You want to see traducir turco
15,623 traducción paralela
- There are more, do you want to see?
- Dahası var, görmek ister misin?
If you want to see him alive, you know what you have to do!
Onu canlı görmek istiyorsan ne yapman gerektiğini biliyorsun!
You want to see him? - No.
Onu görmek mi istiyorsun?
Why do you want to see him?
Neden onu görmek istiyorsun?
You want to see photos of the pony I care for?
Bakımının yaptığım midilliyi görmek ister misin?
You want to see me happy?
Beni mutlu görmek istiyor musun?
You want to see him?
Görmek ister misin?
Alright, you want to see some real romance?
Gerçek romantizm mi istiyorsun?
You want to see some guy crying in the back of a limo.
Bir erkeğin limuzinin arkasında ağladığını görmek.
Sweetie, do you want to see if you've got a friend that wants to come to the fair with us?
bir arkadaşın var mı?
Don't you want to see something more interesting?
- Daha ilginç bir şey görmek istemez misin?
You want to see my cats?
Kedilerimi görmek ister misin? - Tabii.
Do you want to see the semester fly by you?
Dönemin yanından uçup gittiğini görmek ister misin?
You don't want to see me.
Beni görmek istemiyorsun.
You see some guy having a heart attack and the next day you want to move in with me.
Adamın biri kalp krizi geçiriyor, ve ertesi gün benim yanıma taşınmak istiyorsun.
I don't want to see you again in my fucking life.
Seni bir daha hayatımda görmek istemiyorum.
I want you to see something.
Bir şeyi görmenizi istiyorum.
I want you to see him.
Onu görmeni istiyorum.
You didn't even want to see him!
Onu görmek bile istemedin.
You're a shit, you didn't even want to see him!
Puştun tekisin. Onu görmek bile istemedin.
She's coming to see the band tomorrow, so do you want to come interrupt me when I say dumb stuff?
Yarın grubu görecek aptal aptal şeyler söylerken gelip beni bölmek ister misin?
I know that it's hard to see your good friends happy while you are going through a breakup, but I just really want you to be excited for me.
Ayrılığı atlatırken arkadaşlarını mutlu görmek zor biliyorum ama sadece benim için mutlu olmanı istiyorum.
I want to see you gripping a long, powerful spear.
Güçlü, uzun bir mızrak tutmanı görmek istiyorum.
I don't want to see you, either.
Sizi görmek de istemiyorum.
If you could only see your son again, Bernard, wouldn't you want to?
Bernard oğlunu tekrar görmeyi istemez miydin?
You still want to go see him?
Hala onu görmek istiyor musun?
It took us 20 years to get outta there, and you want to go see if the wind has wafted the autumn leaves onto the rusted roof?
Oradan ayrılmamız 20 yıl sürdü. Ve şimdi gidip, rüzgârın sonbahar yapraklarını paslı çatının üzerine dağıtıp dağıtmadığı mı görmek istiyorsun?
So then I had to start looking around to see where I'm at because I don't want to push too hard, you know what I mean?
Nerede olduğumu görmek için etrafıma bakındım çünkü çok fazla zorlamak istemiyorum, anlıyor musun?
People walk in, you don't want them to see your house.
İnsanlar gelecekler ve onları evinden görmek istemezsin.
You want them to see their house.
Onların evlerini göstermelerini istersin.
If he don't see the vision that you have, oh, man, I want you to look him straight in the eye and you tell him, "You can kiss my twat."
Eğer ki o, sahip olduğun vizyonu görmezse onun gözlerine bakmanı ve'amcığımı öp'demeni istiyorum.
Your father-in-law didn't want her to see you.
Kayınpederin seni görmesine izin vermiyormuş.
I'm here because... I think you might make it worse for yourself, and I don't want to see that.
Ben buradayım çünkü kendine çok yüklendiğini düşünüyorum ve bunu görmek istemem.
You want to tell me how this all-seeing eye thing doesn't see us coming?
Bu her şeyi gören gözün bizi nasıl görmediğini anlatmak ister misin?
Do you want to go see your room?
Odanı görmek ister misin?
People want to see you handling this as a mother.
İnsanlar bir anne olarak bunu idare edişini görmek isteyecektir.
Do you want your picture online for all the world to see?
İnternet'te fotoğrafını herkes görsün mü?
No, really, tell me. Do you want everyone to see that?
Herkesin görmesini istiyor musun?
You'll see... everything you want to know about Calvin Chadwick and the rest of his crowd.
Calvin Chadwick hakkında, tüm konsey hakkında istediğin her şeyi görürsün. Hepsi o kayıtlarda var.
You'll want to take a look and see what materials we'll need.
Buraya bakıp ne gibi materyaller gerekeceğini görmeniz gerek.
I want you to see this.
Görmeni istediğim bir şey var.
Uh, I'm sorry. I didn't want you to see this.
Üzgünüm, bunu görmeni istemedim.
Want to see how fast you are?
sen ne kadar hızlı görmek ister misiniz?
I thought perhaps you might... might not want to see me.
Belki beni görmek istemezsiniz diye düşündüm.
You want me to go see indra?
Gidip Indra'yla görüşmemi mi istiyorsun?
You just want to see Gus.
Sen sadece Gus'ı görmek istedin.
Boss, you might want to come see this.
- Patron, gelip baksan iyi olur.
I want you to go in the back and tell me what you can see.
Arkaya gidip ne gördüğünüzü söyleyin.
I don't know how to make you happy But I Want to see a smile on your face
Seni nasıl mutlu ederim bilmiyorum ama yüzündeki buseni görmek istiyorum.
I want to see ya picking'that cotton - like you own it! - TOM :
Bu pamukları sanki sizinmiş gibi toplamanızı istiyorum.
They want to see you at the overseer's.
Seni kahyanın oraya çağırıyorlar.
you want to see me 30
you want to see it 65
you want to see them 16
you want to see something 18
you want some tea 39
you want me to come 17
you want to die 96
you want to talk to me 36
you want something 175
you want more 86
you want to see it 65
you want to see them 16
you want to see something 18
you want some tea 39
you want me to come 17
you want to die 96
you want to talk to me 36
you want something 175
you want more 86
you want it 343
you want some 400
you want to play 93
you want to kill me 68
you want me to leave 56
you want me to stop 34
you want to go home 38
you want some of this 80
you want me to do it 47
you want me to help you 28
you want some 400
you want to play 93
you want to kill me 68
you want me to leave 56
you want me to stop 34
you want to go home 38
you want some of this 80
you want me to do it 47
you want me to help you 28