English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ W ] / What i mean is

What i mean is traducir turco

3,682 traducción paralela
What I mean is...
Yani...
- What I mean is... Can you truly have De Soto's best interests at heart and still interrogate him as a suspect at the same time?
- Demek istediğim aynı anda hem De Soto'nun sağlık problemleriyle ilgilenip hem de ona şüpheli gözüyle bakabilecek misin?
What I mean is I wouldn't want you to take matters into your own hands.
Demek istediğim, konuyla tek başına ilgilenmeni istemezdim.
What I mean is, okay.
Yani, kabul.
What I mean is that what you're talking about is a that's a whole deal and everything.
Söylediğin, benim de demek istediğim şey tüm mesele buydu.
Neither do I. What I mean is...
Ben de öyle. Kastettiğim şey...
What I mean is... this is what I want.
Demek istediğim... istediğim şey bu.
What I mean is I hope when...
Yani demek istediğim, umarım ki...
You know fully well that Morty is the last child that needs to be missing classes. I-I-I don't know what you mean by that.
Ne demek istiyorsun hiç anlamıyorum.
I mean, what is this?
Diyorum ki, bu ne?
I mean, is she pregnant, or what?
Yani, hamile mi, nedir?
Although he is quite tasty, if you know what I mean.
Gerçi oldukça tatlı birisi, Nedemek istediğimi anladın mı.
I mean, what is it with you two?
İkinizin arasında neler oluyor böyle?
You know what I mean... Umm... By the way what is your family business?
Şey, bu arada sizin aileniz ne işle uğraşıyor?
I mean, is that what you're asking me?
Bana sorduğun bu mu?
I mean, what is that?
Gerçekten, sorun neydi?
I mean, nice things is great, but ultimately, so what?
Yani güzel şeyler iyidir ama en nihayetinde ne anlamı var?
I mean, is she just a timeless beauty, or what? And--and so talented.
Yani, O çok güzel biri ve ve çok yetenekli.
I mean, from what I understand, a door is your portal.
Anladığım kadarıyla bir kapı insanların portalı.
What I mean to say, is simply that thank goodness it turns out it might just be a maniacal serial killer on the prowl, and not that Detective O'Hara was truly out there dating strange men.
Demek istediğim şey şu : Tanrıya şükür ki, konu sadece av peşinde olan çılgın seri katilmiş, Detektif O'Hara'nın gerçekten çıktığı yabancı adamlar değilmiş.
- I mean it is what you think.
- Yani, düşündüğün gibi.
I mean, isn't that what this is all about?
Zaten konu bu değil mi?
I mean, the thing is, what's done is done.
Söylemeye çalıştığım, olan olmuştur.
I mean what is it, £ 20 a dance?
Nedir ya bu, 20 €'ya dans mı?
I mean, that's what this is really about, right?
- Sanırım bu gerçek değil mi?
I mean, if they're what's responsible for that... that dream, that hallucination... whatever it is you want to call it... that made me feel like I was on a boat in the sun eating oranges, that angel was real...
O şey onların yüzünden gerçekleştiyse eğer... O hayal, o halüsinasyon. Artık adına ne dersen işte.
What I don't understand is how you can be so harsh and so mean to someone you love.
Anlamadığım şey sevdiğin birine karşı neden bu kadar acımasız ve sert olduğun.
You know, one of the things we never talked about is what you did the whole time I was gone. I mean, that must have been tough for you, having your new husband locked up. It was.
Biliyor musun, bahsetmediğimiz şeylerden biri de, tüm o zaman boyunca ben yokken senin ne yaptığın.
I-I mean, I don't... I don't know what that is.
Ne olduğunu bile bilmiyorum.
I just, uh... I just don't know what's really going on, I mean, is this some sort of a legal custody grab?
Ben... ben sadece sahiden neler olup bittiğini bilmiyorum.
I mean, what is it?
Nedir o?
And I always wanted to work with underprivileged kids. Hey, what the fuck is that supposed to mean?
Hep imkanları kısıtlı çocuklarla çalışmak istemiştim zaten.
I mean, I guess the only advice I could have is just maybe you should just appreciate what you got.
Sana bulunabileceğim tek tavsiye elindekine şükretmen gerektiği.
I mean, what kind of mother exposes her children to someone who is losing their mind?
Yani ne tür bir anne, babaları aklını kaybederken çocuklarının bunu izlemesine izin verir ki?
I mean, is it even a cheese or what?
Yani peynir mi ne belli değil?
I have no idea what you mean. The only time my dad and I talk is when he says "pass the salt."
Babamla konuştuğumuz tek cümle "Tuzu uzat." oluyor.
Miss Shepard, what I know, what to do in the past, does not mean that I There is no normal life.
Miss Shepard, geçmişte ne yaptığımızı biliyorum ama bu normal hayatta da yapacğımız anlama gelmiyor
I mean, I guess what I'm trying to say is I can relate.
Demek istediğim şey, sizi anlayabiliyorum.
I mean, is any of this what you expected?
Yani bunlar senin olmasını beklediğin şeyler miydi?
What I was trying to say is that, ok, maybe some bad things happened, and maybe it was because of me, but that doesn't mean it was my fault.
Söylemeye çalıştığım şey, belki kötü şeyler olmuş olabilir ve belki benim yüzümden olmuştur ama bu benim hatam olduğunu göstermez.
I mean, what she did is worth at least $ 50 million.
Yaptığı şeyler en az 50 milyon dolar değerinde.
What I mean to say is this. If you feel like :
Şunu anlatmaya çalışıyorum.
They want sex, is what I mean.
Seks istiyorlar demek istedim.
I mean, describeme loco, but what is Max thinking?
Yani, belki ben "loco" ama ne düşünüyor bu Max?
I mean, pardon me for being a little concerned about what your plan is.
Planının ne olduğunu merak ettiğim için... -... kusura bakma lütfen.
I mean, if this is all in his head, what's the worst thing that can happen to him?
Eğer aklı fikri buysa başına en kötü ne gelebilir ki?
I mean, I know what it is.
Yani, ne olduğunu biliyorum.
I mean, what kind of life is this for you?
Yani senin için ne çeşit bir hayat bu?
I mean, that's what Cronus is all about, right?
Yani Cronus bundan ibaret değil mi?
I mean, what is this?
Bu ne mesela?
I mean, Castle, what is there to talk about?
Castle, konuşacak ne var ki?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]