Buradaydı traducir inglés
7,832 traducción paralela
- 30 yıl önce buradaydım.
- I was here 30 years ago.
30 yıl önce, ben de buradaydım.
Thirty years ago, I was here too.
30 yıl önce buradaydım da ne demek?
What you mean you are here thirty years ago?
Rodrigo Sanchez birkaç gün önce konsey toplantısı için buradaydı.
Rodrigo Sanchez was here a few days ago for the council meeting.
Kefen tam buradaydı.
The shroud was right here.
Aleister buradaydı.
Aleister is here.
Aleister buradaydı, onu aramak için gelmiş.
Aleister was here, he was looking for her.
Öldüğümde Clay buradaydı.
Clay was here when I died.
- Az önce buradaydı.
She was just here.
- Uzun zamandır buradaydım ve şimdi gitmek için hazırım.
- I've been here too long... and I am just ready... to move on.
Küçük hanım, sen Baba Ray'in pantolonundaki ışıltı olmadan 10 yıl önce ben buradaydım.
Mister, I was here 10 years before you were even a twinkle in Papa Ray's pants.
Hatırlasana Binod, annem öldükten sonra cesedi buradaydı. Başı şu tarafta, bacakları burada.
her body was kept here... head that side... | egs here...
Siz bu sabah buradaydınız, değil mi?
You guys were out here this morning, right?
Babam buradaydı.
My dad. He was here.
Buradaydılar.
They were here.
- Buradaydılar!
- They were here!
Buradaydı ama az önce istifa etti.
She was, but she just quit.
Masam tam buradaydı. Onca zamandır tam üstünde oturuyormuşum.
My desk was right here, sitting right on top of it this whole time.
Buradaydık.
We've just been here.
Buradaydı.
He was here.
Tabii ki buradaydı.
Of course he was here.
Adem buradaydı ve ağabeyim de buraya geldi.
Adam was here and my brother came here too.
- Daha önce de buradaydım.
- I was just here.
Bizim türümüz başlangıçtan beri buradaydı.
Our kind has been here since the beginning.
- Haşatı çıkmış ve kafası güzel kızı diyorsun, buradaydılar.
Oh, the train wreck and the hot mess. Yeah.
Altı aydır lokantayı hazırlamak için buradaydım ve aynı Evan kız olsaydı sevineceğimiz kadar sevdim burayı.
I've been there for six months setting up the restaurant, and I've grown to love it like the daughter we wished Evan had been.
- Savaş boyunca buradaydım.
- I was here all through the war.
Buradaydım çünkü, senin diğer pisliklerden farklı olduğunu düşünecek kadar aptaldım.
I- - And here I was, stupid enough to think that you were different... than these other niggas.
Tüm gece buradaydım.
All night.
12 yıl önce sen de buradaydın.
Well, it was 12 years ago when you yourself were here.
Geçen gece de buradaydın.
You were in the other night.
Bu sabah buradaydı ama şimdi gitmiş ve kimse görmemiş.
This morning, she was here. Now, gone. Nobody has seen.
Duvar'da hizmet ettiği yıllar süresince onlarca kumandan geldi geçti ama o her zaman öğüt vermek için buradaydı.
At the Wall, a dozen lord commanders came and went during his years of service, but he was always there to counsel them.
Sen de buradaydın.
You were here around then too.
- Tamam, buradaydı.
Okay, yes.
- Tamam. İkisi de buradaydı.
They were both here.
Geçen hafta Bill Burr buradaydı.
Uh, last week, Billy Burr was here.
Her gece buradaydım. Amerikalılar ile çok önemli anlaşmalar yaptım.
I have been here every night, negotiating a very important deal with the Americans.
Hayır, buradaydı.
No, it was here.
Elbette buradaydılar.
Oh, they've been here all right.
Kovmuştum ama eve geldiğimde hala buradaydı ve biraz konuştuk ve..
I did, but she was still here when I got home and... We talked, all right, and...
Hayır, hayır, hayır, hayır, tam buradaydım, şans üstünde.
Ah, no, no no no, I was right here, on chance.
Ama sadece kısa bir süre için buradaydım.
But I was only here for a while.
Kayın biraderim burayı onarırken de buradaydı, oğlu keskin metal yüzünden, neredeyse kolunu kaybediyordu.
See, he was up when my brother-in-law put this place up when his kid almost lost her arm on a square of sheet metal.
- Buradaydı ama.
- But he was here.
Tüm gün buradaydı dedi.
She said he was here for about a day.
Çağrı geldiğinde buradaydın, kim çıktı olay yerine?
Sal, you were here when that call came in. Who took it?
Bu yüzden Sean buradaydı, bunu durduramamamız için.
That's why Sean had to be here... so that we couldn't stop it.
Önemli olmayabilir ama Morten biraz önce buradaydı. Morten Anker mi?
It's maybe nothing, but Morten was just here.
Bak o kısa bir süre için buradaydı ama küçük kuşumuz uçup gitti.
Look, she was here for a small time, but that little bird took flight.
- Hayır, o buradaydı.
Kicked in the door. Us.
buradaydım 49
buradayım 1669
buradasın 260
burada 4271
burada ne yazıyor 27
burada ne işin var 798
burada ne arıyorsun 599
burada da 32
buradan 750
burada kimse yok 180
buradayım 1669
buradasın 260
burada 4271
burada ne yazıyor 27
burada ne işin var 798
burada ne arıyorsun 599
burada da 32
buradan 750
burada kimse yok 180
burada mısın 154
burada neler oluyor 706
burada ne yapıyorsun 1049
buradan gitmek istiyorum 41
burada ne var 74
burada ne işim var 33
buradan git 21
buradasınız 63
buradan defol 18
burada dur 141
burada neler oluyor 706
burada ne yapıyorsun 1049
buradan gitmek istiyorum 41
burada ne var 74
burada ne işim var 33
buradan git 21
buradasınız 63
buradan defol 18
burada dur 141