Bir şey soracağım traducir inglés
1,865 traducción paralela
Sana bir şey soracağım. Sen çocuklarla arası iyi olanlardansın, değil mi?
Let me ask you something, because you're one of these guys that's good with kids, right?
Bir şey soracağım, bu kitap neyin nesi?
Let me ask you, what is it with this book?
Sana bir şey soracağım.
I gotta ask you something.
Bir şey soracağım, dostum.
You know what, man?
Bak, bir şey soracağım.
Hey, look, let me ask you, when...
Size hemen bir şey soracağım, Bay S.
I've a question for you real quick, Mr S.
Bir şey soracağım Monix.
Let me ask you somethin', Monix.
Sana bir şey soracağım çünkü bu kostümleri çok gördüm.
I was gonna ask you this, because I've been seeing these all over.
Sadece sana bir şey soracağım.
No funny business. I just have to ask you something.
Sadece bir şey soracağım. Bazı kişilerin antikalarının değerini bilmediği doğru mudur?
I just have to ask... ls it true some people don't know the value of their antiquities?
Sana bir şey soracağım.
Hey, let me ask you something.
Bart, bir şey soracağım.
Bart, let me ask you a question.
Size bir şey soracağım.
Let me ask you something.
Sana bir şey soracağım... Will Tunney'i öldürmeye mi geldin?
I've gotta ask you... did you come back to kill Will Tunney?
Sana bir şey soracağım.
Yo, let me ask you something.
- Sana bir şey soracağım.
Let me ask you a question.
Ama sana bir şey soracağım.
But I'm going to ask you one question.
Bir şey soracağım sana.
I want to ask you a question.
Sana bir şey soracağım.
- Let me ask you a question. - Hey.
Sana önemli bir şey soracağım, Akash.
I need to ask you an important question, Akash.
Vivian, sana bir şey soracağım.
Okay Vivian, I've got to ask you a question.
Bir şey soracağım.
Tell me something.
Bir şey soracağım.
Let me ask you something.
Bir şey soracağım...
Tell me something...
- Bay Nitin bir şey soracağım.
Okay Mr. Nitin, tell me one thing.
Paul, bir şey soracağım.
Paul, let me ask you.
Bir şey soracağım.
I have a question.
Sana bir şey soracağım.
So, let me ask you a question.
Sana tek bir şey soracağım :
Let me ask you one thing :
Bir dakikalığına bir şey soracağım.
You must hollow te meninges.
Bir şey soracağım, ne tarz bir döküm istediğini görmek için elinde, bakabileceğim hazır bir döküm var mı?
Hey, you know what? Do you have a rundown that I could take a look at, just so I know what type of rundown you're looking for?
Bir şey soracağım.
Let me ask you something :
Bir şey soracağım.
Well, let me ask you this
McGee, bir şey soracağım.
McGee, I want to ask you something.
Herb sana bir şey soracağım.
Herb, I got to ask you something.
Sana bir şey soracağım.
All right, let me ask you something.
Şey.. Carlos.. sana bir şey soracağım.
Hey, Carlos, quick question for you.
Size bir şey soracağım.
I have something I have to ask you.
Matty, sana bir şey soracağım, biraz garip gelirse de kusuruma bakma.
Matty, I'm going to ask you a question and i apologize if it seems a bit awkward
Size bir şey soracağım.
Let me ask you guys something.
Madem bu kadar dürüstüz, bende sana bir şey soracağım?
Since we're being so honest here, you mind if I ask you a question?
Sana bir şey soracağım.
Let me ask you something.
Bir şey soracağım, hiç eğlendiğin oluyor mu?
Tell me something. Do you ever have any fun?
Sana bir şey soracağım, Donna Elvis'in sana şarkı söylemesini mi, yoksa seni becermesini mi istersin? Ne diyeceğimi bildiğini sanıyorum.
I know what you think I'm gonna say.
Sana bir şey soracağım.
We...
Nasıl soracağım diye belki bir milyon şey düşündüm ama hiçbiri uymadı.
I mean, I've thought of a million things to ask her, but none of them seems to suit.
Sana bir şey soracağım. Şu böcekler var ya?
You know, the renal damage, fluid buildup, heart attack, you know, make me smarter thing?
Bir şey daha soracağım.
If you could tell me one more thing.
Dave, bize soracağın bir şey var mı?
Dave, any questions for us?
Sana bunu soruyorum,... ve sana başka bir şey daha soracağım, ama bunu sormak beni strese sokuyor.
I'm asking you that and I ask you something else as well, which I'm nervous to even suggest.
Bayan, size bir soru soracağım, bunun benim işim olmadığını söyleyebilirsiniz de ama şey buraya transfer edilmeyi istediğinizi duydum.
Ma'am, can I ask you a question, and you can tell me to mind me own business, but erm... I heard that you requested to be transferred here.
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105