English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ B ] / Buradasın

Buradasın traducir inglés

19,629 traducción paralela
Burada olmanın iyi fikir olduğunu düşünmüştüm. Ama belli ki fazla buradasın.
I thought it was a good idea to have you here, but you're just too... present.
Buradasın demek!
There you are.
- Ne? Spada masaj yaptırıp şımartılacağın bir gecen var ama sen buradasın.
You have one night in a spa to be massaged and pampered, but you're here.
Haley, şükürler olsun buradasın.
Haley, thank God.
- Ne zamandır buradasın?
- How long have you been here?
Ne kadardır buradasın?
How long you been here?
Bir nedenden dolayı mı buradasın yoksa hava atmaya mı geldin?
You here for a reason or just to show off?
Bu yüzden buradasınız zaten.
That's why you're here.
Sen az önce istediğini aldın. Hâlâ neden buradasın acaba?
Because you just did, which is making me wonder why you're still here.
Neden buradasın o zaman?
Then why are you here?
Sen de hâlâ buradasın.
You're still here.
Ama şimdi buradasın. Karşımda oturuyorsun. Yaşıyorsun.
And now you're here, sitting with me... you're alive.
Neden buradasın?
Why are you here?
İşte buradasın.
Hey, hey, hey, hey. There you are.
Ama madem buradasın...
But since you are...
Şükürler olsun buradasın.
Thank God you're here.
Konuşmayacaksak niye buradasın?
What are you doing here if we're not speaking?
Hâlâ buradasın?
Still here?
Buradasın!
You're here!
Yani burada değilsin, ama ülke olarak buradasın.
You're here here, but you're in the country here.
Gerçekten buradasın, yanımdasın.
You're here, here, here with me.
Sen... Neden buradasın?
My younger sister broke my computer and the repairman didn't come, so...
İşte buradasın. Şerefsiz.
Oh no, that's all right.
Yani sen ironik olarak buradasın, o ise hemen yanı başımızda oturduğu için.
See, you're here ironically, but he's really here'cause he just lives on the corner.
Kilise işleri için mi yoksa şahsi sebeplerden mi buradasın Denning?
Are you here on church business or personal business, Denning?
- Sen niye buradasın peki?
What brings you into town?
Demek buradasınız.
There they are.
Bugün niye buradasınız?
What brings you here today?
- Buradasın.
- You're here.
A.B.D., Nunez davasında bir uzman olduğunuz için mi buradasınız?
And, uh, you are here as an expert on U.S. v. Nunez?
Hala buradasınız.
Oh, you're still there.
- Beni tutuklamak için buradasınız.
You're here to arrest me.
Demek buradasın.
There you are.
İşte buradasın!
There you are.
Ve şehrime gelip, adamlarımı bu işle bağlantılı olmakla suçladınız. O yüzden buradasınız. Benim huzurumda.
So when you come into my town and accuse my men of having something to do with this, this is why you're here in front of me.
- Penny, buradasın demek.
- Penny, there you are.
İşte buradasın, tatlım.
There you are, darling.
Sen ve Art ise bir aydır buradasınız.
You and Art have been here for a month.
SHORTY'NİN BARI Bu yüzden mi buradasın?
Oh, so that's why you're here?
Sonunda buradasın, kardeşim.
Finally, brother, you are here.
Bak ne diyeceğim madem buradasın biraz kurtlarımızı mı döksek?
You know, since you're here, maybe we, uh, cut a rug?
Sizler ABD'ye daha kolay bir giriş yolu için buradasınız.
You're here for an easier way into the US.
Atlamalar, Dramaworld'de işlerin iyiye gitmediğine işaret eder. Zaten bu nedenle buradasın.
Crossovers are a sign that things are not going well in Dramaworld, which is why you're here.
Yalnızca iki gündür buradasın.
You've only been here two days.
İşte buradasın.
Here you are.
Bu yüzden buradasın, yaşıyorsun.
And here you are, alive.
- O yüzden buradasın.
That's why you're here.
Neden buradasın?
Why are you out here?
İşte buradasın.
Oh, hey, Tucker, there you are.
- Demek buradasın!
There you are.
Buradasın Shelli.
You're here, Shelli.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]