Whatever they are traducir turco
489 traducción paralela
- They sure are pretty, whatever they are. - Yes, indeed.
Her nelerse, çok güzeller.
Whatever they are they had you surrounded downstairs.
Her ne iseler seni aşağıda kuşatan onlardı.
Well, whatever they are, they'll be more welcome than what's out there.
Onların hepsi
That makes you somebody, even if nobody knows your names... whatever they are.
Bu sizi önemli biri yapıyor, kimse adınızı bilmese bile adlarınız her ne ise.
I don't want Richie seeing me in one of these spells or whatever they are.
Richie'nin beni bu şekilde görmesini istemiyorum.
If you choose to meddle thus be prepared to face the consequences, whatever they are.
Böyle uğraşmayı seçerseniz... ... ne olursa olsun sonuclarına katlanmaya hazır olun.
What about these pills they've got, whatever they are?
Şu buldukları haplar neyin nesi? Ne işe yarıyor?
You must have the strength to smother your feelings, whatever they are.
Duyguların varsa, bastıracak gücü kendinde bulmalısın.
Whatever they are, their physical development is absolutely startling.
Ne olurlarsa olsunlar, fiziksel gelişimleri şaşırtıcı.
Ruled by their high-handed ideas, whatever they are.
Ve üstün fikirleriyle yönetilmesini istiyorlar, her ne demekse.
Put the opinions away, whatever they are.
Bir ara söylenirsin, ben de ses çıkarmadan dinlerim.
Whatever they are, I'll take a bushel.
Her neyse, bir çuval isterim.
He was amazing, just amazing..... until he started having these little, whatever they are, these spells.
İnanılmazdı, gerçekten inanılmaz her neyseler artık, bu krizler, başlayana kadar inanılmazdı.
Whatever they are, the Germans aren't making all this effort for our benefit.
Bunlar her neyse, Almanların bu kadar çabayı bizim iyiliğimiz için sarf etmediği kesin.
Whatever they are, they're decomposing fast.
Her ne iseler hızla çürüyorlar.
I don't have time to sit and correct your notes, or whatever they are.
Oturup notlarını düzeltecek zamanım yok, ya da her neyseler artık.
Whatever they are, they breathe air.
O her ne ise, nefes alıyor.
Don't waste it on those little yellow Buddhists, or whatever they are.
Ve bunları, o küçük sarı Budistler ya da her neyseler, onlar için israf etmemeliyiz.
Whatever they are, I'll wear'em, Nick.
Ne olursa farketmez, onları giyerim, Nick.
And those Jewish priests or whatever they are were with us all the time!
Ve bu Yahudi rahipler hep bizimleydi.
Everybody's mistakes will be forgiven, whatever they are.
Herkesin hataları her ne olursa olsun affedilecek.
Whatever it means, whatever they are...
Anlamı neyse, bunlar neyse- -
Whatever they are, they're fast!
Her ne iseler, hızlılar!
I don't think we can fight these beings, whatever they are.
Her ne iseler onlarla savaşabileceğimizi sanmıyorum.
Whatever they are. Fiction, I hope.
Kurgu olduğunu umarım.
Could it be those fireflies, or whatever they are?
Bu ateşböceklerinin, ya da her ne iseler işte, etkisi olabilir mi?
Whatever they are.
Her ne iseler.
Whatever they are, you just keep them out of my room.
Her ne iseler, onları odamdan uzak tutun yeter.
And, then, whoops, here come the Coloreds and the Spics and... bam... now the Vietnamese or Cambodians, whatever the hell they are.
Sonra birden Zenciler ve İspanyollar çıktı ortaya. Şimdi de Vietnamlı ve Kamboçyalılar. Her neylerse artık.
Or whatever Dr Van Straaten makes out they are.
... Dr.Van Straaten onları nasıl adlandırıyorsa.
The Italians, whatever party they are in, are full of rhetoric.
İtalyanlar, hangi partiden olursa olsun... ancak konuşmayı bilirler, nutuk atmaktan başka bir şey bilmezler.
"When men, even unknowingly, are to meet one day, whatever may befall each, whatever their diverging paths, on the said day, they will inevitably come together in the red circle."
... "İnsanlar, bilsinler ya da bilmesinler bir gün tekrar karşılaşacaktır. Kimin başına ne gelirse gelsin hangi yolları seçmiş olurlarsa olsunlar bahsi geçen günde hepsi biraraya gelecektir Kırmızı Daire'de."
Some circus owners are colossally rich, with houses, diamonds, and automobiles, or whatever they're called.
Elbette, kimi sirk sahipleri Karun kadar zengin. Evler, elmaslar,.. ... arabalar, canları ne isterse.
Whatever his reasons, they are good ones.
Nedenleri herneyse iyi nedenler.
I come to help you sell these little kidney pills, whatever the heck they are.
Size şu minik hapları satmanızda yardım etmeye geldim, artık ne haplarıysa.
You are to give whatever information they request.
İstedikleri her türlü bilgiyi vereceksiniz.
Whatever the creatures are, they have apparently taken over all the inhabitants of Deneva.
Yaratıklar Deneva'da yaşayan herkesi kontrolleri altına almış.
They are really quite something. Had they been only interested in a title, so that they'd be showered with praises as Sword-Kings or whatever, it'd be fine.
Size daha önce söylediğim gibi....... bu basit bir müsabaka'dan ibaret değil... bu müsabaka bir aldatmaca kaba kuvvet kullanarak, gözdağı vererek, niçin bu kadar ısrar etsinler.
Now, whatever she is and what she imparts to them... is how those children are gonna grow up, and this is the age when they need it.
Kim olduğu önemli değil ve onlara ne aşılıyorsa aşılasın bu çocuklar ne şekilde büyürse büyüsünler buna ihtiyaçları oldukları yaş tam da bu yaş.
Whatever these proposals may be, Sir Edward they are not acceptable to the king.
Bu teklifler ne olursa olsun, Sör Edward kral tarafından kabul edilmeyecek.
The cattle cars or whatever they're sending are due to arrive at 12OO hours provided of course the Russians have not blown up the track
Öküz arabaları ya da ne halt gönderiyorlarsa Ruslar demiryolunu havaya uçurmadıkları sürece saat 12'de buraya varmış olacak.
And whatever your fears are, well they'll be defeated just by facing up to'em.
Ve korkuların ne olursa olsun, hmm onlarla yüzleştiğin zaman hepsinin üstesinden geleceksindir.
Shelley, I call him he's a great dentist from New York a city in which, as you probably know, general there are thousands of Spanish-speaking people who stand in dire need of extensive bridgework and this man's death, I'm afraid would be a crushing blow to whatever small hopes they might have for a healthier set of teeth and gums.
Shelley, derim büyük bir diş hekimi New York'tan, İspanyolca konusan binlerce... . ... insanın köprü yaptırmaya ihtiyaç duyduğu bir şehirden ve bu adamın ölümü onların küçük umutlarına darbe indirecek sağlıklı diş ve dişetlerine kavuşamayacaklar.
The men in the audience are free to do whatever they want to.
Erkek seyirciler istediklerini yapabilirler.
Fascists are entitled to speak, whatever they have to say.
Faşistler, ne söylemeleri gerekiyorsa onu söylemeye hakları vardır.
Whatever your spouse does, you'll think they are good
zaten ne yaparsa yapsın, bir sebebi vardır, senin için!
I guarantee you that these dreams or nightmares or whatever the hell they are will never bother you again.
Bu rüyalar ya da kabuslar ya da her ne boksalar artık seni rahatsız edemeyecekler.
So I'm going where they are, to learn whatever they know.
Ne bildiklerini öğrenmek için bulundukları yere gideceğim.
These souls, who for whatever reason are not at rest... are also not aware that they have passed on.
Hangi nedenle olursa olsun huzur bulamamış... bu ruhlar da... dünya değiştirdiklerinin farkında değil.
She gets whatever she wants... and they are all valuable treasures
İstediği herşeyi elde etmiştir... ve genellikle değerli hazineleri ister
Some of my most stirring memories are of cheering for whomever it was to do whatever they were supposed to do to whomever they were supposed to do it.
En heyecanlı anılarımdan bazıları ; Kime yapılması gerektiyse ona tezahürat yapmak ne yapmaları gerektiyse onu yapmak kime yapmaları gerekiyorsa ona yapmaktı.
whatever they say 25
whatever they want 22
they are 1447
they aren't 58
they are coming 72
they are my friends 21
they are cute 16
they are beautiful 39
they are everywhere 27
they are my family 17
whatever they want 22
they are 1447
they aren't 58
they are coming 72
they are my friends 21
they are cute 16
they are beautiful 39
they are everywhere 27
they are my family 17
they are delicious 17
they are good 26
they are here 88
they are dead 31
they are fine 18
they are mine 34
they are the same 17
they are not 95
they are yours 18
they are real 22
they are good 26
they are here 88
they are dead 31
they are fine 18
they are mine 34
they are the same 17
they are not 95
they are yours 18
they are real 22
they are gone 47
they are now 30
they are there 18
are you okay 10556
are you all right 6257
area 145
are you 9496
are you done 359
are you sure 6189
aren 34
they are now 30
they are there 18
are you okay 10556
are you all right 6257
area 145
are you 9496
are you done 359
are you sure 6189
aren 34
are you cold 191
aren't you 6426
are you fucking serious 72
ares 34
are you kidding me 3423
are you married 428
are you ok 2809
are you there 1616
are you crazy 2783
are you serious 3114
aren't you 6426
are you fucking serious 72
ares 34
are you kidding me 3423
are you married 428
are you ok 2809
are you there 1616
are you crazy 2783
are you serious 3114
are you free tonight 40
are you ready 1883
are you mad at me 175
are you listening 493
are you listening to me 401
are you nuts 615
are you mad 557
are you here 359
are you done yet 34
are you hungry 755
are you ready 1883
are you mad at me 175
are you listening 493
are you listening to me 401
are you nuts 615
are you mad 557
are you here 359
are you done yet 34
are you hungry 755