Adamın traducir inglés
105,741 traducción paralela
Bu Zerstoererli adamın Musa'nın personeli var mı?
So this Zerstoerer guy has Moses'staff?
Adamınız bunu Trenwith'den gönderdi, efendim.
Your man sent this from Trenwith, sir.
Oğlum, yokluk içinde yaşayan, içkiye düşkün sıradan bir adamın çocuğu değil!
My son is not some commoner's child, nursed on gin and housed in squalor!
Bugün adamın göz rengine göre.
Today, on the colour of a man's eyes.
Ulu Tanrım, bizi Parlamento'da böyle çılgın bir adamın mı temsil etmesini istiyoruz?
Dear God, is that the kind of madman we want representing us in parliament?
Ancak eğer başka bir güzel genç bayanın £ 2,000 olduğunu düşünüyorsan Kendisini bir parasız din adamına boyun eğmeye istekli olan Tabii ki onu bulmak için özgürsün.
But if you feel there is another pretty young lady with £ 2,000 willing to yoke herself to a penniless clergyman, you are, of course, at liberty to seek her out.
Böyle bir adamın yanında yürümeme izin verilmesi ne büyük onur!
Such an honour, to be allowed to walk along with such a man!
Bir adamın ne kadar araziye ihtiyacı vardır?
How much land does a man need?
Hey, o adamın kim olduğunu daha bulamadın mı?
Hey, you figure out who that guy is yet?
Endişeli bir adamın yüzüne benziyor mu?
Does this look like the face of a nervous man to you?
Sen düşünürken adamın beyin ölümü gerçekleşecek.
While you're thinking it over, this man goes brain-dead.
Hangisi daha kötü bilmiyorum. Karımın boğazına ölümüne neden olabilecek bir kılçık takılması mı yoksa bu sırada başka bir adamın yatağında olması mı?
I don't know what's worse, that my wife choked on a fishbone that might kill her, or that she was in bed with another man when it happened.
Bu adamın benden gerçekten hoşlanmadığını düşünmeye başladım. Kim?
I'm really starting to think that guy doesn't like me.
Şu ünlü profesör Henry Gerard gibi görünüyorsun ama o adamın o yaşta ders vermesine imkan yok.
You look like that famous professor Henry Gerard, but there's no way that guy's still teaching at his age.
Çünkü Mike'ı içeri tıkan kadının bir sözü onu dışarı çıkartan adamın bin sözünden değerli.
Because a word from the woman who put him away is worth a thousand from the guy who got him out.
- Bu adamın hikâyesini tam öğrenene kadar bir şey yapmayacağım.
- I'm not doing shit until I know the full story on this guy.
Doğru anlamış mıyım 10 dakika gördüğün kadına aşık oldun başka bir adamın çocuğunu taşıyor onunla evleneceksin ve çocuğu kendininmiş gibi büyüteceksin.
- So let me get this straight, you're in love with a woman that you've known for about ten minutes. She's having another man's baby, and yet, you're gonna marry her, and raise it as your own.
Evet, bana dava açtığı için bir adamın teknesini patlattım.
Yes, I blew up a guy's speedboat after he sued me.
Adamın yaptığına tanık olduk.
We'd witnessed what he'd done.
- Laura, bu adamın vaktinin kalmadığını benden iyi biliyorsun, tamam mı? - Helikopter isteriz.
- We'll call for an airlift.
Bu adamın uyanmasını ve bize neler olduğunu anlatmasını beklesek olmaz mı?
Why don't we just wait for this guy to wake up and tell us what happened?
O adamın yanında başka bir polis var mıydı?
Was there another officer out here with that man?
Adamın bunu onayladığına emin misin?
Are you sure he's okay with this?
Öldürdüğün adamın cesedini atmana yardım etmedim mi?
Helped you move the body of your murder victim, didn't I?
Adamın biri, kulübe gelir içer ve bana asılırdı falan.
Some guy who used to come into the club, drink, hit on me, whatever.
Denis denen adamın evindeyiz.
Well, we're at this guy denis'place.
Ya da, bir yerde okumuştum, bir örümcek bir adamın derisinin altına girmiş, yumurtalarını bırakıp ölmüş, sonra o yumurtalardan adamın derisinde binlerce ölü örümcek çıkmış.
Or... I heard about this thing where a spider crawled into this dude's skin and laid a bunch of eggs there, then died and then the eggs hatched, and there were, like, a thousand dead spiders all up in this guy's skin.
- Bir adam iki kadını sevemez mi?
- Can not a man love two women?
Umalım da adamımız bu olmasın.
Let's hope that's not our man.
George Warleggan, halkın adamı.
George Warleggan, man of the people.
Sadece ticaret yapmaya çalışan bir iş adamıyım ki bu Fransa'nın menfaatine olan bir şey.
I am merely a businessman, trying to conduct a trade, which is to the benefit of France.
Kocanız arkadaşını özgür bırakırken hiç tanımadığı bir adamı da kurtaracağını nasıl öngörebilirdi?
How could your husband foresee that in freeing his friend, he'd liberate a man he'd never met?
Saygın bir genç adam.
A highly-respected young man.
Sevgili efendim, affedeceksin, ama durumumda olan bir adam Parçaya bakmalı, parçayı giymeli, Kendine hayranlık uyandırmak için kendisini taşıyın.
My dear sir, you'll pardon me, but a man in my position must look the part, dress the part, carry himself in such a way as to inspire awe.
Bayan Penvenen'e söylediğim gibi, Sir Hugh'dan daha nazik bir adam bulamazsın.
As I was saying to Miss Penvenen, you'll not find a kindlier man than Sir Hugh.
O elebaşının en emin adamıdır - malların arasında yanlış bulunmamaktadır.
He's most certain the ringleader - - there's no mistakin'the goods.
Bu adam çocukların partilerine gitmeli.
This guy should do kids'parties.
- 2. bölmedeki adam cam masanın üzerine düşmüş.
- A man in cubicle 2, broke his fall on a glass table.
Kendi kendime şöyle dedim, " Adamım Fiore'un canı sıkkın.
I thought to myself, I thought, " My man Fiore looks down.
John Rayburn adam değil çünkü orospu çocuklarının kendilerinin beni öldürmeye çalışmasına alışkınım ben.
John Rayburn ain't shit,'cause I'm used to motherfuckers trying to kill me themselves.
O yüzden, derse başlayabiliriz veya son 40 yılını sizin benim gibi çocuklara adamış bir adamla olan anılarımızı paylaşabiliriz.
So we can get to work... or we can spend the morning sharing our memories of a man who spent the last 40 years giving his life to kids like you and me.
Bize yardım etmeye çalışan bir adamı düşman yaparak Jessica'nın elde ettiği her şeyi mahvetmeye çalıştığını mı?
To tell me how you tried to ruin everything that Jessica's ever worked for by making an enemy of the one man who's been trying to help us?
Bu adam birilerinin hisse fiyatlarını düşürmek istiyor, ben de sebebini öğrenmek istiyorum.
- This guy's doing this to drive down someone's stock price, and I wanna know why.
Adam yarın ultrasona gelecek bir sıkıntı yaratırım diye korkuyorum.
The guy's gonna be at the sonogram tomorrow, and I'm afraid i may cause a scene.
Çünkü senin gibi dürüst bir adam başka çaresi kalmadığı sürece benim gibi birine gelmez benim sana ihtiyaç duymamdan çok senin bana ihtiyacın var, o yüzden gerçeği söylemeye hazır olunca beni ara.
Because a squeaky clean guy like you doesn't come to a guy like me unless he's got no choice, and you need me a hell of a lot more than I need you, so why don't you give me a call when you're ready to tell the truth.
Bu sabah iki adam etrafa bakınıp sorular soruyordu. Onun için hazırladığımız teknelere bakıp durdular.
Two guys were nosing around asking questions, checking out the boats that we worked on for him.
Tanrı'nın adamı, Denis.
Man of god, denis.
Ona konuşmamasını söylüyorlarmış. Kim o adam?
Who is this guy?
Çıkarın şu adamı buradan.
Get this guy out of here.
- Sen kendini Tanrı'ya adamışsın.
Stay back! - And you are a man of God.
Buranın sahibiymiş gibi etrafta dolaşan bir başka cahil adam.
Another ignorant man walking around like he owns the place.
adamın biri 39
adamı 23
adamım 2484
adamim 23
adamım benim 32
adamımsın 21
adamımız o 17
adamı rahat bırak 23
adamı duydun 40
adamı duydunuz 27
adamı 23
adamım 2484
adamim 23
adamım benim 32
adamımsın 21
adamımız o 17
adamı rahat bırak 23
adamı duydun 40
adamı duydunuz 27