Bir adam öldürdüm traducir inglés
270 traducción paralela
Bir adam öldürdüm.
I killed a man.
Çenem acıyor, kemiklerim ağrıyor. Bir adam öldürdüm ve zararsız bir adamın ölmesine seyirci kaldım.
My jaw hurts, my ribs ache, I killed a man back there and stood by while a harmless guy was killed.
Bankada bir adam öldürdüm.
- I killed a man at the bank.
Herta, ben bir adam öldürdüm.
Herta, I killed a man.
En son 10 sene önce bir adam öldürdüm.
Last time I killed a man was 10 years ago.
Demin bir adam öldürdüm. Ben bir katilim.
Do not you see I'm shattered?
Hayatını kurtarmak için bir adam öldürdüm, üç ay beraber yaşadık, ve sen kaçıp gittin.
I killed a man to save your life, we lived together for three months, and then you just ran away.
Bir adam öldürdüm.
I have murdered a man.
Bir adam öldürdüm!
I've killed a man!
Zaten bir adam öldürdüm, kimseden korkum yok.
I've killed one man already
- Bir adam öldürdüm.
- I killed a man
Oren, ilk defa bir adam öldürdüm.
Oren, I killed a man for the first time
Ben bir adam öldürdüm.
I killed a man.
Bir adam öldürdüm.
I killed a guy.
Ben bir adam öldürdüm.
I just killed a man.
Bu gece bir adam öldürdüm, Anna.
I killed a man tonight, Anna.
Evet, bir gün bir adam öldürdüm, dediler ki :
# Yes, I killed a man one day, so they say
- Bir şey yok dedim ya. Bir adam öldürdüm.
- -These last few days-- - - -I told you it was nothing.
Gazete parçaları için bir adam öldürdüm.
I killed a man ffor newspaper clippings.
Ne kocakarısından bahsediyorsun sen, ben bir adam öldürdüm.
Old woman? I just killed a man!
onun için bir adam öldürdüm.
I kill a man for him.
Onun önünde söylemek istemedim ama geçen gün, bir adam öldürdüm.
I didn't want to mention it in front of her, but I shot a guy the other day.
Victoria, biraz önce bir adam öldürdüm.
Victoria, I just killed a man.
Sadece bana gerekli olduğunu söyledin diye bir hastane odasına girdim ve bir adam öldürdüm.
I walked into that hospital room and I took a man's life simply because you told me it was necessary.
11 yaşındayken bir adam öldürdüm.
When I was 11 years old I killed a man.
Bir adamı öldürdüm ben bana büyü yapan bir kadının aşkı uğruna.
I have killed a man out of love for a woman who has bewitched me.
Dans salonunda bir adamı öldürdüm.
Killed a guy in a dance hall.
- Bir adamı öldürdüm.
- I killed a man.
Yakın zamanda bir kaç kişi öldürdüm, bir ya da iki yaşlı adam daha fark etmez.
I killed a few people lately, one or two old men won't make no difference.
Bir adamı öldürdüm, o kadar.
I killed a man, that's all.
Az önce bir düelloda bir adamı öldürdüm.
I just killed a man in a duel.
Bir zamanlar seni okşayan bu ellerle bir adamı hunharca öldürdüm.
These hands that once caressed you killed a man in cold blood.
Bir sürü adam öldürdüm.
I killed many men.
Bu güne kadar, 7 adam öldürdüm ve 11 tanesini de elimden zor kurtuldu ve bir kere bile yaralanmadım.
To this day, I've killed 7 men, and brought 1 1 men close to death, and I've not been hurt once.
Talihsiz bir olay sonucu, öldürmemem gereken bir adamı öldürdüm.
By unfortunate circumstance, I cut down a man I needn't have.
Son dört yılda o kadar çok adam öldürdüm ki bir tane daha olsa benim için fark etmez.
I killed so many men these past four years, one more don't matter.
Lanetleneceğim, İIk kez gerçeği söyleyen bir adamı öldürdüm.
I'll be hog-tied, this is the first time I ever killed a man who told the truth.
Bataklıkta vahşi bir domuz öldürdüm. Bir atı ve adamı öldürebilirim.
I killed a wild boar in the marsh once, I can kill a horse and a man.
Şimdiden bir kaç adam öldürdüm en azından bunu yapabildim.
I've killed a few men already, that's the least I could do.
Biliyorum, ben kötü bir adamım. Savaşta insanları öldürdüm, sarhoş oldum kamu malına zarar verdim, falan filan.
I know I'm a pretty evil fellow... killed people in the war and got drunk... and chewed up municipal property and the like.
Muhafızlarıyla birlikte beni kabaca bir tavırla aşağılayan ve bana efendilik edip hükmetmek isteyen o adamı da öldürdüm.
-... and the man who had insulted me who insulted me with his arrogance, his wish to master me, his authority.
Bir adamı öldürdüm.
I killed a man.
Bir gün, kızın ile biriyle bankta oturan bir adamı öldürdüm.
One day we killed a guy who was sitting on a bench with a girl.
Bir defasında bir adam silahla üstüme yürüdü ve onu öldürdüm.
Once a man come at me with a gun, and I killed him.
Ama gerçek şu ki, bir keresinde buradaki Marry Anne ile bir adamı öldürdüm.
But the truth is, I once killed a man with old Mary Ann here.
Birkaç gün önce bir adamı öldürdüm.
I killed a man.
- Bir adamı öldürdüm, ve şimdi birisi benim peşimde. - Bu kadar mı?
- -You see, I killed this guy, and now someone's after me.
Bir adam öldürdüm.
It's like this.
Hatta ben... bir adam bile öldürdüm.
I even... killed a guy.
Ertesi gün... Tokyo'da başka bir adamı da öldürdüm.
The other day, I killed another man in Tokyo.
- Bir adamı öldürdüm.
- I killed a man. - How?
bir adam var 42
bir adam 202
bir adam vardı 32
bir adamın 26
bir adam öldü 19
öldürdüm 50
öldürdüm onu 23
bir ay sonra 33
bir anda 56
bir avukat 38
bir adam 202
bir adam vardı 32
bir adamın 26
bir adam öldü 19
öldürdüm 50
öldürdüm onu 23
bir ay sonra 33
bir anda 56
bir avukat 38
bir alman 26
bir ara 40
bir ay 77
bir an 49
bir at 67
bir arkadaşım var 42
bir aptal 17
bir ay önce 34
bir araba 43
bir an önce 40
bir ara 40
bir ay 77
bir an 49
bir at 67
bir arkadaşım var 42
bir aptal 17
bir ay önce 34
bir araba 43
bir an önce 40