English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / ruso → turco / [ Я ] / Я покупаю

Я покупаю traducir turco

670 traducción paralela
Статуи создавались 2 тысячи лет, а я покупаю их всего 5.
2000 yıldır heykel yapıyorlar. Ben sadece 5 yıldır satın alıyorum.
Тут я покупаю тебе яичницу, или ты покупаешь мне её?
Ben mi sana kahvaltı ısmarlıyorum yoksa sen mi bana?
Я покупаю защиту, Пол, и я хочу ее получать.
Korunma satın almıştım, korunmak isterim.
Каждый раз, как я покупаю платье или туфли, он на меня орёт.
Bir elbise yada ayakkabı alsam hemen bağırır. Hiçbir yere gitmeme izin vermez.
Мафальда отварила рыбу, которую я покупаю для малыша.
Mafalda çocuk için aldığı balıklardan birazını buğuladı.
Простите, но я покупаю эту картину.
Affedersiniz Mösyö, bu resim için ben pazarlık ediyordum.
Я покупаю № 8.
8 numarayı alıyorum.
- Ну... я покупаю 4 - 5 в месяц.
Ayda dört veya beş tane satın alıyorum.
- Я покупаю яхту на следующей неделе если дадут ссуду.
Gelecek hafta bir tekne alıyorum.
Я покупаю новый дом.
Bir ev satın alıyorum.
Это так дорого. Я покупаю вещи у мадам Мэй.
Ben kıyafetlerimi Madam Mae'nin dükkanından alıyorum.
Каждую неделю я покупаю фотокопии лекций.
Her hafta tutulan notların fotokopisini satın alıyorum.
Я покупаю этот дом как свадебный подарок для моего ребенка.
Bu evi kızıma düğün hediyesi olarak alıyorum.
- Я покупаю её.
- Onu satın almak istiyorum.
Ну, раз так, то в этом случае я покупаю их всех.
Oh, pekala, bu durumda hepsini alacağım.
Когда ты что-то хочешь, я покупаю тебе это автоматически.
Ne zaman bir şey istesen sana hemen alıyorum.
Хорошо, я покупаю.
- Alıyorum.
Бросьте свою дурацкую агитацию, я покупаю билеты не ради выигрыша!
Reklam yapma.
Я покупаю эти земли. Половину приношу в дар городу.
Münasip zamanda araziyi satın alacağım, yarısını kasabaya bırakacağım...
Я покупаю ваш аттракцион на полчаса.
Bu seni yarım saat susturmaya yeter.
Чтобы вы знали, я покупаю это, чтобы смешивать коктейли.
Bilgin olsun, bunu orijinal bir kokteyl karıştırıcısı amacıyla alıyorum.
Да, я покупаю только там.
Evet, tüm eserlerimi oradan alırım.
Мне же нужно увидеть, что я покупаю.
Görmediğim şeyler için size para ödememi bekleyemezsiniz?
Нет, я покупаю ради картинок
Hayır, resimleri için alıyorum.
Или как если кто-то услышит, что я покупаю "Teldar Paper" и купит себе немного?
Ya da birinin benim Teldar aldığımı duyması ve kendisine almaya karar vermesi mi?
Я покупаю медицинскую страховку, а она магические кристаллы. Когда я обнаружила, что беременна, то составила завещание,..
Hamile olduğumu anladıktan sonra, vasiyetimi yazmaya karar verdim.
Я не покупаю этот автомобиль.
Bu otomobili almıyorum.
Я всегда покупаю, что ей нравится.
Genellilke o neyden hoşlanırsa onu satın alırım.
Ты все время упрекашь меня, что я не покупаю тебе приемник.
Sana radyo almadığımı için beni suçlayıp duruyorsun.
Я не покупаю без автографа.
Bu resim imzalanmadığı sürece almayacağım.
Я им покупаю хорошую рыбу, но за ту цену, которую могу заплатить.
Fakat işin içine çocuklar girince üzülüyorum.
Я думал, что покупаю билеты в "Фоли Берже".
Folies Bèrgeres'e bilet aldığımı sanıyordum.
Я продаю, а не покупаю.
- Ben satıcıyım, alıcı değil.
Но я не могу заставить себя носить такую же одежду в течение дня. Я не покупаю ничего из такого! Это слишком вызывающе!
Parlak kimonolar daha dikkat çekici olduğu halde gündüzleri onları giyemiyorum sade olanları tercih ediyorum.
Эту я тоже покупаю.
Ben bunu da alacağım.
Я его покупаю.
Sizi bu zor durumdan kurtarabilirim.
- Я никогда их не покупаю.
#
Я ее у вас покупаю.
Duyuyor musunuz?
Я не покупаю женщин.
Kadın satın almam.
Я до сих пор покупаю ей записи.
Ona zaman zaman plaklar alıyorum.
Смотрите, вот та еда, которую я каждую неделю покупаю нам и детям :
Bak şimdi, bu eve bir haftada giren yiyecekleri sayayım sana.
- Я ничего не покупаю.
- Bugün satn aImyorum.
Лучше читай комиксы, которые я тебе покупаю.
Sadece benim aldığım mangaları oku.
Спасибо, я сегодня ничего не покупаю.
Ben birşey almıyorum, teşekkürler.
А в жизни еще и лотерея есть. Я всегда билет покупаю.
.. ve yıllarca onun peşinden kasaba kasaba dolaşmalısın.
Я еду с деньгами с черного рынка, покупаю окорок и возвращаюсь.
Karaborsadan almış olduğum parayla eti satın aldım ve... geri geldim.
Я только покупаю вещи- - Я хочу быть официанткой.
Tek yaptığım, birşeyler satın almak... Garson olmak istiyorum.
Дело не в деньгах, и назад я её не возьму, потому что я продаю всю эту хрень и покупаю себе жильё.
Para önemli değil. Geri getiremezsin. Bu bok çukurunu satıp kendime bir kat alacağım.
Слушай, я её покупаю.
Dinle, onu alıyorum.
Салман Тикарет, я продаю и покупаю отходы.
Salman Ticaret, hurda alım-satım.
В Белом Доме предупредили, что до конца войны никаких счетов. Я ничего не покупаю.
Onlara söyle, almıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]