
they're just kids 62
just people 23
people 5151
people don't change 46
people of earth 28
people like me 81
people like you 105
people screaming 74
people change 205
people talk 81
people can change 59
people are talking 31
people make mistakes 71
people are dying 81
people are scared 36
people get hurt 32
people do 54
people change 205
people talk 81
people can change 59
people are talking 31
people make mistakes 71
people are dying 81
people are scared 36
people get hurt 32
people do 54