Think about me traducir turco
4,715 traducción paralela
I don't know what they told you about me, what you think about me is more important.
Onun benim hakkında neler söylediğini bilmiyorum, benim hakkımda düşündükleriniz çok önemli.
In the future, if you want to fight, think about me first.
İleride dövüşmek istersen, aklına beni getir ilk.
"Do you think about me?"
# Beni aklına getiriyor musun? #
Whatever you think about me, I'm sure it's wrong.
Hakkımda ne düşünüyorsan eminim ki yanlıştır.
If you think about me, don't, because I don't think about you.
Bir gün beni düşünürsen, düşünme. Çünkü ben seni düşünmüyorum.
Did you ever think about me?
Beni hiç merak ettin mi?
Yeah, I just don't think you're getting it, or maybe there's something about me or what you saw that's clouding your judgment.
- Öyledir, bunu anladığını sanmıyorum. Belki de benim hakkımda ya da gördüğün bir şey kararını şüphe altında bırakıyor.
He let me think I was the one who found out about Kent in Afghanistan.
- Afganistan'daki Kent'i bulanın ben olduğumu sanmamı istedi. Neden?
Let me think about it.
Bir düşüneyim.
Who do you think you are? Forget about me.
Kim olduğun sanıyorsun?
I want you to keep it and think about me, my little girl.
Al ve beni düşün, küçük kızım.
And so I think, once you get to know me, you're gonna feel a lot better about this moment than you do right now because I really love your daughter.
Ve sanıyorum ki, beni daha yakından tanıdığınızda benim hakkımda şu ankinden daha iyi şeyler düşüneceksiniz çünkü kızınızı gerçekten çok seviyorum.
But before you do, just think about these three words for me, all right?
- Peki. Ama bunu yapmadan önce sadece şu 3 kelime bir düşün, tamam mı?
And don't even think about threatening me, you son of a bitch.
Beni tehdit etmeyi de aklından bile geçirme, orospu çocuğu.
I want you to think about it and, uh meet me at Squeals Saturday night at 6 : 00. " maybe?
Bir düşün bakalım Cumartesi akşam 6'da Squeals'da benimle buluşmak istersen...
Why don't you think about that while you're caring about me?
Bana değer verirken bunun için ne düşüneceksin?
I've spent entirely too much of my life worried about what you think of me, or what my parents think of me, or the boys in Hut 8 or the girls in Hut 3.
Hayatımın büyük kısmını benim için ne düşündüğün konusunda endişelenerek geçirdim. Ya da ailemin, Kulübe 8'deki çocukların veya Kulübe 3'teki kızların!
Hey, you tell me what's going on with them brothers you won't even have to think about that.
Bana kardeşlerinle neler çevirdiğini söylersen. Dert etmene bile gerek kalmayacak.
Look, I think you're getting the wrong idea about me as a man.
Bak, bence erkek olarak hakkımda yanlış fikirlerin var.
- Hm? - Okay. Just let me think about it, Bob.
Bunu düşünmem gerek Bob.
- Let me think about it.
- Bunu düşünmem gerek.
Well, if you think about it missus, it wasn't me put ruin in their way.
Eğer onları düşünüyorsanız onların bu hale gelmesine ben sebep olmadım.
And if you even think about blackmailing me,
Ve eger bir daha bana santaj yapmaya kalkarsan
How do you think that you going away for a whole year doesn't involve me directly enough to ask me about it?
Bütün yıl uzakta olacakken sence bana soracak kadar bile beni ilgilendirmiyor mu?
You should think about being nicer to me...'cause I'm not certain I really like you yet.
Bana iyi davranmalısın. Çünkü senden gerçekten hoşlandığıma emin değilim.
For you and me, so, please just think about it.
Hem senin hem de benim için. Lütfen bir düşün.
Well, I'm flattered, but, uh... Let me think about that one.
Açıkçası, gurur duydum ama, eee bu düşünmeme izin ver.
I'll admit, the you-fucking-Pam-Bender thing, it caught me by surprise, but I know more about you than you think I do.
Kabul ediyorum, Pam-Bender malını siktiğini kazara öğrendim ama senin hakkında, bildiğimi sandığından çok şey biliyorum.
Ok, I know you think you want to enlighten me about the world outside of life Club.
Tamam, ben sana beni aydınlatmak istiyorum düşündüğünü biliyorum hayatın dış dünya hakkında Kulübü. Ama yanılmışım!
Let me think about it a little bit.
Bunu biraz düşüneyim Tamam mı?
Let me think about it.
Bırakta düşüneyim
Let me think about it, okay?
Bir düşüneyim, tamam mı?
Don't think too much about me.
Beni fazla düşünme.
- Let me think about it.
Ben bunu bir düşüneyim. - Affedersiniz, efendim!
Next time you think about doing that, you think of me, okay?
Bir daha onlara vurmaya kalkışırsan aklına beni getir, tamam mı?
I was, I think, I was maybe eight or nine or something, and my Aunt Denise, who was a massive film geek, who passed her film geekdom onto me, found out about these rehearsals for the Oscars, and one day he walked through.
8 veya 9 yaşımdaydım ve tam bir film hastası olan teyzem Denise ki bu hastalığını bana da geçirmiştir Oscar ödül töreni provalarının yapıldığı yeri keşfetti ve bir gün orada Ebert'i gördüm.
I know, I am plain as an old tin pail... but would you think about it from here to Hebron and talk to me about it again?
Biliyorum, eski bir teneke kova kadar suratsızım ama Hebron'a gidene kadar düşünseniz de varınca bir daha konuşsak olmaz mı?
Let me think about it, okay?
Düşünmeme izin ver, tamam mı?
Let me think about it, I got time.
- Biraz düşüneyim daha zamanım var. - Bu taraftan baba.
Something to think about the next time you get an itch to rat me out.
Bir dahaki sefere beni ispiyonlayacağınız zaman bunu düşünün.
Honestly, I don't think an audience wants to hear me talk about my life.
Dürüst olmak gerekirse, seyircinin benim hayatımı dinlemek isteyeceğini hiç sanmıyorum.
You came to me because you think that I know something about her.
Bana geldin çünkü onun hakkında birşeyler bildiğimi düşündün.
I mean me, myself ; I never really used to think about it.
Ben eskiden hiç düşünmezdim.
I don't want to think about it, it gets me depressed.
Bunu düşünmek istemiyorum, strese sokuyor beni.
Some parents got a kid from Sean Casey's year, I think... to say some things about me.
Bazı veliler Sean'ın döneminden bir çocuğu bulup benim hakkımda bir şeyler söyletmişler galiba.
What would they say about me, do you think?
Onlar benim hakkımda ne derlerdi, sence?
You know, my dad, I had about 6 inches on him, and even in the end, I still think he could have taken me.
Babamdan 12 cm kadar uzundum son anlarında bile beni alt edebileceğini düşünüyordu.
Is that what that bitch think about me?
- İri o sürtük benim için böyle mi düşünüyor?
- It's very offensive,'cause basically if you think about what you're saying to me, you're saying because I'm a girl, and because I'm attractive, my only use for this agency would be to manipulate men.
- Bu çok saldırganca, çünkü basitçe bana söylediğin şeyi düşünüyorsan, Bir kız olduğum için ve çekici olduğum için ajanlık namına tek görevimin erkekleri manipüle etmek olduğunu ima etmiş olursun.
And here I am, you know, my whole life is this one expanding, circular fuck-up and I think it's about to close out with me getting clipped in a home invasion.
Tüm hayatım, kocaman, boktan hatalardan ibaret ve evin birine girmişken öldürülmemle sona bulacağını düşünüyordum.
Did you think about how you would... humiliate me and my kids?
Beni ve çocuklarımı nasıl utandırdığını... hiç düşündün mü?