English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / ruso → turco / [ И ] / И говорю

И говорю traducir turco

5,461 traducción paralela
Вот о чем я и говорю
- Gördün mü, benden bundan bahsediyorum işte.
Я о том и говорю, продолжайте в том же духе.
Böyle devam edin.
Об этом я и говорю.
Anlatmak istediğim şey tam olarak bu.
Вот в чем дело, об этом я и говорю.
İşte bu. İşte benim de bahsettiğim konu bu zaten.
— Тэсс, я перечитал свою медкарту сто раз, и говорю тебя, я не должен был это пережить, я должен быть мертв.
- Tess, tıbbi kayıtlarımı birçok kez gözden geçirdim. Sana diyorum, hayatta kalmama... -... imkan yokmuş.
Об этом я и говорю.
- Bak, bundan bahsediyorum.
- Да, об этом я и говорю.
- Evet, kesinlikle.
Три... об этом я и говорю.
Üç - - işte ben de bundan bahsediyordum.
Я об этом и говорю.
Demek istediğim de bu işte.
Мои коленки стучат друг о друга, я смотрю на него и говорю своим лучшим взрослым тоном : "Знай своего хозяина, животное".
Minik dizlerim birbirine çarparken ona bakıyorum ve büyük adammış gibi ses çıkararak "Efendini tanı, hayvan" diyorum.
Я об этом и говорю.
Gördün mü? Dediğimi kanıtlamış oldun.
Одеваюсь в черное. Я учусь рисовать на земле идеальный круг, и внутри этого круга я не говорю ни слова.
Yere tam bir çember çizmesini öğrendim ve bu çemberin içindeyken hiçbir şey söylemiyorum.
И я говорю яме категорическое "нет".
Delik hakkında cevabın çok kuralcı değil, tamam mı?
Нет, я говорю, что вы не можете наплевать на правду и справедливость, так что делайте, что хотите.
Hayır, diyorum ki, doğruluk ve adalet umurunuzda değil. Ne isterseniz yapın.
Я говорю, что мы прижмем Реконнойтера хорошенько... отправим какой-то вирус и прижмем весь их сайт, пока они не удалят историю.
Bence Reconnoiter hard disklerine botnet saldırısı yapalım sonra da haberi silene dek bütün siteyi çökertelim.
Я достаточно была субъектом насмешек и намёков, чтобы знать разницу между небольшой опасностью и смертельной, и я говорю тебе, что ты, Томас и я столкнулись сейчас с последним.
O kadar çok alay konusu oldum ki biraz tehlikeyle ölümcül tehlikenin ayırdına varabiliyorum. Şu anda üçümüzün karşısındaki saydıklarımdan ikincisi.
Я не говорю о ваших добровольцах и последователях.
Ben senin gönüllülerinden ya da takipçilerinden bahsetmiyorum.
И если я говорю стрелять, ты стреляешь.
Ateş etmeni söyleyince de edeceksin.
Я не говорю ничего плохого Как будто она влюбилась в того, кто взял ее в плен и каким то образом умудрилась сбежать из его безумной темницы.
Sadece kendisini esir alan kişiye âşık olduğunu ve nasılsa karanlık ve çatlak zindanından kaçmayı başardığını söylüyorum.
И потом я говорю : "Возможно, ты захочешь спросить у пингвина".
Ben de dedim ki penguene bir baksanız iyi olur.
Они хотели отдать тебя на попечение, и я сказал им то, что сейчас говорю тебе :
Seni bakım altına almak istediler ve ben de onlara şimdi sana söyleyeceğim şeyi söyledim.
И пожалуйста, поверьте мне, когда я говорю вам, что мы очень уважаем ваши убеждения.
Ve inançlarınıza çok saygı duyduğumuzu söylediğimde bana inanın lütfen.
Я говорю здесь не только от имени... всех работников НАСА, но и от имени всех людей мира.
Sadece NASA'nın erkek ve kadınları adına değil dünyadaki bütün insanlar adına bu konuşmayı yapıp...
Я просто говорю, что с тех пор, как ты в прошлом месяце вернулся из Нью-Йорка, тут тишина и покой.
Geçen ayki küçük New York seyahatinden döndüğünden beri her şey ne kadar güzel ve sessiz diyorum.
Они мерзкие. И Вы же понимаете, о каких женщинах я говорю.
Bahsettiğim kadınları biliyorsun, değil mi?
Я не ищу себе оправдания и не говорю, что это ничего не значило...
Bahane bulmaya ya da hiçbir şey ifade etmeyecek şeyler söylemeye çalışmıyorum.
"Пей вино, восхваляй Господа нашего, и пусть мир будет миром." Как я говорю.
"Şarabınızı için, Tanrımıza dua edin, " ve bırakın dünya dönsün. " Dediğim şey buydu!
Надеюсь, ты слышишь меня, Ательстан, и я не говорю сам с собой.
Umarım beni duyabiliyorsundur Athelstan ve kendi kendime konuşmuyorumdur.
И, кстати, я редко это говорю, но ты здесь самая красивая девушка.
Bu arada yeterince söylemediğimi biliyorum ama bu odadaki en güzel kız sensin.
И я вам это говорю, потому что так оно и есть.
ve şunu bilmenizi isterim. çünkü söylediklerimde ciddiyim.
Может, они тебе что-то сказали? Нет, говорю тебе, они схватили меня, и это было странно и жутко. Может, позвонить в полицию?
belki sana birşeyler anlatmaya çalışıyorlardı yok inan bana beni kaçırmaya çalıştılar çok ürkütücüydü belkide polis çağırmalıydım hayır hayır hayır yok görmezden.. bence hiç yaşanmamamış gibi davran
И только когда я говорю Богу "Ну, а теперь о Томасе Кромвеле", Бог говорит мне :
Tanrı'ya "Şimdi de Thomas Cromwell için dua ediyorum." dediğimde Tanrı da bana "Wolsey, ne zaman pes edeceğini bilmiyor musun?" diyor.
И это я еще не говорю о ее летающих фекалиях? и ее способности извергать из своей старой задницы экскременты с такой силой, что они приземляются в ста метрах от фургона и от предполагаемого места их вылета.
Ortalıkta uçuşan boklarından ve kuru götünden ıkına ıkına çıkardığı hem minibüsün arkasından hem de geldikleri yerden müthiş bir hızla fırlatıp bahçeye kondurduğu tezeklerinden bahsetmiyorum bile.
- Да и зачем им? - Я просто говорю, что видела белую девочку, около 18 лет.
- Sadece diyorum ki gördüğüm şey... beyaz kız, 18 yaşlarında.
Таким милым образом я говорю, что то, что делаешь ваш муж... чрезвычайно важно... и своевременно.
Kocanın işinin oldukça önemli olduğunu söylememim cezbedici yolu... ve de vakitli.
Я говорю это от лица твоего брата и меня.
- Tabii hem kendi hem de kardeşin adına konuşuyorum.
И я говорю вам, как друг.
Bir dostunuz olarak söylüyorum.
Нет, я говорю тебе, потому что она хочет, чтобы Джин и Бобби жили с дядей Уильямом.
Hayır, sana söylüyorum çünkü Gene ve Bobby'nin dayım William'la yaşamasını istiyor.
Нет, я говорю что есть некоторые дети, которыми легко манипулировать внушать им, что реальное – неправда и наоборот.
Hayır, demek istediğim şey bazı çocuklar, neyin gerçek ya da gerçek olmadığına çok kolay ikna edilebilir.
И я говорю про мусорку.
Size neyin iyi olmadığını söyleyeyim Bay Kelly ; çöp konteynırınız.
Говорю вам, именно так и сделала бы, вздёрнула бы их.
Ciddiyim bak, sırf ibret olsun diye.
Говорю правду... И снова попадаю в неприятности.
Doğruyu söylüyorum, başım yine belaya giriyor.
Говорю тебе, что Элвис сделал для музыки и Эминем для рэпа, Норма сделает для магии джунглей.
Diyorum bak Elvis'in müzik, Eminem'in rap için yaptıklarını Norma orman büyüsü için yapacak.
Я говорю, что ты сидишь на картах, жульничаешь и ты тупая сука!
Kartların üzerine oturduğunu söylüyorum seni geri zekâlı sahtekâr orospu!
Слушай, я всего лишь говорю, что времена меняются и мне нужна работа.
Bak, söylemeye çalıştığım şu ki zaman geçiyor ve iş bulmam gerek.
И тут я такая говорю ей перед всеми : "И кстати, Флака, ты уволена".
Herkesin içinde ona doğru dönüp dedim ki bu arada Flaca, sen kovuldun.
Но я тебе говорю, дети... только и делают, что задалбывают тебя с утра до ночи.
Ama çocuklar var ya sırf baş ağrısı, sabah akşam.
Иисус говорил : "Я же говорю вам : любите врагов своих и... молитесь за тех, кто преследует вас".
İsa, "Düşmanlarınızı sevin ve size eziyet edenlere dua edin." diye buyurmuş.
Но говорю вам, я хотел взять свою клюшку и долбануть ею этого сукиного сына!
Ama şu anda söyleyebilirim ki, 5 numara demir sopamla o o... çocuğuna vurmak istedim!
Иногда я и Кану так говорю.
Arada ben de Kan'a söylerdim.
Я адвокат, и я тебе говорю, ни при каких обстоятельствах не разговаривай с ними.
Ben bir avukatım ve sana hiçbir koşulda onlarla konuşmaman gerektiğini söylüyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]