You better not traducir turco
4,030 traducción paralela
You better not be calling security.
Güvenliği aramasan iyi edersin.
You better not have fucked her.
Ona çakmamış olsan iyi edersin.
You better not hurt her again.
Onun canını tekrar yakmazsan iyi edersin.
Bobby, you better not be recording.
Bobby, bunları çekmesen iyi olur.
You better not do this.
Bunu yapmasan iyi edersin.
You better not comment on my clothes.
Kıyafetlerime yorum yapmamaman daha iyi.
You better not be wasting my time.
Umarım vaktimi boşa harcamıyorsundur.
So you better not tell him.
O zaman ona söylemesen iyi edersin.
Spencer, you better not be snooping back there!
Spencer, orada etrafı karıştırmasan iyi edersin!
Saul, you better not be saying what I think you're saying.
Saul, umarım söylediğini sandığım şeyi söylemiyorsun.
You better not have shit on your shoe.
Umarim ayakkabina siçmiyorsundur.
- You better not put a finger on her.
- Elini sürmesen iyi edersin.
You better not be fucking with me.
Benimle düzüşmezsen daha iyi olur.
You better not go out.
Dışarı çıkmasan iyi olur.
Oh, you better not, especially for those Russians.
Yapmasan iyi olur, özellikle de Ruslar için.
Well. You better not be holding anything back, because like it or not, we've been ordered by the powers on high to play nice.
Bazı şeyleri saklamasan iyi olur çünkü, hoşuna gitse de gitmese de, güzelce anlaşmamız için yukarıdan emir var.
- You better not pull it out.
- Çıkarmasan iyi edersin.
And you better not take advantage of her while I'm gone, or I'll come back and seriously hurt you.
Ve yokluğumda ondan faydalanmaya çalışmazsan iyi edersin, yoksa geldiğimde canını yakarım.
I'm not sure if I'm better off with you alive or dead. Either way, I have to know if you're wearing a wire.
Canlı veya ölü işime yarar mısın bilmiyorum ama her halükârda dinleme cihazı var mı diye bakmak zorundayım.
And if it's not a big rock, you better be big somewhere else.
Taşın büyük olmazsa başka bir yerin büyük olması gerek.
I tell you what, she better not bring her ass down here because I will punch that bitch right in her face.
Umarım buraya gelmez çünkü o kahpenin suratını ortasına bir tane geçiririm.
You make your money the same way I make my money, and you're not better than me.
Sen de benim gibi paranı kazanıyorsun. Ayrıca da benden daha iyi değilsin!
- You really think if I become a better lover, she'll take me back? - Not if you use the word "lover."
İşe yarar mı sence?
You can get off me better here, if the home is not safe.
Beni burada bıraksan iyi olur, evden birileri görebilir.
No, I think it would be better if you're sketching in your notebook.
T.S. Bence seni not defterine bir şeyler çizerken çekmeliyiz?
Not if I can get you to a better doctor.
Sana daha iyi bir doktor bulursam hayır.
It's not my business, I'm really sorry about your dick, but you got to treat your lady better, or somebody else is gonna.
Bana düşmez, sikin için üzüldüm ama hanımına daha iyi davranmalısın yoksa başka biri bunu yapar.
You know, it's actually feeling better. Well, it's not swelling. That's a good thing.
Aslında daha iyi
You're not making this better.
Ama sen hiç yardımcı olmuyorsun.
You're not getting better, it's just that your brain stops telling you how much it hurts, and it just gets worse and worse over the years until... it just all falls apart.
İyiye gitmiyorsun. Sadece beynin ne kadar acıdığını söylemeyi bırakıyor. Yıldan yıla daha da kötüleşiyor ta ki her şey alt üst olana kadar.
And I'd better not see you back here with another one of your hare-brained inventions.
Umarım seni burada aptal icatlarından bir başkasıyla tekrar görmem
And I'd better not see you back here with another one of your hare-brained inventions.
Umarım seni burada aptal icatlarından bir başkasıyla takrar görmem.
Karen and Kyle? You could not find two better friends.
Karen ve Kyle daha iyi iki arkadaş bulamazsın.
You think this is better because Leena's here, but it's not safe.
Leena yanında diye böyle düşünüyorsun, .. ama güvenli değil.
You're not a better driver.
Benden daha iyi bir sürücü değilsin.
How do you know there's not someone better out there for you?
Dünyada sana daha uygun biri olup olmadığını nereden biliyorsun?
You're not getting any better with age.
Yaşlandıkça daha da kötüye gidiyorsun.
No, they were not better than you.
Senden kuvvetli değillerdi.
I'm not looking to fuck it up, but you better believe I want a piece.
Sikip atmayacağım ama emin ol bir pay istiyorum kendime.
I hope you'll agree that you're not going to find better design or higher quality at this price point.
Bu fiyat seviyelerinde bundan daha iyi bir dizayn ve daha iyi bir kalite bulamazsınız.
Better not be telling her you love her.
Onu sevdiğini söylemesen iyi edersin.
Do not you touch them the first night, the better to fly next.
Bir randevu koparabilmek için ortam hazırlamış.
At first, I thought you were being a diva for blocking me from James, but after talking to you, maybe it is better if James focuses on training and not have distractions from me.
İlk başta, James'le beni ayırmaya çalıştığını sandım, ama seninle konuştukça James'ın antremanına yoğunlaşıp rahatsız edilmemesi gerktiğini farkettim.
Maybe it's better if you don't contact me again, - at least not for therapy.
Belki de benimle bir daha kontak kurmasan daha iyi olacak en azından terapi için.
That better not be a late-model Lincoln Town Car you're crushing.
- Ezmekte olduğun son model Lincoln Town Car değildir umarım.
You think your house is a better place for me to be, but you keep not showing up for me, dad.
Senin evinin benim için daha iyi bir yer olduğunu düşünüyorsun. Ama bana bunu gösterdiğin söylenemez, baba.
All I'm trying to say is that things would have been better if Lily and I were able to convince you outside of court not to take the company in the direction you wanted.
Demek istiyorum ki, eğer Lily ve ben seni şirketi istediğin gibi yönetmemen konusunda ikna edebilseydik çok daha iyi olurdu.
I know you better than Kagame. You can't do this, not to me.
Bunu bana yapamazsın.
You'd better not let go of that.
- Gitmesine izin vermeseniz iyi olu.
Some things you're better off not knowing.
Bazı şeyleri bilmemek daha iyidir.
You're not better than me.
Benden daha iyi değilsin.
you better not be 16
you better 280
you better watch out 49
you better stop 19
you better be ready 19
you better believe it 88
you better be 71
you better hope so 16
you better watch yourself 22
you better watch your back 18
you better 280
you better watch out 49
you better stop 19
you better be ready 19
you better believe it 88
you better be 71
you better hope so 16
you better watch yourself 22
you better watch your back 18
you better watch your mouth 21
you better run 97
you better watch it 27
you better be careful 42
you better get used to it 26
you better be right 46
you better start talking 27
you better tell me 24
you better hurry 79
you better go 91
you better run 97
you better watch it 27
you better be careful 42
you better get used to it 26
you better be right 46
you better start talking 27
you better tell me 24
you better hurry 79
you better go 91
you better hurry up 42
you better leave 17
you better get out of here 28
you better get going 40
you better sit down 16
better not 94
nothing 25771
not allowed 48
note 183
noth 18
you better leave 17
you better get out of here 28
you better get going 40
you better sit down 16
better not 94
nothing 25771
not allowed 48
note 183
noth 18
not yet 7691
notebook 23
notes 105
notice 40
not really 5709
notorious 29
not at all 5606
nottingham 42
noticed 24
nothin 482
notebook 23
notes 105
notice 40
not really 5709
notorious 29
not at all 5606
nottingham 42
noticed 24
nothin 482
notch 62
noted 237
nothing to see here 87
nothing else matters 82
not me 3274
nothing to hide 21
nothing much 304
not anymore 2246
nothing more 611
not my type 47
noted 237
nothing to see here 87
nothing else matters 82
not me 3274
nothing to hide 21
nothing much 304
not anymore 2246
nothing more 611
not my type 47
not tonight 725
nothing happened 754
nothing at all 597
not now 3813
nothing yet 509
nothing changes 92
note to self 55
nothing happened 754
nothing at all 597
not now 3813
nothing yet 509
nothing changes 92
note to self 55