To be more precise traducir turco
71 traducción paralela
- To be more precise...
Özenli olun.
To be more precise... he was... my savior.
Samimi duygularla bana yardım etti.
To be more precise, they lead you there.
Daha açık olmak gerekirse, yol sizi oraya götürür.
A Dark Star, to be more precise.
Daha doğrusu bir kara yıldız!
To be more precise, it is rather a "Mr. West Germany" competition because there is another Germany.
Hayır. Bay Batı Almanya. Çünkü bir Almanya daha var.
Three of the men were put aboard asleep or to be more precise, in a state of hibernation.
Adamların üçü gemiye uyur vaziyette bindirildiler, daha doğrusu, uzun süreli uyutuldular :
Inverness, to be more precise. Inverness?
Daha kesin konuşursak, Inverness.
They are apes. Chimpanzees, to be more precise.
Onlar maymun ; daha doğrusu, şempanze.
To be more precise, the Government is building up a dossieron you.
Açıkça ifade edersek hükümet vatandaşlar hakkında dosyalar açmaya hazırlanıyor.
- You have to be more precise.
- Daha açık ve seçik olmalısınız?
And, in this respect, what transpired when the "final solution" was... adopted, or, to be more precise, when the bureaucracy moved into it, was a turning point in history.
Bu olayda "Nihai Çözüm" benimsendiğinde bunun ortaya çıkmasını sağlayan ya da daha açık konuşmak gerekirse işe bürokrasi karıştığı zaman bu, tarihte bir dönüm noktasıydı.
While we were conversing or to be more precise while the lascar and his assistant were ejecting Mrs. St. Clair from the building the fight was proceeding upstairs, leading as we now know to the death of Neville St. Clair.
Bizi sohbet ederken ya da tam anlamıyla Hintli ve asistanı Bayan St. Clair'i binadan çıkarırken kavga yukarıda devam ediyordu, sonucu da bildiğimiz gibi
He found that quite natural, or to be more precise, he gave me the impression that nothing could upset him.
Bunu gayet doğal karşıladı - ya da daha doğrusu - bende yarattığı intibadan tadının hiçbir şeyle kaçmayacağı anlaşılıyordu.
Acting through the prisoner, or to be more precise, with the prisoner to influence others I mean deterrence or simply frightening people
Caydırıcılık cezayı ya da daha doğrusu hüküm giyen kişiyi başkalarına örnek göstermek demektir.
To be more precise, excuse the jargon it's a judgment in which the predicate isn't inherent in the subject.
Daha kesin bir ifadeyle yüklemi, özne tarafından kapsanmmamış olan yargılardır.
Actually... used rice Carolina, to be more precise.
Aslında... kullanılmış Carolina pirinci, daha doğrusu.
Or to be more precise, she's almost naked.
Ya da daha açık bir ifadeyle, neredeyse çıplak.
The behavior you attribute to your tormentors, your victims, to be more precise, and therefore every other aspect of your testimony, makes no sense.
Size zulmedenlere, kurbanlarınıza, atfettiğiniz davranışlar ve böylece ifadenizin tüm yönleri, bir anlam ifade etmiyor.
Or to be more precise, I just got dressed up.
Daha doğrusu, yeni giyindim.
To be more precise... you will be better... as soon as you can multiply 17... and 22.
Daha net ifade edersek 17 çarpı 22 gün arası bir vakitte iyi olacaksınız.
But I'll try to be more precise...
Ama, ben daha kesin anlatmaya çalışacağım :
If it's not your father... That gentleman was a friend of my father... or to be more precise, the father of my friend.
O, baban değilse... o bey, babamın bir dostuydu.
Metahuman, to be more precise.
Metainsanlar daha belirgindir.
Gasoline to be more precise.
Daha doğrusu benzini varmış.
With my own two legs, to be more precise.
Bacaklarımla demek daha doğru olur.
A woman's, to be more precise.
# Kan, öldürülen kızın kanına uyuyor.
To be more precise, what would you do if I started head-slapping you?
Aslında, kafana sıkı bir yumruk atsam ne yaparsın?
A boot print to be more precise.
- Çizme izi daha belirgin olur.
You have to be more precise, though.
Notaların biraz daha net olmalı tabii.
Tucker County, to be more precise.
Tam olarak, Tucker Eyaleti.
Or to be more precise, he'd like nothing more, but, like all my creations, he is open to my influence.
Ya da daha doğrusu, beni öldürmekten daha fazla isteyeceği bir şey yok, ama bütün yarattıklarım gibi, benim etkim altında.
Because of the moulding. It needs to be more precise.
Dökümden kaynaklanıyor.
To be more precise, we need him.
Daha hassas olmamız gerek.
To be more precise, i can't imagine a rational reason for wishing him dead.
Daha net olmak gerekirse, onun ölmesini istemek için mantıklı bir sebep hayal edemiyorum.
Don't you mean John Surratt, to be more precise?
Daha açık olmak gerekirse, John Surrat mı?
To be more precise...
Tam olarak söylersek...
Sicily, to be more precise... in the town of Acitrezza, not far from Catania, on the Ionian Sea.
Ionio kıyısındaki Sicilya, Aritrezza'da geçer.
This treaty, can you be more precise as to its nature?
Bu antlaşmanın, içeriğinden biraz daha bahsedebilir misiniz?
You'll... have to be a little more precise.
Sizin... biraz daha açık konuşmanız gerekiyor.
You said you'd speak to Haj Agha and tell us his answer. Could you be more precise?
Biraz daha detay verebilir misiniz?
Yeah, only mark's powers seem to be a lot more precise.
Evet ama Mark'ın gücü çok daha fazla anlaşılan.
If you will give us more precise coordinates and the ship's coded transponder frequency we would be able to intercept Maxwell far more quickly than you.
Eğer bize geminin koordinatlarını ve şifre çözücü frekansını verirseniz Maxwell'i sizden çok daha çabuk durdurabiliriz.
As much as I'd love to spend more time with you, the timing must be precise.
Sizinle daha çok zaman geçirmeyi çok isterdim ama zamanlama kusursuz olmalı.
Stock options, to be a little more precise.
Daha açık konuşmak gerekirse hisse payı.
Be more precise. Gunfire is the only way to preclude a missile launch.
Bir füzeyi durdurmanın tek yolu Uçağın mermilerini kullanmaktır.
Is there enough insect activity to help us be more precise?
Daha net olmamıza yetecek kadar böcek faaliyeti var mı?
To be even more precise, dirty formaldehyde.
Daha da kesin bir ifadeyle, tozlu formaldehit.
If you're still referring to your ass, I think that "super tanker sailed" would be the more precise metaphore.
Hala kendi k.çından bahsediyorsan, "Süper tanker gemisi denize açıldı" çok daha uygun bir mecaz olur.
I can't be more precise about when the meeting took place because it's hard to put a date on my memories.
Görüşmenin yapıldığı yer hakkında çok net olamıyorum. ... çünkü bir tarih koymak çok zor.
And when your CIA needed more money, they decided to sell drugs. Cocaine, to be precise, in your country to finance the Contras
Daha fazla paraya ihtiyacı olunca da, eroin, kokain vs satmaya başladı.
Thank you. And just to be even more precise, by "having sex," I will also include oral-genital contact.
Daha da açık olmak için "cinsel ilişkide bulunmak", ağız ve jenital teması da içeriyor.
to be continued 170
to be on the safe side 18
to be honest 1950
to better days 18
to be loved 19
to bed 99
to be blunt 18
to be quite honest 33
to be happy 39
to be or not to be 51
to be on the safe side 18
to be honest 1950
to better days 18
to be loved 19
to bed 99
to be blunt 18
to be quite honest 33
to be happy 39
to be or not to be 51
to be with you 30
to begin with 126
to be fair 354
to be honest with you 224
to be free 36
to be completely honest 27
to begin 33
to be clear 133
to be frank 90
to be perfectly honest 76
to begin with 126
to be fair 354
to be honest with you 224
to be free 36
to be completely honest 27
to begin 33
to be clear 133
to be frank 90
to be perfectly honest 76
to be precise 156
to be specific 31
to be 126
to be alone 26
to be sure 151
to be safe 60
to be married 16
to be exact 289
to be truthful 21
to be specific 31
to be 126
to be alone 26
to be sure 151
to be safe 60
to be married 16
to be exact 289
to be truthful 21