Try this traducir turco
9,114 traducción paralela
Okay, let's try this again.
Tamam, baştan alalım.
Okay, try this.
Tamam, şunu bir dene madem.
Try this one.
Şunu bir dene istersen.
Mr. Warsaw, do you also understand that if we re-try this case and you're found guilty again, it's gonna be worse?
Bay Warsaw, dava yeniden açılınca yine suçlu bulunursanız daha kötü olacağının farkında mısınız?
Try this.
Şunu dene.
Gotta try this spicy tuna.
Bu lezzetli ton balığından tatmalısın.
Don't you want to try this too?
Bunu da denemek istiyor musun?
What I want is to try this.
- Ben bunu denemek istiyorum.
Here, try this.
İşte, dene bunu.
I have to try to save this man's life! Hey, Seth, listen to me.
Bu adamın hayatını kurtarmayı denemek zorundayım.
So I said, "well I got to. Try to help and do something about this." So that's how Arizona border recon came in existence.
Bu yüzden dedim ki "Pekala bu konuda bir şeyler yapmam gerek." böylece Arizona Sınır Gözetleme meydana gelmiş oldu.
- I've just... ( sighs ) I've just been busy working an angle to try to get this liquor license hearing moved up. Great.
Ben sadece alkol ruhsatı duruşmamızın tarihini öne çekmeye çalışıyordum.
'Cause Petra's gonna try to use this to take control.
Petra kontrolü ele geçirmek için bu durumu kullanacaktır.
You don't think someone would try and steal this thing?
Birinin bu şeyi çalmaya çalışacağını düşünmüyorsunuz değil mi?
I gotta try and contain this thing.
Bu durumu kontrol altına almaya çalışıyorum.
He's collecting bits of information here, odd bits of film to try to explain why are you this way?
Bilgi, filmlere dair bilgi parçaları toplayarak... niye böyle olduğunuzu açıklıyor.
Please continue to help St. Francis in their battle to try to find a cure for this grueling disease.
Lütfen St.Francis'e yardım etmeye devam edin. Bu yorucu hastalığa bir çare bulmak için mücadele etmeyi deneyelim.
Try and figure this out.
Bu işi çözmeye çalış.
You know, so I had to wander around out there and... try to figure out why this is bothering me so much.
Bunun neden canımı bu kadar sıktığını düşünmek için etrafta dolaşıp durdum.
Well, if this is the final showdown, the killer's gonna try and take out every single one of your friends, one by one until you're the only one that's left.
- Tamam. Eğer bu son gösteriyse katil arkadaşlarının her birini öldürmeyi deneyecektir, geriye sadece sen kalana kadar teker teker.
Try to be nice, and this is what happens.
Nazik olayım diyorsun ama işte bunlar oluyor.
You have to do this for us, because if you don't at least try to fix this...
Bunu bizim için yapmalısın, çünkü bu durumu düzeltmek için çabalamazsan...
You know, I'm thinking with a load this size, he might try and move it the same way the Nazis did.
Bu büyüklükte bir yükü taşımada Nazilerin yaptığını deneyebilir.
Don't try to blame this on me.
- Suçu bana atmaya çalışma.
All right, this is gonna be a long two days, so let's try to keep things brief.
Tamam, bu iki gün epey uzun geçecek. Bu yüzden kısa keselim.
Try thinking of this... as an adventure!
Bir macera olsun diye düşünmeye çalışırım!
We Quakers try to avoid those condiments tainted by sin, having contributed to the taxes that brought on this war.
Biz Protestanlar bu savaşta vergiye katkıda bulunmuş olan günahla kirletilen çeşnilerden kaçınırız.
You try doing this, you dick!
- Sıkıyorsa sen yap pislik!
Don't try and put this on me.
Bunu benim üstüme yıkma.
Let me go back before they figure it out and try to explain this to Chuck.
Onlar anlamadan geri gitmeme izin ver, Chuck'a açıklamaya çalışayım.
Now, the prosecution will try to convince you that this couldn't possibly have been an accident.
Şimdi iddia makamı sizi bunun muhtemelen bir kaza olamayacağına ikna etmeye çalışacak.
OK, try this one out.
Tamam, bir de bunu dinleyin.
'Cause every time I try to talk to Lolly about it, her eyes just start to glaze over at this point.
Çünkü bunu Lolly ile konuşmayı denediğim her zaman bu noktada gözleri kararıyor.
What would happen if a man like this, after everything he's done, all the children he's... murdered, what would happen if he were to... try and run away?
Böyle bir adam yaptığı onca şeyden, öldürdüğü onca çocuktan sonra kaçmaya çalışırsa ne olur?
You try working this joint with these God-awful corns I got growing'on my toes.
Bu işi daha da zorlaştırıyorsunuz.
Try to keep up at this speed, asshole.
Bu hızda devam et edebilirsen, seni serseri.
If you don't at least try to win this house for me, then you're gonna pay.
Kazanmak için çabalamazsan hesabını ağır ödersin.
- Try to stay in this room.
- Su kaynaklarımızı sabote ettiler.
And we went to this coffee shop to try and charge it, and the guys were like, "no, you can't use my outlet. I'm writing a screenplay."
Bir kahveciye gidip şarj etmeyi denedik ama herifin biri, "prizimi kullanamazsınız, senaryo yazıyorum" dedi.
- That's ridiculous! Can't you see he's only saying this to try to get into my head?
- Çok saçma... sadece başıma dokunarak yapabileceğini söylüyor.
And I thought, before I have this next baby, we've gotta try to get this calmed down.
"önce bu çocuğu sakinleştirmeliyiz."
Now, before you make the risky decision to go for any other hidden gun I might have missed or to try for your drawers in the hopes that I failed to secure your cutlery, you should know this...
Şimdi, gözden kaçırdığım başka bir silaha davranmak ya da görmemişimdir umuduyla çekmecedeki bıçaklara hamle etmek gibi riskli bir karar vermeden önce şunu bilsen iyi olur...
Now, is this the point in the conversation where you try to buy yourself some time, tell me that money's in a security van headed to North Carolina?
- Sanırım öyle. Sohbetin bu aşamasında biraz zaman kazanmaya çalışacaksın zırhlı kamyonun Kuzey Carolina'ya doğru gittiğini söyleyeceksin.
This time, try to keep it calm.
Bu kez sakin tutmaya çalış.
Walt, listen, I... I know that you're gonna try and take responsibility for this, but you didn't even fire him.
Walt, dinle, denemek zorunda olduğunu ve bunun için sorumluluk aldığını biliyorum, ama ona sen bile ateş etmedin.
The basketball game is about to start, and this is my last chance to try for a superlative.
Basketbol maçı başlamak üzere ve bu en iyiler listesine girmek için son şansım.
Why don't you try... this on for size.
Sen de bunu dene.
I try and do the right thing and this is what you do?
Deneyip doğru olanı yapmaya çalışıyorum ve senin yaptığın bu mu?
This could put everyone in danger, so let's try another time, okay?
Bu, herkesi tehlikeye sokar başka zaman denersiniz olur mu?
I know this is hard, but let's try to keep cool here.
Zor biliyorum ama burada sakin kalmaya çalışalım.
Try... like this.
Bir de böyle dene.
try this one 103
try this on for size 21
try this on 41
this 8555
this is 5015
this way 5411
this is my bedroom 18
this is your captain speaking 58
this is it 3373
this is bad 606
try this on for size 21
try this on 41
this 8555
this is 5015
this way 5411
this is my bedroom 18
this is your captain speaking 58
this is it 3373
this is bad 606
this is important 545
this is bullshit 584
this one 1756
this isn't you 235
this is awesome 376
this is me 479
this is different 405
this is weird 356
this is crazy 1291
this is fun 448
this is bullshit 584
this one 1756
this isn't you 235
this is awesome 376
this is me 479
this is different 405
this is weird 356
this is crazy 1291
this is fun 448
this is a 428
this is ridiculous 1419
this isn't right 330
this is for you 917
this is the guy 68
this time 1599
this is not good 352
this is a bad idea 175
this morning 1627
this isn't 241
this is ridiculous 1419
this isn't right 330
this is for you 917
this is the guy 68
this time 1599
this is not good 352
this is a bad idea 175
this morning 1627
this isn't 241