English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ A ] / Aşağıdayım

Aşağıdayım traducir inglés

403 traducción paralela
Elini çabuk tut da kahvaltıya gel. Yarım saniyeye kalmaz aşağıdayım.
- Hurry up and come in to breakfast.
Aşağıdayım.
Hey. I'm down here.
Bir dakika sonra aşağıdayım.
I will be down in a moment.
burada, aşağıdayım!
I'm down here!
Aşağıdayım. Sen neredesin?
I am downstairs, where are you?
Carmelina, ben aşağıdayım.
Carmelina, I'm going downstairs.
Bana ihtiyacınız olursa ben aşağıdayım.
I'm going below if you should want me.
Aşağıdayım!
Down here!
İhtiyacın olursa, ben aşağıdayım.
I'll be downstairs if you need me.
Cesaretin varsa havacı aşağıdayım.
Get your a... on down here,
- Aşağıdayım, efendim.
- I'm down here, sir.
Bana ihtiyacın olursa, aşağıdayım.
I'll be downstairs if you need me.
Aşağıdayım.
Well I'm downstairs.
Hemen aşağıdayım.
I'll be right down.
söyle ona iki dakkikaya aşağıdayım.
All right. Tell him I'll be right down.
- Aşağıdayım Asterix, Yukarı geliyorum.
- I'm down here Asterix, I'm coming up.
Bir dakika içerisinde aşağıdayım.
I'll be down in a minute.
Aşağıdayım bebek.
Down here, doll.
Aşağıdayım.
I'm down here.
Aşağıdayım!
down here!
Burada aşağıdayım.
i'm down here!
Tamam, aşağıdayım.
Okay, I'm down here.
Aşağıdayım!
Here! I'm down here!
Aşağıdayım.
Down here.
Eddie, aşağıdayım!
Eddie, I'm down here!
Ben aşağıdayım!
I'm down here!
Bana ihtiyacın olursa aşağıdayım.
Well, I am down there, it will be needed me...
Aptallar, aşağıdayım.
Fools, I'm down here.
- Çünkü şu an aşağıdayım.
-'Cause now I'm downstairs.
Aşağıdayım.
I'm downstairs already.
- Ben aşağıdayım bayım.
- I'll just be off back downstairs, sir.
Şansımıza, birgün veya bir hafta, Bir gece, belki aşağı inip, ikimizi de haklıyacak.
A day, a week. And the chance is he sneaks down some night and gets us.
Her şeyi yitirdiğim bugün kazanacağım şerefi Octavius'la Marcus Antonius kazanamayacaklar aşağılık zaferleriyle.
I shall have glory by this losing day, more than Octavius and Mark Antony by this vile conquest shall attain unto.
Abuk subuk Versailles Anlaşması halkımızı kasten aşağılıyor. Almanya bir gün kendi soyundan gelen o dehayı uyandırıp bir kurtarıcı gibi o utanç zindanından bizleri salıverecek.
Because of the farcical Versailles Treaty which so deliberately humiliates our people Germany will one day arouse the genius of its blood who will deliver us from His dungeon of humiliation like a saviour.
Çok aşağılandım. Gelişinin ilk gününde bu başına geldi.
I'm so humiliated, having this happen to you your first day here.
".. her ne kadar akrabalarımın aç gözlerini doyurmak beni üzüyorsa da, bütün mal varlığımın aşağıda ismi bulunanlar arasında eşit olarak dağıtılmasını vasiyet ediyorum : Kuzenim, George Crossfield'e, artık müşterilerinin fonlarından ödünç almaktan vazgeçsin diye. Yeğenim, Rosamund Shane'e, kocasının pek heves ettiği zevk ve sefa alemini kolayca sağlaması için.
And though it is with some regret that I finally satisfy the greed of my relatives I nevertheless do devise and bequeath that my entire estate be divided equally between my fourth cousin, George Crossfield in order that he no longer need borrow from his clients'funds my niece, Rosamund Shane in order that she may support her husband in the style to which he would like to be accustomed to my nephew, Hector Enderby, in order that he may be able to afford to hunt every day, rather than once a week thereby providing more opportunity for breaking his neck and finally, my sister, Cora Lansquenet out of gratitude that she stayed out of the country for 30 years and didn't bother me.
- Aşağıdayım.
- Down here.
Aşağı giden yol sadece yarım gün.
Only half a day to go down.
Aşağıda Mariner's Room'dayım.
I'm down here in the Mariner's Room.
- Aşağıdayım.
- I'm down here.
Bu egsersiz reflekslerini oldukça geliştirir! Peki, diğer aşağılanmalar da... eğitimin parçası mı?
So, does the training include being called a bastard all day?
"Bir gün neşe içinde yoldan aşağı yürürken," "güzel bir Eylül ayında," "benim takım bir çatışmaya girdi ve bir kişi kaybettik."
While walking down the road one day in the merry, merry month of September my squad got into a hell of a fray and lost one member.
Aşağıdayım.
I'm downstairs.
Bu, şüphesiz hayatımın en aşağılayıcı günüydü.
This has got to be, without a doubt, the single most humiliating day of my life.
100,000 $ için kendimi aşağılayacağımı düşünmüyorsunuz sanırım defol buradan!
I dread the day when $ 100,000 isn't worth groveling for. Get out of here!
Aşağılık biridir, tanıştığım gün anlamıştım.
He's a punk and I knew it the day I met him.
Aşağıdayız.
I'm parked outside.
Her Noel aşağı indiğimde yepyeni ve kanlı oyuncaklarımı bulurdum.
And then I'd go downstairs on Christmas Day and find all my shiny, new, bloody toys.
Bütün gün caddelerde aşağı yukarı dolaşıp onu bulmaya çalıştım.
I've been going up and down the streets all day trying to find him.
Her gün utanmış, korkmuş ve aşağılanmıştım.
I was ashamed and terrified... and humiliated every day.
Her gün utanmış, korkmuş ve aşağılanmıştım.
I was ashamed and terrified and humiliated every day.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]