English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ A ] / Arabam

Arabam traducir inglés

10,900 traducción paralela
Hayır, arabam buralarda bir yerde olacaktı.
No, I have my car down there somewhere. Yeah.
Bu benim arabam.
That's my ride.
Size söyleyeceğim, ben suç işlerken arabamın tamponu düşse ne yapardım biliyor musunuz?
I'll tell you, you know what I would do if the bumper fell off my car while I was committing a crime?
Arabam, eşyalarım onda.
He's got my car, my stuff.
Lütfen arabamı çizme!
Please don't scratch my car!
- Ve bir de steyşın vagon arabam.
-... and a Buick station wagon.
Arabamın sana yardımcı olabildiğine sevindim.
That was a big moment. I'm so glad my car was there for you.
Arabamız bekliyor.
Our chariot awaits.
Bu bizim arabamız değil.
That's not our car.
Arabamı tepede park ettim ve sonra bu mektubu, notu, yazmaya başladım.
And I parked up on the hill. And I started writing this - I dunno - note, letter.
- Şerif arabamı aldı ve beni yolun kenarında öylece bıraktı. Kaldığım cehennem buydu işte.
Marshal took my car, left me on the side of the road.
- Arabam.
About my car.
Arabamı yeniledim ya.
I upped my ride game, man.
Belki de şimdiden sonrasında bize tuzak kurmak için arabamın arkasına süründü
Maybe he's already crept in the back of my truck to ambush us later.
- At arabam mı geldi?
Has my carriage arrived?
- Memur bey, orası benim arabam -
- Officer, this is my car... - Stay back.
Neden benim arabamı seçtin?
Why did you pick my car?
Babam, kredi kartlarımı ve arabamı aldı.
My daddy, he took away my credit cards and my car.
Arabam nerede?
Where's my car?
Arabamı sevdiğini, şöyle bir dolaşmak istediğini söyledi.
Said he liked my car, wanted to ride around.
Arabam var.
I have a car.
İşte, arabam.
Oh, here's my cart.
Arabamın yakınına yaklaştırmam seni.
Unh! I'm not letting you get anywhere near my car.
Arabam olmaması en büyük engel.
Mostly'cause I don't have a car.
Bir sürü arabam var. Bir yerlere gitmek istersen diye dedim.
I got a lot of cars, you know, if you want to go for a drive some time.
Benim arabam var.
Got my own.
At arabam Eton Wick'te bir inek arabasının arkasına takıldı.
Er, my... carriage was caught behind a man driving cows in Eton Wick.
Arabam çalışmıyor.
My car won't start.
Çantanı getiriyorum, çantanı getiriyorum. - Arabamı alayım.
I'm getting your bag, I'm getting your bag.
Arabamı şuraya park ettim.
My car is parked right there.
Arabamıza bindiğin için şanslısın.
It's lucky you picked us.
- Arabamı bulduklarında, motor sıcaktı.
When they found my car, engine was warm.
Yeterince para biriktirdiğimde, kendi arabamı almak istiyorum.
Once I save up enough, I want to get my own car.
Benim arabam.
It's my car.
- Bu benim arabam.
- That's my car.
Bu benim arabam, doğum günü hediyesi olarak verdiler!
That's my car. They gave it to me as a birthday present!
- Bu benim arabam!
- It's my car!
- Benim arabam!
It is my car!
Bu benim arabam amına koyayım.
It is my fucking car!
Yemin ederim bizim arabamız, yemin ederim!
- I swear it's our car! I swear!
- Cidden bizim arabamız.
- Hey, really. It's our car.
- Yeni bir arabamız var şimdi. Evet.
- We have a new car now, yeah.
Arabam bozuldu.
My car is broken.
Bittiğinde, beni havaalanına bırakacaksın ve kiralık arabamı teslim edeceksin, anladın mı?
And when you're done... you need to drive me to the airport and return my rental car, do you understand?
Arabamı yumuşacık bir kedinin küçük bir kuşu avladığı gibi götürmüştü.
He got my broke-ass E-type to run like a soft pussycat hunting a little birdie.
Al. Arabamı al.
Take my car.
Raylan, arabamı mı çaldın?
Raylan, d-d-did you steal my Crown Vic?
Nişanlını vurduğunu biliyorum. Raylan'ın da arabamı aldığını biliyorum.
I know you shot your fiancé and I know that Raylan took my Crown Vic.
Geri arabamı almak için çalışıyordu.
I was trying to get my car back.
Sonra da geçen gün lanet arabamın camını kırdı.
And then the other day he broke into my friggin'car.
Bula bula benim arabamı mı buldun?
No where else but my car?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]