You want to know traducir turco
34,548 traducción paralela
She tell you what you want to know?
Öğrenmek istediklerini öttü mü?
You want to know what the truth is?
Gerçeği bilmek ister misin?
Okay, you're positive you want to know? - Yes.
- Pekala, bilmek istediğine emin misin?
- You want to know if there was tongue. I can tell you, decidedly there was not.
- Katiyen kullanmadık.
No, Nick, I cannot, and you want to know why?
Yapamam ve neden, bilmek ister misin?
Why else would you want to know whether or not I had a boyfriend?
Bir sevgilimin olup olmadığını bilmek istemenin başka ne sebebi olabilir ki?
You want to know what she wrote about you?
Seninle ilgili ne yazdığını bilmek ister misin?
You have to ask him if you want to know about his mom.
Eğer annesıyle ilgili bilgi almak istiyorsan ona sormalısın.
You want to know what failure looks like?
Başarısızlığın neye benzediğini bilmek ister misin?
You want to know what it is?
Problem ne biliyor musun?
At some point when you're an artist of any kind, you know, you want to be relevant, so when you feel that slipping away... [stuttering] it's a little... sad.
Her sanatçi bazen güncel olmak ister ve bunun elinizden kayip gittigini hissetmek biraz üzücü sinir bozucu ve biraz da korkutucudur.
You want to come up and, you know, and address the... Alison is here.
Alison burada.
[Alison chuckles ] [ interviewer] So, uh, before we go, I know you've gotta go, um, but I want to just ask you one more question that might be weird.
Bitirmeden önce ki bitirmemiz gerektigini biliyorum size tuhaf gelebilecek bir sey daha sormak istiyorum.
You know, I do believe they're gonna want to bring you out to LA for a chemistry read where you would read with the other actor who's already cast in the other role.
Sanirim seni Los Angeles'a getirtip diger roldeki aktörle aranizdaki uyumu görmek için okuma yapmani isteyecekler.
Yeah, what I want to know is how someone like you managed to stay alive this long.
Bilmek istediğim senin gibi biriyle bu kadar uzun süre yaşayabilecek mi?
I know you want Alan to think you're cool and fun, but you can't be his father and his friend.
Alan'nın seni havalı ve eğlenceli görmesini istediğini biliyorum ancak onun hem babası hem de arkadaşı olamazsın.
I mean, I want to impress these teens, but I also need to obey Edie's rules, you know?
Bu gençleri kendime hayran bırakmak istiyorum ancak Edie'nin kurallarına da sadık kalmalıyım, değil mi?
You let me know next time there's a fight, I want to see it.
Bir kez daha kavga edecek olursanız haberim olsun, görmek istiyorum.
- You know you want to, compadre.
Sen de istiyorsun bunu, dostum.
First, I want to make sure that you know your rights.
Haklarını bildiğinden emin olalım önce.
We want to know what you're doing to protect our families and our kids.
Ailelerimiz ve çocuklarımızı nasıl koruyacağınızı bilmek istiyoruz.
Then what are we doing here? I want you to know that school is a safe place for your kids.
Okul çocuklarınız için güvenli bir yer.
But, Kyle, what you're doing now, this makes everything so much worse, and I know you don't want to be responsible for that.
Ama Kyle, şu an yaptığın her şeyi çok daha kötüleştirecek ve bundan sorumlu olmak istemediğini biliyorum.
I know you don't really want to hurt your friends, the only ones who truly understand what it's like.
Arkadaşlarını gerçekten incitmek istemediğini biliyorum, seni sadece onlar gerçekten anlıyor.
Just so I'm clear, you want to drop us into Nazi territory, roll up blind to some bar, and just convince someone there that we don't know to help us?
Anladığım kadarıyla bizi bu Nazi bölgesine götürmek istiyorsun... bir bara görünmeden girip bilmediğimiz birini yardım için ikna mı edeceğiz?
Let me know if you want me to take a look.
Bir göz atmamı istersen haberim olsun.
You're giving me what I want to know, whether you realize it or not.
İstesen de istemesen de bilmek istediğim şeyi bana söyleyeceksin.
Hey, guys, if I win, I just want you to know there will be some things that come out about me.
Çocuklar... Eğer kazanırsam bilmenizi isterim ki hakkımda bazı şeyler ortaya çıkabilir.
Scott, I want you to know that hacking is unlawful, thoroughly immoral and Bunker Hill does not condone it under any circumstances.
Bilgisayar korsanlığının yasadışı olduğunu bilmeni istiyorum Scott. Üstelik ahlaka da aykırı ve Bunker Hill buna hiçbir koşulda göz yummaz.
If you don't want to know, I don't have to tell you.
Bilmek istemezseniz söylemem olur biter.
We don't want you to know!
Senin bilmeni istemiyoruz biz!
I-I thought... I don't want you to know what I thought.
Ne düşündüğümü bilmeni istemiyorum.
But I want you to know that I love you very much.
Seni çok sevdiğimi bilmeni istiyorum.
But I want you to know that I love you now and forever.
Sizi her zaman sevdiğimi ve seveceğimi bilmenizi istiyorum.
You know who would really want to come?
Gerçekten kimin gelmek isteyeceğini biliyorsun.
This is a pretty couple-y's trip, and... you know, we just don't want you to feel like a third wheel.
Bu çiftlere göre bir gezi olacak ve senin gereksiz biriymişsin gibi hissetmeni istemiyoruz.
But, look, I want you to know something.
Ama bir şeyi bilmenizi istiyorum.
Oh, hey, um, you know, if we want to beat traffic...
Eğer trafiğe takılmak istemiyorsak...
And at first, you know, I didn't want to wear it,
Ve ilk aşamada, bunu takmayı hiç istememiştim.
You know how, in the movies, when somebody's bad at something, but they don't want to be, and so they set their mind to it.
Bilirsin ya, filmlerde, bir kişi bir işte kötüyse, ve aynı zamanda o işte iyi olmak istiyorsa, o işe kanalize olur.
Hey, let me know If you want to roll around under the bleachers again, doll. Oh.
Yine tribün altında kırıştırmak istersen haber ver bebek.
What do you want our viewers to know about your sister?
Seyircilerimize kardeşin hakkında bildiklerini anlatır mısın?
What don't you want me to know?
- Neyi bilmemi istemiyorsun?
You know, Darin, if, uh, you don't want this story, I'm very happy to take those women to one of your competitors...
Biliyorsun, Darin, bu haberi istemiyorsan rakiplerinizden birine bu kadınları çekmek beni çok mutlu eder...
I want you to know... That I can never forgive you for taking away my husband and my world.
Bir şeyi bilmeni istiyorum kocamı ve dünyamı elimden aldığın için seni asla affetmeyeceğim.
I want you to know... that your daddy already sees you that way without the shirt, okay?
Bilmeni isterim ki... Baban seni o tişörtü giymeden de prenses olarak görüyor, tamam mı?
I want to do that as long as we can before, you know, I go away.
Ben gitmeden önce ne kadar yapabiliyorsak yapmak istiyorum.
You know, I think she just didn't want to worry us.
Bizi üzmek istemezdi sanırım.
Now, I know you both want to share this iconic moment with your son, so I'm gonna leave you two to fight it out, and I'll meet the winner in the car.
İkinizin de bu ikonik anı oğlunuzla paylaşmak istediğini biliyorum. Aranızda savaşmanız için sizi yalnız bırakacak ve kazananla arabada buluşacağım.
I-I mean, I want her to do something that she loves but still practical, you know?
Sevdiği ama yapabileceği bir şeyi seçmesini istiyorum, anlıyorsun değil mi?
Okay, people, I have been thinking about everything you've said, and I know what I want my major to be.
Pekala, söylediğiniz her şeyi düşündüm ve hangi mesleği istediğimi biliyorum.
you want to know why 131
you want to know the truth 59
you want to know a secret 18
you want to know what happened 18
you want to know something 22
you want to know what i think 50
you want some tea 39
you want me to come 17
you want to see me 30
you want to die 96
you want to know the truth 59
you want to know a secret 18
you want to know what happened 18
you want to know something 22
you want to know what i think 50
you want some tea 39
you want me to come 17
you want to see me 30
you want to die 96
you want to talk to me 36
you want something 175
you want more 86
you want some 400
you want it 343
you want to play 93
you want to kill me 68
you want me to leave 56
you want me to stop 34
you want some of this 80
you want something 175
you want more 86
you want some 400
you want it 343
you want to play 93
you want to kill me 68
you want me to leave 56
you want me to stop 34
you want some of this 80