English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ T ] / Think about it

Think about it traducir turco

22,387 traducción paralela
Think about it.
Düşünsene bir.
I mean, think about it, Mrs. Williams.
Bir düşünün Bay Williams.
I'll think about it.
- Bakarız.
Just think about it. Think about it. Think about it.
Önce bir düşün.
So you've got to be grateful for what you have, because when you think about it, aren't we all just random pieces lost in the carpet of life, looking for where we fit?
Sahip olduklarınıza şükretmelisiniz çünkü bunu bir düşününce hepimiz nereye uygun olduğunu arayan hayatın kayıp bir parçası değil miyiz?
Please think about it.
Lütfen bunu bir düşünün.
So, you ever think about it?
- Sen hiç düşündün mü?
Think about it.
Bunu bir düşün.
Don't think about it.
Düşünme.
Maybe we should think about it.
Belki de artık zamanı gelmiştir.
That's okay. You can think about it.
Sorun değil, düşünebilirsin.
Just tell them you will think about it, Bora.
Bunu düşüneceğini söyle, Bora.
Think about it.
Düşün bunu.
Well, maybe I don't want to think about it.
Belki de, bu konu hakkında düşünmek istemiyorumdur.
I think about it.
Ben düşünecek.
No. I mean, I haven't even thought about it. But if I did think about it, I'd think...
Daha bunu düşünmedim bile ama düşünecek olsaydım, sanırım olur derdim.
I gotta think about it, okay?
Ben bir düşüneyim, olur mu?
I didn't get time to think about it.
Üzerinde düşünmeye vaktim olmadı.
They are kind of alike if you think about it.
- Düşününce ikisi de birbirine benziyor.
Think about it carefully.
Düşünsene.
Take your time and think about it, okay?
Yavaşça düşünün, tamam mı?
- Think about it.
- Düşünsene.
- Look. - Why? Think about it.
Hiç kafana dank etmedi mi?
Don't think about it anymore.
Eskiyi düşünmene gerek yok.
Don't even think about it.
Aklınızdan bile geçirmeyin.
- Don't think about it.
- Bunu düşünme.
- I'll think about it.
- Düşünürüm. - Tamam.
Think about it.
Bunu düşün.
Just think about it.
Sadece biraz düşün.
I'll think about it, okay?
Dusunucem, Tamam mi?
The more I think about it, we may have judged Rhonda a little too harshly.
Rhonda'yı fazla sertçe yargıladık gibi.
I didn't think about it.
Aklıma gelmedi.
I don't think it means it's excited about what's happening.
Olanlar konusunda heyecanlandığına dair bir işaret değildir.
Because I seem to think it was something about, like, candles, you trying to get me into a sexy black dress...
Galiba mumlarla ilgili bir şeydi bana seksi, siyah bir elbise giydirmeye...
I think it'll help explain a few things about the Gus machine.
Gus hakkında bir kaç şeyin açıklamasına yardımcı olacaktır.
I think it's about revolution.
Sanırım devrimi anlatıyor.
I understand being worried about her, but... is it possible that your mother is happy that you're taking this time to think about yourself?
Anneni düşündüğünü anlıyorum ama kendi başına düşüncelere dalmanla annen mutlu değil midir sence?
I talked to Ron about it in the men's room, and he didn't think it was a big deal.
Ron'la erkekler tuvaletinde konuştum ve büyük bir şey olmadığını düşündüğünü söyledi.
I think it's about name value.
Galiba bu isminin değeriyle alâkalı.
Most folks think you need a degree, but, really, it's all about people skills.
Birçok kişi bu iş için diploma lazım der, ama inan bana bu yetenekle ilgili.
Think about it carefully.
Milyonlarca başvuru gönderdi. Muhtemelen Taerang'a da başvurmuştur.
- So I'm honoring his... promise in the sense that, you know, - I do owe him that, but I think that you should know, your son is doing really great. I'm telling you about it.
Ona verdiğim sözü bunu sana söyleyerek yerine getiriyorum.
And not only did that cause the Congress and people in the executive branch in Washington to think about these things, it caused the Russians to think about these things.
Ve sadece Kongre'dekiler yada Washington Yönetimi'ndeki yöneticiler,... bu konu hakkında kafa yormakla kalmadı. Rusların da bu konuyu düşünmesini sağladı.
We never had a serious conversation about it, I don't think.
Bu konuyu ciddi şekilde konuşmadık hiç sanırım.
I think it'll be about eight weeks to work up a proposal for the publishers and supply a sample chapter.
Yayıncılara bir teklif hazırlamak ve örnek bölüm sağlamak sekiz hafta kadar sürer.
It just made me think about adoption and having children.
Evlat edinip çocuk sahibi olma konusunu etraflıca düşündüm.
I think there's a lot of debate about it.
Bu konuda tartışılacak çok şey var bence.
It gives them something else to think about.
İnsanlara düşünecek bir şey veriyor.
It's something to think about.
Düşünmeye değer.
I think that'll about do it.
Bence bu kadarı yeter.
Yes, I've heard about your concern, Cary, - but I think it's just paranoia.
Evet şüphelerinden haberim var Cary ama paranoya olduğunu düşünüyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]