Но я хочу помочь traducir turco

Но я хочу помочь, пожалуйста, позвольте мне.

Yardım etmek istiyorum, lütfen.

Но я хочу помочь вам, поэтому я...

Ama size yardım etmek istiyorum, Onun için- -

- Но я хочу помочь.

Yardım mı? Anlamıyorsun, değil mi?

Я знаю, это твоя программа. Но я хочу помочь разрешить ситуацию.

Sizin programınız biliyorum, ama yardım ediyorum.

Баффи, я не рвусь в темноту, кишащую монстрами. Но я хочу помочь.

Buffy, canavarlarla dolu karanlık bir yere gitmeye can atmıyorum ama yardım etmek istiyorum.

Конечно. Но я хочу помочь.

Ama yardım etmeye hazırım.

Конечно, я хочу вам помочь но празднества в честь "Зиггурата" будут длиться еще неделю.

Elbette yardım etmek isterim ancak Ziggurat kutlaması bir hafta daha sürecek.

Я хочу помочь вашей работе, но не могу постоянно печь пироги.

Önemli bir işe yardım etmek isterim ama tekrar kek yapmayacağım.

Я хочу вам помочь, Джон, но мне нужно ваше сотрудничество.

Sana yardım etmek istiyorum, John, ama bana yardımcı olman lâzım.

Но я хочу помочь.

Yardım etmek istiyorum.

Но я хочу служить ей, как ты служишь, помочь ей найти то, за чем она пришла.

... bulmak istediği şey her ne ise bulması için.

Я хочу вам помочь, но помогите и вы мне.

Yardım etmem için sana ihtiyacım var.

Но чисто по-человечески мне вас жаль. И я хочу вам помочь.

Ama senin durumundaki birisine yardım etmek istiyorum.

Я знаю, сэр, Вы просто пытаетесь помочь, но, похоже, я ни говорил ни о чем, кроме этого последние два дня. Я не хочу проходить через это снова. Я понимаю.

Biliyorum yardımcı olmak istiyorsunuz efendim, ama günlerdir bunları konuşuyoruz ve aynı şeyleri tekrar konuşmak istemedim.

Я хочу помочь тебе, но не хочу при этом потерять свою жену, понятно?

Sana yardım etmek isterim ama bu yüzden karımı kaybetmek istemiyorum.

- Их с нами больше нет, я хочу помочь, но...

- Artık aramızda yoklar. Yardım etmek isti...

Я хочу помочь вам в поимке Албайно.

Konu Albino'nun peşine düşmekse paylaşırım.

Я хочу помочь вам, но вы должны позволить мне сделать это.

Yardım etmek istiyorum ama sana ulaşmamıza izin vermelisin.

Ну... Я хочу помочь тебе, Фредди, но...

Burada seninle kalmak istiyorum Freddy.

Я хочу помочь вам, но я не будет заблокирован ни в коем проклятый багажник ни одна машина.

Sana yardım etmek istiyorum ama kesinlikle bagaja falan girmiyorum.

Миссис Бейли, мне ужасно неловко беспокоить вас но я действительно хочу помочь вашему сыну.

Bayan Baily, rahatsız ettiğim için affedin ama oğlunuza yardım etmeye çalışıyoruz.

Спокойно, я хочу тебе помочь.

Sakin ol! Seni çıkarmaya çalışacağım.

Келли, я хочу вам помочь, если это возможно, но вам нужно развестись.

Kelly, elimden geldiğince sana yardım edeceğim, ancak boşanma için dava açman gerekli.

Я хочу умереть, но моя мама не желает мне помочь.

Ölmek istiyorum. Ama bana yardım etmiyor.

Я хочу помочь вам, но я должна понять, через что вам пришлось пройти.

Ben sana yardım etmek istiyorum, ama şu anda nasıl bir şeyler yaşadığını bilmem gerekiyor.

Да, но я хочу. - Ты должна помочь мне.

- Bana yardım etmelisin.

Я хочу ей помочь, мисс Томас, но у меня нет оснований.

Size yardım etmek isterdim Bayan Thomas ama doğruyu söylemek gerekirse, buna yetkim yok.

Я хочу помочь ей, но когда ей больно, она словно надевает броню.

Ona yardım edebilmek isterdim. Ama Renee incindiği zaman, zırhlarını üstüne geçirir.

Я очень хочу тебе помочь, но я планировал посмотреть "Титаник" так что мне нужно позвонить в службу спасения, чтобы узнать, когда он начнется.

Sana gerçekten yardım etmek isterdim ama Titanic'i izleme plânlarım var bu yüzden hangi seansın olduğunu öğrenmek için 911'i aramalıyım.

Я понимаю, через что вам приходится пройти и хочу помочь как только могу, но безопасность этого корабля - моя первая обязанность.

Şu anda ne yaşadığını anlayabiliyorum, ve bunu atlatabilmen için elimden geleni yapacağım, ama bu mürettebatın güvenliği, beni için birinci öncelik.

Я хочу ему помочь, но мне всего семь лет.

Yardım etmek isterdim, ama sadece 7 yaşındaydım. Orada şoke olmuş halde oturuyordum.

- Но я хочу тебе помочь.

Peki, ama benim tek istediğim sana yardım etmek.

- Я хочу тебе помочь, но меня он не трогал.

Tabi ben de yardım etmek istiyorum, ama bu benim kavgam değil.

Так, я хочу помочь Виллоу также как и все вы, но мы найдем другой способ.

Willow'a yardım etmeyi ben de sizin kadar istiyorum. Ama başka bir yol bulacağız.

- Вы обещали помочь. - Я хочу помочь. Но вы просите меня...

Telefonda yardım edeceğine söz vermiştin Yardım etmek istiyorum ama benden istediğiniz bu şey yüzünden işimi kaybedebilirim

Нет, но я хочу ему помочь!

Hayır, ama yardım ederim.

Подожди, Полено, я хочу тебе помочь, но я не еда!

Dur Otesánek. Sana yardım etmek istiyorum, Ama ben yiyecek değilim.

Я хочу тебе помочь. Но не смогу, если ты со мной не поговоришь.

Sana yardım etmek için buradayım ama benimle konuşmazsan sana yardım edemem.

Я хочу помочь Седьмой не меньше остальных, но если мы не будем осторожными, можем все оказаться с кортикальными узлами.

Herkes kadar ben de Seven'a yardım etmek isterim, ama dikkatli olmazsak bizimde birer tane kortikal düğümümüz olabilir.

Тони хотел помочь, но я больше не хочу лгать.

Tony sadece bana yardımcı olmak için böyle söyledi ama artık yalan söylemek istemiyorum.

Пожалуйста, прости меня, если сможешь, я был не прав, но сейчас я понял это и очень хочу помочь тебе.

Şimdi her şeyi anladım. Özür dilerim. Görevinde sana yardım edeceğim.

Понимаете, я всего лишь хочу помочь ему, но кажется, что просто нечем...

Yardım etmek istiyorum ama elimden bir şey gelmiyor.

Мадемуазель Карлайл, Вы не хотели ничего говорить но теперь я узнал кое-что и хочу Вам помочь.

Bayan Carlisle, daha önce bir şey söylemediniz. Ama şimdi daha çok şey biliyorum. Size yardım etmek istiyorum, edebileceğime inanıyorum.

Я хочу помочь Винсу, я правда хочу, но я просто не могу...

Sadece... Yapamam.

Слушайте, я знаю, что Вы не знаете меня и у вас нет причин доверять мне, но... Я хочу помочь Вам.

Bak, beni tanımadığını ve bana güvenmek için hiç bir nedenin olmadığını biliyorum, ama sana yardım etmek istiyorum.

Послушайте, я хочу помочь, но я не позволю вам подставлять под огонь людей.

Bak, yardım etmek istiyorum. Ama adamlarımı ateşe sürükleyecek şeyler yapmana izin vermeyeceğim.

Я не хочу иметь ничего общего с твоими планами, и ты не сможешь связаться со мной, если что-нибудь пойдет не так, и я понадоблюсь тебе как обычно, чтобы помочь, но к счастью, моя дорогая, ты не будешь знать, где я.

Senin planların benden uzak olsun. Bir şeyler ters gider de her zamanki gibi, seni belâdan kurtarmam için bana muhtaç olursan benimle temasa geçme şansın olmayacak, çünkü ne yazık ki, nerede olduğuma dair en ufak bir fikrin bile olmayacak.

И я хочу тебе помочь, но у меня есть маленькая проблема.

Ve sana yrdım etmek istiyorum Ama bir sorun var.

- Я хочу помочь, но...

- Yardım etmeyi istiyorum, ama...

Я хочу помочь этому мальчику не меньше тебя. Но я дала клятву соблюдать закон.

Bu çocuğa ben de senin kadar yardım etmek isterim, ama yasaların tarafını tutacağıma dair bir yemin ettim.

Слушай, Хоппер, я хочу тебе помочь, но не смогу, пока ты не скажешь, где ты.

Tıpkı sana söylediğim gibi. Bak, Hopper. Sana yardım etmek istiyorum.