What i said before traducir turco
402 traducción paralela
I really meant what I said before.
Az önce söylediklerim doğruydu.
" What I said before I'll say again
Ne dediysem yine söylerim
I didn't really mean what I said before about guts.
Yüreklilik hakkında söylediklerimde ciddi değildim.
- It's what I said before.
Daha önce de dediğim gibi işte.
I would like to remind you once more of what I said before.
Daha önce söylediğimi bir kez daha hatırlatmak isterim.
Well, I said I was sorry for what I said before.
Pekala, önceden söylediğim şeyler için üzgünüm.
Oh. You mean what I said before?
Daha önce söylediklerimden mi bahsediyorsunuz?
What I said before?
Söylediğim şey mi?
What I said before is partly true.
Önceden söylediklerim kısmen doğruydu.
- What I said before.
- Az önce dediğim gibi.
You know, when you leave someone you love, you should say what I said before :
Biliyor musun sevdiğin birini terk ederken daha önce dediğim şeyi söylemelisin :
Yes, in that position what I said before.
Evet, daha önce söylediğim konumda.
Lisa, I'm sorry about what I said before.
Lisa, daha önce söylediğim şey için özür dilerim.
About what I said before...
Daha önce söylediklerimle ilgili...
I'm sorry about what I said before you left.
O günkü sözlerimden dolayı, özür dilerim.
I repeat what I said before.
Söylediğim hâlâ geçerli.
I didn't mean what I said before.
Daha önce söylediğimi demek istemedim.
I meant what I said before.
Daha önce söylediğim şeyde samimiydim.
Helen, have you thought about what I said before...
Helen, sana daha önce söylediğim şeyleri düşündün mü...
Look, if this is about what I said before, I was tired.
Bak, eğer bütün bunlar daha önce söylediklerim yüzündense, yorgundum.
Londo, remember what I said before about "there must be another way"?
Londo, hani biraz önce "başka bir yolu olmalı" demiştim ya.
You know what I said before about drawing lines?
Sınır koyma konusunda söylediklerimi hatırlıyor musun?
Before I knew what happened he made me tell him what you said. That she deserved to die.
Ben ne olduğunu anlamadan önce senin, kadının ölmeyi hak ettiğiyle ilgili sözlerini de söyletti bana.
I can only tell you what I have said before.
Yalnızca önceden söylediklerimi diyorum.
What could I possibly say that hasn't been said before?
Önceden söylenmemiş ne söyleyebilirim ki?
As I said before, tell me what to do and I'll do it.
Daha önce dediğim gibi, bana yapmam gerekeni söyleyin, yaparım.
WILL YOU JUST STOP, PLEASE? I WILL BE LISTENED TO. I WILL SAY NOW WHAT I'VE NEVER SAID BEFORE,
Şimdiye kadar hiç söylemediğim bir şeyi söyleyeceğim.
That's what you said the time before. I got six months.
Geçen sefer de böyle demiştin, 6 ay hapis yattım.
Aw, Mom, that's not what you said before! Well, I'm sorry.
Yapma, Anne, daha önce böyle söylememiştin!
I don't know what she had in mind... but this writer said that the Chinese Army... had to get hopped up on opium before staging an attack... that they had lousy clothes... and no discipline at all.
Karımın ne düşündüğünü bilmiyorum, ama yazara göre... Çin ordusu saldırmadan önce afyonla kafayı buluyormuş. Üstleri başları dökülüyormuş, ekipmanları berbatmış, disiplin diye bir şey yokmuş.
Then I must be the other thing, what you said before.
O zaman ben öbürüyüm demek ki, demin dediğin kelime.
But saying o'er what I have said before.
Size daha önce de söylediğim gibi.
But as I said before, Christian or not is not what matters.
Ancak daha önce de belirttiğim gibi, Hıristiyanlıkla bu olayın bir ilgisi yok.
I realize the seriousness of what I said, but the proof is in the fact that some measures have been considered before making any attempts to help the poor soul, if I may say so.
Söylediğim şeyin ciddiyetinin farkındayım, ama zavallıya yardım etmek için girişimde bulunmadan önce bazı önlemlerin düşünülmesi gerektiği de gerçek, söylememe izniniz olursa.
( laughter ) I'd hate to hear what he said before he took his socks off.
Çoraplarını çıkarmadan önce ne dediğini duymak istemezdim.
Do you know what I meant when I said before about things being pointless?
Biliyor musun ne demek istemiştim? Hani umuttan, yoksa anlamsız olacağından bahsederken.
But as I said before, I was there changing my daughter, and my father stood over my shoulder, put his head over my shoulder and he said, "What have you got there, son?"
Kızımın altını değiştiriyordum. Babam arkamda, beni seyrediyor. Dedi ki, "Ne var elinde, oğlum?" Bebeğim işte, dedim.
You know what she said to me just before I left?
Çıkmadan önce bana ne dedi, biliyor musun?
And like I said, before I know what's happening, those A-Team guys is all over my case.
Ve söylediğim gibi, ben ne olduğunu anlamadan bu A Takımı adamları işimi bitirdiler.
Do you remember what you said before I came back to Russia? What did I say?
Rusya'ya dönmeden önce bana... ne söylediğini anımsıyor musun?
so I actually said it before Summer, so I'm gonna take credit for that the writers really have a great sort of playful spirit with the whole thing way to salt his game Mr. Cohen don't salt his game honey what the hell does that mean? it...
Ailem, bu partiyi veren çocuğun ailesinin arkadaşları.
I understand, Krusty. Isn't that what you said before the recall of Krusty-Brand Mayonnaise?
anlıyorum Krusty bu söylediğin, daha önceki Krusty mayonez hattındaki söylediklerin değil miydi?
So I say to you what many have said to me before :
O yüzden de sana birçoklarının bana söylediği bir şeyi söyleyeceğim.
Well, you know, I was thinking about what you said before and you're right, I've never really been a couple, so if that's the rule I'm gonna go by the rule.
Eee, geçen gün söylediklerini düşünüyordum ve evet sen haklısın, ben daha önce bir çift olmamıştım. Eğer kural böyleyse kurala uyacağım. - Teşekkür ederim, tatlım.
But saying o'er what I have said before :
Önce de söylediğim gibi ;
What I said to you before the judgment... What I said to you before the judgment is almost how it works here.
Karardan önce sana söylediklerim... burada neredeyse hep öyle olur.
Sorry about what I said before.
Daha önce söylediklerim için özür dilerim.
I don't know, because like I said before... bondage is, to me, that's- - I don't know what you'd call it, but I can relate to that.
Bilmiyorum, çünkü daha önce söylediğim gibi... kölelik benim için, şu ki- - Bunu nasıl adlandırırdınız bilmiyorum, Ama beni tutabilir.
Look, before you go, I was in there hiding, but really thinking about what Ray had said before.
Deb, gitmeden söyleyeyim. Orada saklanıyordum. Ama aslında Ray'in söylediklerini düşünüyordum.
I don't know, but that's what Chakotay said right before he vanished.
Bilmiyorum, fakat bu Chakotay'ın tam yok olmadan önce söylediği.
But I don't think I did before what she said I did, and I want to talk about it first.
Kız söylemeden önce, ne yaptığımı hiç bilmiyordum, önce bu konuda konuşmak istiyorum.
what is it 20402
what is this 7416
what is that 6346
what is it good for 29
what is she like 42
what is she doing 254
what is the matter with you 266
what is it about 92
what is he doing 415
what is going on 1442
what is this 7416
what is that 6346
what is it good for 29
what is she like 42
what is she doing 254
what is the matter with you 266
what is it about 92
what is he doing 415
what is going on 1442
what is that supposed to mean 430
what is that noise 86
what is she 180
what is he saying 149
what is 1413
what is it doing 16
what is she thinking 17
what is the meaning of this 145
what is she doing here 221
what is it now 253
what is that noise 86
what is she 180
what is he saying 149
what is 1413
what is it doing 16
what is she thinking 17
what is the meaning of this 145
what is she doing here 221
what is it now 253