This evening traducir turco
5,608 traducción paralela
That was before this evening.
Jenerik hazır. Siyaset editörümüz Torben Friis'in bu sözleriyle size iyi akşamlar diliyoruz.
I think Roger will suffice, for this evening.
- Roger'ın bu akşam için yeterli olacağını düşünüyorum.
If it's about this evening, Master, I've made my views clear.
Müdür bey eğer bu akşamla ilgiliyse ben kararımı verdim.
Might we forego the amateur traumatics this evening, hm? Some hope.
Travmatik etkinliklerimizi bu akşamlığına pas geçsek?
The latest report of trouble comes from Washington, D. C.... where stores along a six-block area... were broken into late this evening.
Washington, DC'den gelen son olay raporuna göre,... altı blok boyunca mağazaların yerle bir edildiği bildirildi.
Until this evening, the hostage situation in Kashfar...
Başarısızlığımı yüzüme vurmaya mı geldin?
Are you under the influence of alcohol or any other substances this evening?
- Hayır, Sarah - Bu gece alkol veya uyuşturucu madde aldınız mı?
Tragic news out of Manhattan this evening, where a young woman was pushed in front of a subway train.
Bu akşam Manhattan'dan trajik bir haberimiz var. Genç bir kadın metronun önüne itilmiş.
Some time after nine this evening.
- Bu akşam saat 9'dan sonra.
It seems he's been cozying up to Emily Thorne this evening.
Görünüşe göre bu akşam Emily Thorne'la sıkı fıkıydılar.
How are we doing this evening?
Bu akşam nasılız bakalım?
Could you please thank again Li Fen for her extraordinary performance this evening.
Li Fen'e tekrar teşekkür edelim bu akşamki olağanüstü gösterisinden dolayı.
The man that we're honoring this evening is a visionary in every sense of the word.
Bu akşam onurlandırdığımız kişi, kelimenin tam anlamıyla öngörülü bir deha.
It turns out I'm working this evening.
Bu akşam bir işim çıktı.
Ash, please. Come and help me pick out something appropriate for this evening.
Ash, gel de bu akşam için uygun bir şeyler seçmeme yardım et.
Tell us, what crime against nature will you be serving this evening.
Bu akşam bize hangi doğa suçunu servis edeceğini söylesene.
Just checking to see that you got my messages concerning the party this evening.
Bu akşamki partiyle ilgili gönderdiğim notu alıp almadığını merak ettim sadece.
Oh, Ash, you are looking very handsome this evening.
Bu akşam çok hoş görünüyorsun Ash.
Is there anything you'd like to talk about from earlier this evening, Mother?
Bu akşam olanlarla ilgili konuşmak istediğin bir şey var mı anne?
Was found dead earlier this evening, the victim of an apparent suicide.
Olivia! ... intihar ettiği düşünülüyor.
This evening a famous singer will appear to raise the troops morale.
Bu akşam askerlerin moralini yükseltmen için ünlü bir şarkıcı sahne alacak.
I knew it from this evening on, that he was the one.
Onun benim için özel olduğunu o gece anladım.
This evening, Robert and I are hosting Mr. Frederick Douglass, reformer and orator.
Bu akşam Robert'le ben, yenilikçi ve hatip Frederick Douglass'ı ağırlıyoruz.
The thing is, it's Tom's birthday party this evening and Grace's family are all staying the night.
Sorun şu ki bu akşam Tom'un doğum günü partisi var ve Grace'in ailesi gece burada kalacak.
She diagnosed your... condition earlier this evening.
Bu akşam durumunu teşhis etmeyi başardı.
As per your request, I have reserved... the lakeside promenade this evening for one hour, beginning at 5 : 00 p.m., for your memorial service.
Talebiniz üzere, göl kenarını bu akşam bir saatliğine rezerve ettim. Anma töreniniz akşam 5'te başlayacak.
I'm meant to be meeting my mother this evening.
- Bu akşam annemle buluşacağım.
You were dead since this evening!
Bu akşamın en başından beri ölüsün!
Miss Cobden, you will, I am sure, be attending his exposition this evening.
Bayan Cobden, siz eminim ki bu akşam ki sergiye geleceksiniz.
You find us preparing this evening's exposition.
Bizde akşam ki sergiye hazırlanıyorduk.
And you can guarantee that when I return this evening, my silverware will be intact?
Bu akşam eve döndüğümde gümüş eşyalarıma dokunulmamış olacağının garantisini verebilir misin?
Then if you're free this evening, you and I can resume our participation in the work.
- Güzel. Bu akşam boşsan biz de çalışmaya kendi katkımızı sağlamaya devam edebiliriz.
HOW AM I GONNA GET THROUGH THIS EVENING?
Ben bu akşamı nasıl atlatacağım ki?
I came home from work 11 : 00 this evening.
Akşam saat 11'de işten geldim.
That's actually what I wanted to discuss with you this evening ;
Aslında bu akşam seninle konuşmak istediğim konu ;
This evening is not going at all as planned.
Bu gece hiç planlandığı gibi gitmiyor.
Uh, the short version is that the Rammer Jammer was robbed this evening.
Kısaca anlatmak gerekirse Rammer Jammer bu akşam soyuldu.
Alrlght... we'll begin this evening, at my place.
Pekala... Bu akşam benim evimde başlıyoruz.
At a Pentagon briefing here this evening, we were shown pictures taken by a high-flying U-2 plane of two types of missiles, some of them already installed in Cuba and pointed at the US heartland.
Bu akşamki Pentagon toplantısında U-2 casus uçaklarımız tarafından çekilen iki türde füzelerin fotoğrafları gösterildi. Birkaçı çoktan Küba'ya kurulmuş ve Birleşik Devletlerin merkezine doğrultulmuş.
I found this the other evening.
Geçen akşam bunu buldum.
She even invited me along to this wonderful evening.
Beni bu muhteşem yemeğe bile davet etti.
This is Hit List's fifth award of the evening.
İnfaz Listesi'nin bu geceki beşinci ödülü.
And if you've joined us this hallowed evening, it can only mean that you've played them well.
Ve eğer bu Cadılar Bayramı akşamında bize katıldıysanız bu sadece rolünüzü iyi oynadığınız anlamına gelir.
This came in the evening post.
Bu akşam postasıyla geldi.
But this came in the evening post and it appears to have been overlooked.
Bu, akşam postasıyla gelmiş ve gözümüzden kaçmış.
And if I deduce correctly, you'll spend an evening in this great city with me.
Eğer doğru bilirsem, bu güzel şehirde benimle bir akşam geçireceksin.
Now, the Macedonian Sun is due in port this very evening.
Şimdi, Makedonya Güneşi bu akşam iş başında.
This is your partner for the evening.
Bu akşam partnerin bu hanım.
Good evening. I'm Joyce Kinney with this special report.
İyi akşamlar. Ben Joyce Kinney, son dakika gelişmesini aktaracağım.
We decided this morning to have an evening to ourselves. Remember?
Sabah, bu akşamı kendimize ayıracağız demiştik, hatırladın mı?
Your honor, I'm simply trying to confirm what the witness actually saw on the evening of this tragic accident.
Yargıç, yalnızca tanığın bu trajik kazanın yaşandığı gece ne gördüğünü onaylamaya çalışıyorum.
evening 1108
evening news 25
this is 5015
this way 5411
this is my bedroom 18
this is your captain speaking 58
this is it 3373
this is bad 606
this is important 545
this is bullshit 584
evening news 25
this is 5015
this way 5411
this is my bedroom 18
this is your captain speaking 58
this is it 3373
this is bad 606
this is important 545
this is bullshit 584
this one 1756
this isn't you 235
this is awesome 376
this is me 479
this is different 405
this is weird 356
this is crazy 1291
this is fun 448
this is a 428
this is ridiculous 1419
this isn't you 235
this is awesome 376
this is me 479
this is different 405
this is weird 356
this is crazy 1291
this is fun 448
this is a 428
this is ridiculous 1419
this isn't right 330
this is for you 917
this is the guy 68
this time 1599
this is not good 352
this is a bad idea 175
this morning 1627
this isn't 241
this is good 1083
this isn't going to work 72
this is for you 917
this is the guy 68
this time 1599
this is not good 352
this is a bad idea 175
this morning 1627
this isn't 241
this is good 1083
this isn't going to work 72